Lance Stroll Barcelona’daki sezon öncesi testlerin ilkinde sorunlar yaşadı ve Williams ile fazla tur atma şansı yakalayamadı. Bazıları Kanadalı çaylağın yaşını işaret ederek eleştirilerde bulunsa da 18 yaşındaki pilot harekete hazır olduğunu ve bugün öğleden sonra piste çıktığında geçen haftadaki olaylardan etkilenmeyeceğini ve araçla sorunsuz bir sürüş yapacağını ısrarcı bir şekilde söyledi. Stroll öğleden sonra piste çıktı ve herhangi bir sorun yaşamadı.
Soru: Lance, geçen hafta F1 kariyerine zorlu bir başlangıç yaptın. Neler oldu?
Lance Stroll: Ahh, evet! Birkaç olay yaşadım, bu olayların gölgesinde kalsa da olumlu bir başlangıç yaptım. Olaylardan biri attığım spindi. Garaja dönmeyi başardım ancak ön kanatta kırılan bir parça vardı ve yedek parça yoktu. Kısaca bu bir şanssızlıktı. Ve son gün piste çıkmamı engelleyen bazı sorunlar vardı. Neyse ne. Bütün bunları geride bıraktım ve geçen haftadan sadece pozitif şeyler çıkarmaya çalışıyorum.
S: Elbette erken aksilikleri ilk defa yaşayan sürücü değilsiniz. En ikonik dünya şampiyonu James Hunt F1’e ‘Hunt the shunt’ lakabı ile başlamıştı.
LS: Gerçekten mi? Komikmiş. Bunu bilmiyordum. (Gülüyor)
S: Bu hataları yaşınıza bağlayabilir miyiz? Bugünlerde gençlik bazı takımlar tarafından krallık gibi görülüyor. Sizce F1’e bu kadar genç yaşta girmenin yararları nelerdir?
LS: Sürücü hızlı ise her şey güzel olur. Bazı sürücüler gençken F1’e geliyor bazıları da sonradan, rotalarına bağlı. Muhtemelen şu anki eğilimin 20’nin altı olduğunu söyleyebiliriz ama bu şu anda dünyada bütün sporlarda böyle gerçekleşiyor.
S: ‘Verstappen etkisinden yararlandığınızı söyleyebilir miyiz? Bu takımların bir sonraki büyük şeyi kaçırmak konusunda endişeye sahip olduğunu söyleyebilir miyiz?
LS: Hangi takımların panik içinde olduğu hakkında hiçbir fikrim yok. Max Max’tır ve kendimi onunla karşılaştırmam. Gerçekten iyi işler çıkarıyor ancak ben kendime odaklanıyorum. Belki ekipler çok genç sürücüleri almayı güzel bulurlar çünkü onları ihtiyaçlarına göre şekillendirebileceklerini düşünebilirler. Gerçekten bilmiyorum.
S: Vandoorne ve Ocon gibi çok az tecrübesi olan pilotlar var ancak griddeki tek ‘gerçek çaylak’ sizsiniz. Kendinizi nasıl bir yerde görmeyi umuyorsunuz?
LS: Bu yüksek oranda arabaya bağlı bir durum. Göz önüne alınması gereken çok şey var. Söyleyebileceğim, her şey hakkında net bir fikrim var ancak bir hedefim yok. Sadece her yarışta elimden geldiğince bir şeyler öğrenmek ve elimden gelenin en iyisini yapmak istiyorum. Hepsi bu kadar.
S: Çok genç bir çaylaksınız, pistlere fazla aşina değilsiniz, daha zorlu otomobiller var, ve sadece 3 ay içinde işe koyuldunuz. Bunu nasıl yaptınız?
LS: Çok çalıştım, ayrıca spor salonunda da çok vakit geçirdim. Çevremdeki insanlara kulak verdim, beni en iyi şekilde hazırladılar. Williams bana inanıyor ve bana yardımcı oluyor, ayrıca yanımda fiziksel ve mental olarak bana yardım eden insanlar var. Uzun bir sezon olacak ve sadece ilk yarışta turlamak istemiyorum. Dayanıklılık benim için anahtar kelime, ve tabi ki ne istediğini bilen birisi olmak.
S: Tüm sürücüler yeni arabalar hakkında övgü dolu sözler söylediler. Peki size göre nasıl? F1’e doğru anda mı giriş yapıyorsunuz?
LS: Oh, evet. Bu araçları sevdim. Elbette fiziksel olarak daha fazlasını vermek zorundasınız. Henüz bazı lastiklerin tadına bakmadım. (Ultrasofttan bahsediyor) O yüzden daha yapacağım çok şey var.
S: Rahat bir hayat yaşayabilirsiniz, ancak bir şampiyonun stres ve fedakarlıkları gerekçe göstererek ayrıldığı F1’de kariyere başlıyorsunuz ve bunu istiyorsunuz…
LS: Kenarda yaşamak sıkıcı bir şey. Nereden geldiğime bakmadım ve hep kendimi ittim, çaba sarf ettim. Kaskımı taktığım anda diğerleri gibi yarışıyorum. Ben hep rekabetçi bir çocuktum.
S: Babanız moda dünyasında büyük bir isim. Onun peşinden gitmeyi düşündünüz mü yoksa yarış pilotu olacağınız baştan belli miydi?
LS: Hep yarışa odaklandım ve başka bir şey düşünmedim. Geleceğin ne getirdiğini göreceğiz. Şu an tutkum olan şeyi yapıyorum.
S: Bu tutku ne zaman başladı?
LS: 8 yaşındayken Kanada’da bir hobi olarak başladı. Sonra giderek ciddileşti ve Avrupa’ya taşındıktan sonra tam anlamıyla ciddi oldu. F1’e girmek için kendimi yarışlara adadım.
S: Hızlı arabalara kendiniz mi merak duydunuz yoksa babanızın da etkisi var mı?
LS: O hep benimle beraberdi. Babam hep motorsporlarının hayranıydı ve benim F1 pilotu olmam konusunda hiçbir olumsuz tepki vermedi aksine bana mümkün olan desteğini verdi. Biz bir takımız.
S: ‘Bunu yapmak istiyorum’ dediğin göz açıcı bir deneyiminiz oldu mu?
LS: Schumacher zamanında F1’i izliyordum. Dediğim gibi rekabetçi bir çocuk olarak büyüdüm ve yaptığım işi kendim kazanmak istedim. F1 gerçek bir meydan okuma gibi görünüyordu. (Gülüyor)
S: En deneyimli pilotlardan biri olan Massa ile yarışacaksınız. Onu bir öğretmen gibi kullanır mısınız?
LS: Bence bu yanlış bir bakış açısı. Ancak çok fazla değişiklik gördü ve bu önemli. Aynı zamanda hoş ve çalışkan birisi. Bunlar benim için iyi kriterler ve o yüzden ben de buralardan alıyorum.
S: Bir çok genç pilotla çalışmış olan Franz Tost, genelde pilotların parlamak için ikinci bir yıla ihtiyaç duyduğunu söylüyor. Aklında nasıl bir plan var?
LS: Şu an nerede veya nasıl demeyeceğim. Ben sadece yapıyorum, hepsi bu. Gerçek bir hedef koymak için henüz çok erken. Yarışlara gideceğim ve tur tur düşüneceğim.