Toprak Razgatlıoğlu için sonunda açıklanan Yamaha – MotoGP anlaşması, yaklaşık 10 yıl önce farklı sebeplerle çokça eleştirilen Kenan Sofuoğlu’nun kurduğu akademinin en büyük başarılarından birisi oldu.

Hüzün ya da mutluluğu, içinde bulunduğun an içerisinde yaşarken anlaması zordur ancak iki zıt kutupta yer alan bu duyguları yaşamak, çoğu zaman uzun yıllar yapılan yanlış ya da doğru çalışmaların bir sonucudur. Toprak Razgatlıoğlu için Pramac Yamaha ile MotoGP’ye yapacağı geçiş de tam olarak o cinsten.

Formula 1 ve Motor sporları konusunda bazı değerlendirmelerde bulunabilecek kadar uzun bir geçmişe sahip olduğum konusunda şüpheniz yoktur sanırım. TRF1.net, çocukluktan bu yana gelen Formula 1 tutkumun bir meyvesi olsa da, çoğu Formula 1 sever için diğer seriler de ucundan da olsa takip edilmesi gereken şeylerdir. Bu açıdan uzun yıllardır MotoGP ve diğer serileri de takip ediyor, basit bir izleme dışında işlerin nasıl ilerlediğini gayet iyi biliyorum. En azından öyle düşünüyorum.

Toprak Razgatlıoğlu’nun ve diğer Türk sürücülerin motosiklet yarışlarında zirveye yükselişi, aslında bundan 13-14 sene öncesine dayanan Kenan Sofuoğlu çalışmalarının bir sonucu. MotoGP efsanesi Valentino Rossi’nin VR46 Academy ile İtalyan sürücüler için yaptığını, Kenan Sofuoğlu Türkiye’de KNN54 ile çok daha kısıtlı olanaklara rağmen yaptı.

Formula 1 ve MotoGP’deki Türk Eksikliği

Motor sporlarının iki zirvesi konusunda her zaman milli bir sürücünün eksikliğini yaşadık. Formula 1 ve MotoGP… Birisi açık kokpitli dört teker yarışların, diğeri ise iki tekerlekli yarışların zirvesi. Barındırdıkları teknolojiler açısından her ikisi de diğer tüm alt/yan serilerden ayrışıyor.

2000’li yılların ortalarında Can Artam ve Jason Tahincioğlu GP2’de mücadele ederek Formula 1’e en çok yaklaşan isimler olsa da, farklı gerekçelerle umduğumuz son adımı atamadık, atmaya yaklaşamadık… Geçtiğimiz senelerde Cem Bölükbaşı’nın, menajerlik şirketinin ekonomik açıdan bulduğu desteklerle Formula 2’ye kadar yükselmesi, o tarafta yeniden umutlanmamızı sağladı ancak hayaller bir kez daha çok uzun sürmedi.

Motosiklet yarışlarında ise yine 2000’li yılların ortalarında başlayan ve yaklaşık 10 seneyi içeren bir yükseliş ve aynı zamanda bol eleştiri dönemi söz konusu. 2000’li yılların başında yokluklar içerisinde Almanya’ya yerleşen ve yarış kariyerinin temellerini atan Kenan Sofuoğlu, ilki 2007 olmak üzere 2010, 2012, 2015 ve 2016’da toplam 5 kez Supersport şampiyonluğu kazandı. Sofuoğlu ilk şampiyonluklarının ardından öncelikle Superbike, ardından Moto2’de anlaşma kapmayı başardı ancak o dönemde, özel hayatında yaşadığı zorlukların da etkisiyle her şeyi bir araya getirmekte zorlandı ve kariyerinin son dönemini Supersport’ta başarılarının üstüne daha fazlasını katarak tamamladı.

