Monaco Grand Prix’sinde F1 kariyerinin en iyi sonucunu elde eden Liam Lawson, hafta sonunu puanla tamamlamasına rağmen Racing Bulls takımının uyguladığı takım emri nedeniyle "biraz hayal kırıklığına uğradığını" açıkladı.
Yarışı sekizinci sırada bitirerek sezonun ilk puanlarını hanesine yazdıran Yeni Zelandalı pilot, Monte Carlo’nun dar sokaklarında geçen zorlu hafta sonundan kısmen memnun ayrıldı. Ancak yarış stratejisi gereği takım arkadaşını destekleme rolünde olması, onun için yarışın olumsuz tarafıydı.
Sıralama turlarında dokuzuncu olan 23 yaşındaki sürücü, altıncı sıradan başlayan takım arkadaşı Isack Hadjar’ın arkasında yer almasının yarışın gidişatını belirlediğini ifade etti. Lawson, yarış boyunca takım arkadaşının zorunlu iki pit stopunu tamamlamasını sağlamak adına arkasındaki grubu bilinçli olarak yavaşlatma görevini üstlendi.
Lawson, “Takım emri mükemmel şekilde uygulandı,” dedi ve takımın her iki aracıyla puan almasının önemli olduğunu kabul etti. Ancak bu stratejinin kendisine kaybettirdiklerini de dile getirdi: “Evet, sanırım işe yaradı. En azından bir aracın puan alması garanti altına alındı."
"Ama bu durum, yarışın ön gruptaki iki ya da üç araçla bizim aramızda geçmesine neden oldu. Ardımızdaki ekipler de benzer strateji uyguladı, herkes aynı gemideydi.”
Lawson, Fernando Alonso’nun yarış dışı kalmasından yararlanarak start aldığı pozisyondan bir sıra yukarıda bitiş çizgisine ulaştı. Ancak takım stratejisinin "mağdur tarafı" olmaktan memnun değildi: “Biraz daha iyi bir sıralama performansı göstermeliydim, bu yüzden kendime kızgınım. Bu yüzden stratejinin etkileneni olmak biraz hayal kırıklığı yarattı.”
Yine de takımın iki aracıyla puan almasının sevindirici olduğunu vurgulayan Lawson, “Bir bütün olarak takım için bu harika bir sonuç,” ifadelerini kullandı.
tr.motorsport.com