O günleri hatırlıyorum da, Superbike Kenan Sofuoğlu’na tam uymamıştı ancak Moto2’deki ilk yarışlarında gösterdiği performans, her ne kadar sonucu itibariyle olmasa da muhteşemdi. Kenan Sofuoğlu’nun o dönemdeki yarışlarını izlemeyenler için eleştirmesi kolay olabilir ancak aslında her şey sonuçlarda göründüğü gibi değildi. O dönemde yanlış hatırlamıyorsam destek yarışları için Türkçe yayınlar yoktu, varsa da bende yoktu. Yarışları kaçak yayınlardan izlerken, spikerin “Incredible Turco, Incredible Turco” ifadelerini kullandığını büyük gururla hatırlıyorum. Kenan normalde Moto2 yarışlarına oldukça hızlı başlamıştı ve yarış içerisinde liderliğe yükselip büyük farklar açmayı başarıyordu. Ancak lastikleri tanımamasının ve belki de gençliğin verdiği acemiliğin de etkisiyle lastikleri çok hızlı bitirdiği için yarış sonunda diğerlerinin baskısı altına girmekten ve geçilmekten kurtulamıyordu. O dönemde, bugünkü kadar bilgi birikimine sahip değildim ancak olanlar tam olarak buydu…

Kenan Sofuoğlu’ya yönelik eleştiriler

Kenan Sofuoğlu, Supersport kariyerinin son döneminde çok eleştirildi… Öyle ki başarılı olmasına rağmen eleştiriliyordu. Eleştirilerin temelinde kendisinin daha üst serilerde mücadele etmeyip, “Supersport’ta bebeleri yenmesi ve vizyonsuzluk” yer alıyordu! Eleştirilerin bir bölümü ise aslında onun dünya görüşüyle bağlantılıydı. Evet, çoğu kişi kendisini bu şekilde eleştiriyordu. Aynısı geçtiğimiz yıllarda Toprak Razgatlıoğlu için de yapılmadı değil… Çoğunluk onu MotoGP’ye geçmediği, Kenan Sofuoğlu’nu örnek aldığı için eleştirdi, yer yer yerin dibine soktu. MotoGP’ye geçmenin zorluğu her zaman hafife alındı.

Eleştiriler bir noktaya kadar kabul edilebilir ancak gerçeklerden de uzaklaşmamak lazım. Supersport, tabii ki bir MotoGP ya da Superbike değil ancak insanların düşündüğü kadar da kolay bir seri değildi. Hâlâ değil. Doğrudan Superbike’ın destek serisi de diyemeyiz. Bugün bile MotoGP padoğunda yükselen gençler, GP padoğunda takım bulamadığında rekabetçi bir seri olarak orayı tercih ediyorlar. Genç sürücüler kadar, deneyimli sürücüler de vardı, hâlâ var. Olgun Kenan Sofuoğlu’nun o dönemde yendiği “bebeler”, Kenan Sofuoğlu orada yarışmayı bıraktıktan sonra bile onun başarılarına ulaşamadılar. Bırakın ulaşmayı yanına bile yaklaşamadılar. Hâlâ orada mücadeleye devam eden ancak bir baltaya sap olamayan sürücüler var. Araştırmayı sevenler Federico Caricasulo, Niki Tuuli, Lucas Mahias, Jules Cluzel gibi isimler Kenan Sofuoğlu’ndan sonra Supersport’ta kaç şampiyonluk kazanmışlar araştırabilirler. Ben söyleyeyim; Cluzel bir şampiyonluk kazanabildi. Hepsi o.

O günkü şartlarda Kenan Sofuoğlu yükselmek için elinden geleni yapıp her şeyi denedi ancak öyle ya da böyle umduğumuz olmadı. Ancak bu asla bir başarısızlık değildi çünkü her şeyi o günkü koşullarda değerlendirmek lazımdı. O dönemde Kenan Sofuoğlu’na maddi desteğin haricinde manevi destek verecek, yol gösterecek, ona arka çıkacak, arka planda ajanda oluşturabilecek doğru düzgün bir destekçisi, yol göstericisi yoktu. Yapabildiği en iyi şeyi yaparak pist üstünde kazanırken, diğer taraftan gelecekte gençlerin kendisi gibi sıkıntılar yaşamaması için gerekli adımları atmaya başladı.

Kenan Sofuoğlu Akademisi (KNN54)

Sofuoğlu, kendi akademisini kurmanın ilk adımlarını daha 2012’te aktif bir şekilde yarışırken atmaya başladı. 2026’ta MotoGP’de yarışacak olan Toprak Razgatlıoğlu, 2012’te Kenan Sofuoğlu’nun kanatları altına giren sürücülerden birisiydi.



Red Bull Rookies Cup, Superstock 600, Superbike derken sonunda MotoGP’ye yükselmeyi başardı. Bir motosiklet yarışçısının hayal ettiği çoğu şeyi başardı. Sırada umarım MotoGP başarıları var…

Deniz Öncü ve Can Öncü… İkiz kardeşler çok küçük yaşlarda Kenan Sofuoğlu akademisine dahil oldular ve 2016’da Red Bull Rookies Cup’ta mücadeleye başladılar. İlk yıllarda fiziksel açıdan ağabey gibi gibi görünen Can ön plandaydı. 2018’de Red Bull Rookies Cup şampiyonu olması sayesinde ödül olarak Moto3’ün Valencia’daki final yarışına katıldı ve yağmurlu yarışta üstün bir performansla kazanarak MotoGP padoğuna rekorla giriş yaptı. 15 yaş 115 gün ile grand prix tarihinin en genç kazanan sürücüsü olma unvanını ele geçirdi. Ancak bu hızlı yükseliş ilerleyen yıllarda adeta nazara geldi. Can Öncü Moto3’teki tam sezonlarında bir türlü istediğini elde edemeyince sıkıntılı bir sürece girdi ve Supersport’a geçiş yapmak zorunda kaldı. Can 2023 Endonezya yarışında oradaki ilk zaferini kazansa da, talihsizlikler ve sakatlıklar bir türlü yakasını bırakmadı. Can, uzun yıllar sonra ilk defa 2025’te Yamaha’ya geçmesinin ardından Supersport’ta düzenli olarak üst düzey performans sergilemeye başladı.

Can’ın ikizi olan Deniz, MotoGP padoğunda daha yavaş ama istikrarlı bir şekilde yükselmeye devam ediyor. Kendisi Moto3’te aldığı galibiyetle ve istikrarlı ön sıra mücadeleleriyle kendisini kanıtlamasının ardından Moto2’ye geçiş yaptı ve o da, gelecek yıllarda MotoGP’ye yükselebilecek isimlerden birisi olarak görülüyor. Kendisi daha birkaç gün önce Aragon’da Moto2’de kazanan ilk Türk sürücü olmayı başardı. Bu arada, Kenan Sofuoğlu’nun Moto2’de podyuma çıkan ilk Türk olduğunu çoğumuz unutmuştuk. Ta ki Deniz orada ilk podyumunu alana kadar…

Bu gönderiyi Instagram'da gör

Toprak Razgatlıoğlu (@toprak_tr54)'in paylaştığı bir gönderi

Gelecek sene Toprak Razgatlıoğlu’nun MotoGP’ye geçmesiyle birlikte Superbike padoğunda bizi en tepede temsil eden isim, bir diğer Kenan Sofuoğlu akademisi sürücüsü Bahattin Sofuoğlu olacak. Bahattin Sofuoğlu da 2016’da Rookies Cup’ta Öncü kardeşlerle mücadeleye başladı. Onun yükselişi diğerlerinden biraz daha uzun sürse de kendisi de hem elde ettiği başarılar, hem de doğru stratejilerle Superbike’a kadar çıkmayı başardı.

Bugün dünyanın dört bir yanında ister iki tekerlekte, ister dört tekerlekte çok yetenekli binlerce genç yarışçı olabilir. Ancak bunlardan çok az sayıda isim, koltuk sayısı kısıtlı olan dünyaca ünlü serilerde mücadele etme şansı bulabiliyor. Kimi daha küçük serilerde, kimi bölgesel serilerde mücadeleyi sürdürüp ayakta kalmaya çalışıyor. Bugünkü anlaşmalar itibariyle 2026’ta MotoGP padoğunda 2, Superbike padoğunda iki sürücümüz mücadele edecek. Kenan Sofuoğlu’nun sürücüleri tabii ki bu dört isimle de sınırlı değil…

Bundan 10 sene öncesine gittiğimizde taraftarların bir bölümü Kenan Sofuoğlu’nun vizyonsuzluğundan şikayet ediyorlardı. İşi bilen çok az sayıda kişi, ana serilere yükselmenin o kadar kolay olmadığını, bunun için ciddi bir çalışma gerektiğini, bir ülkenin bu tür alanlarda yükselmesi için çok sayıda sporcusunun olması gerektiğini, bunlardan bazılarının arada kaybolup gideceğini, başarılı olanlarının ise doğru desteklerle yükselebileceğini vurgulasak da, bugün olduğu gibi o dönemde de birilerini haklı ya da haksız eleştirmek öne çıkmanın, popüler olmanın en kolay yollarından birisiydi.

Toprak Razgatlıoğlu ve MotoGP…

Son senelerde benzer bir şeyi Toprak Razgatlıoğlu için de yaşamadık mı? Daha önce hiç görmediğimiz başarılar, birkaç kez tekrarlandığında sanki çok kolaymış gibi görünse de aslında arka planda o kadar kolay olmuyor. Bir sporcumuzun MotoGP’ye geçmesi, tabii ki hepimizin en çok istediği şeylerden birisiydi ancak bunun olması için hem pist üstünde hem de pist dışında doğru koşulların bir araya gelmesi gerekiyor.

Toprak Razgatlıoğlu, Kenan Sofuoğlu ekolünde yükselen ancak elde ettiği başarıları ve rahmetli babası Arif Razgatlıoğlu’ndan (Tek Teker Arif) gelen akrobasi yeteneğiyle birleştirerek sosyal medyada da çok ciddi bir kitleye hitap etmeyi başaran bir dünya yıldızı oldu.

Bu gönderiyi Instagram'da gör

Toprak Razgatlıoğlu (@toprak_tr54)'in paylaştığı bir gönderi

Geçmişte MotoGP fırsatları olduğunu hep duyduk ancak hiçbirisi bugün olduğu kadar gerçekçi değildi. Toprak, ustası Kenan Sofuoğlu’nun açtığı yolda başardıklarıyla kendisini gösterdi, daha düşük seviyede görünen BMW ile başardıklarıyla adeta kendisini kanıtlamış oldu. Buna rağmen MotoGP adımı yine kesin değildi.

Bana göre Kenan Sofuoğlu’nun bir dönem Yamaha ile kopmuş gibi görünen ilişkilerini Bahattin Sofuoğlu ve Can Öncü ile yeniden kurmuş olması, MotoGP yolunda Toprak Razgatlıoğlu’na bir kez daha yardımcı olmuş olabilir. Günün sonunda Toprak’ın adı Honda ile de anıldı ancak yarış koltuğunu veren taraf onlar olmadı.

Kenan Sofuoğlu sayesinde Formula 1?

Kenan Sofuoğlu… Yıllardır Red Bull ile kurmuş olduğu ilişkinin ne kadar önemli olduğunu her sene görmüş olduk. Onun başta Red Bull olmak üzere ortaklarıyla oluşturduğu yol ve motosiklet dünyasında kurduğu ilişkiler, bugün çok sayıda Türk sporcunun en tepede mücadele etmesini sağlıyor. Sporcularımızın azimle çalışmalarının ve aldıkları başarılarının etkisini tabii ki küçümsemiyorum ancak daha önce de bahsettiğim gibi, çok az sayıda sporcu bu kadar üst seviyelere yükselebiliyor.

2000’li yılların ortalarına geri dönelim… O günlerde hem Formula 1, hem de motosiklet tarafında benzer konumdaydık, bugün ise Kenan Sofuoğlu’nun sayesinde motosiklet tarafında zirveye yükselmeyi başardık. Formula 1 tarafında ise bir Kenan Sofuoğlu olmadığı için bugün hiç yokuz… Kısa vadede olacak gibi görünmüyoruz.

Ancak kim bilir? Belki yine Kenan Sofuoğlu sayesinde, 10 sene sonra ilk Türk Formula 1 pilotuna sahip olacak olmanın hayalini yaşıyor olabiliriz… Şu anda kartingde bazı genç yeteneklere sahibiz ancak tıpkı motosiklet yarışlarında olduğu gibi, tek koltuklu araçlarda da zirveye yükselmek aşırı zor. Hatta motosiklet tarafına göre katbekat daha zor… Orada da azimle çalışmak, doğru bağlantılara sahip olmak, doğru zamanda doğru yerde olmak ve tabii ki güçlü sonuçlar almak gerekiyor. Önce birkaç kişi yükselmeyi deneyecek, içlerinden doğru şartları bir araya getiren bir isim yükselmeyi başaracak.

Yıllarca Fernando Alonso ve Michael Schumacher gibi yıldızların kariyerlerinin 3-4 yaşlarında başladığını okuduk, yazdık… İlk başta bunun farkında değildik ancak Kenan Sofuoğlu, oğlu Zayn Sofuoğlu ile aslında geleceğin dünya starını yetiştiriyor olabilir. Zayn adeta sosyal medyada büyüyor ve neredeyse her gün, bir önceki günün üstüne eklemeler yaparak ciddi bir şekilde motor sporları kariyerinin temelini atıyor. İlk başta hepimiz şüpheyle yaklaşmış olabiliriz ancak özellikle İngiltere’de yaptıklarına bakarsak geleceğin yıldızının kariyerinin temelini sağlam bir şekilde attığını söyleyebiliriz.

Sadece başarılı olmanın yeterli bir kıstas olmayacağını söyledim. Zayn aslında hem pist üstünde, hem pist dışında şimdiden bir yıldız oldu. Ancak sadece gösterişten ibaret olmayan, 5-6 yaşında bir şampiyonun sahip olması gereken hırslara sahip olan bir yıldız… Bırakın Superbike padoğunu, henüz 5 yaşındayken Formula 1 padoğuna gittiğinde de herkesin tanıdığı, fotoğraf çekinmek için fırsat kolladığı bir yıldız. İddialı konuşuyorum, Toprak Razgatlıoğlu’nun MotoGP’ye geçmeyi başarmasının ardından Kenan Sofuoğlu’nun uzun vadeli hedefi sadece Formula 1 pilotu yetiştirmek değil, John Surtees’ten sonraki ilk Formula 1 ve MotoGP şampiyonunu yetiştirmek olabilir. Şu ana kadar yaşananlara ve başarılanlara baktığımda Zayn Sofuoğlu projesinde bunu görüyorum.

Bu yazıyı okuyanlardan illa ki “iyi Kenan Sofuoğlu güzellemesi, hatta yalakalığı yapmışsın” diyenler olacaktır. O isimler kendince haklı da olabilirler ancak haklı olana hakkını teslim etmek gerek. Bunu yapacak çok fazla kişinin olmadığı bir ortamda, her ne kadar haberler konusunda artık kendimi emekliye ayırmış olsam da, yıllardır hayalini kurduğum bir Türk sporcunun – Toprak Razgatlıoğlu – MotoGP’ye yükselişiyle birlikte Kenan Sofuoğlu’nun Türk motor sporlarına vermiş olduğu katkıyı yıllardır gözlemleyen birisi olarak duygularımı kaleme dökmek ve haklıya hakkını vermek istedim. Yoksa ne Kenan Sofuoğlu ile, ne de Red Bull ile doğrudan bir bağlantım bulunmuyor.

Teşekkürler Kenan Sofuoğlu, teşekkürler Red Bull, yolun açık olsun Toprak Razgatlıoğlu…

trf1.net