F1’e giren her sürücü, her türlü rekoru kırmayı hayal eder – fakat bu listedeki rekorları kırmak isteyecek hiçbir pilot yoktur muhtemelen.

Bir sezonda en çok galibiyet; arka arkaya en çok pole pozisyonu; en çok dünya şampiyonluğu…

Bunların hepsi, F1’e giren genç sürücülerin tamamının bir gün kırmayı hayal ettiği rekorlar. Sürücülerin kesinlikle kırmak istemeyeceği bazı rekorlar da var fakat ne yazık ki bazıları bunları elinde tutuyor. İşte karşınızda F1’de en istenmeyecek rekorları elinde tutan 10 sürücü.

Chris Amon – Yarış Kazanamadan En Çok Lider Giden Sürücü


Chris Amon’ın lider gittiği son yarış 1972 Fransa GP’siydi fakat lastik patlağı Yeni Zelandalıyı galibiyetten etti.

3 yarış kazanan ve 1961 dünya şampiyonu olan Phill Hill, kariyeri boyunca 172 tura liderlik etti. Chris Amon ise kariyerinde 183 tur lider gitti… ve tek bir yarış bile kazanamadı.

1968’de kazanabilecek bir pozisyonda olduğu 3 yarıştan boynu bükük ayrıldı. Ferrari’nin kötü olan dayanıklılığı, o sezonun en iyi sürücüsü olarak görülen Yeni Zelandalının şampiyonayı 10. bitirmesi anlamına geliyordu.

4 yarışa daha liderlik etti ancak damalı bayrak sallanmadan önce yine bir şeyler kolunu kanadını kırdı ve Yeni Zelandalı, yarış kazanamadan en çok lider giden sürücü olmak gibi kötü bir unvanın sahibi oldu.

Teo Fabi – Lider Gidemeden En Çok Pole Pozisyonu Bulunan Sürücü


Fabi, 3 pole pozisyonu elde etmesine rağmen tek bir tur bile lider gidemedi.

Pole pozisyonuna sahip olmak yarışın ilk turlarına liderlik etmek için bir sürücüye harika bir şans sunar genellikle. Ancak Teo Fabi 3 pole pozisyonu bulunmasına rağmen tek bir turu bile lider tamamlayamadı.

1985 Hockenheim’da Toleman için mükemmel bir pole pozisyonu elde edip bunu startta mahveden Fabi, 1986’da Benetton ile Avusturya ve İtalya’da aldığı peş peşe pole pozisyonlarını da ilk tur sonuna kadar koruyamadı. Aslında Avusturya’da yarışın bir bölümünde liderliği eline geçirdi ancak çizgiyi geçmeden önce motoru patladı.

Narain Karthikeyan – En Kötü Finiş Pozisyonu


Uzun bir süre 24’üncülükten daha kötü bir sonuç alan pilot göremeyebiliriz.

F1 tarihinde tüm sürücülerin finiş görmeyi başardığı sadece 7 yarış vardı. Bu yarışlar içerisinde en çok sürücünün start aldığı yarış olan 2011 Avrupa GP’sini son sırada tamamlayan pilot, haliyle F1’in en düşük finiş pozisyonuna sahip olan sürücü olacaktı.

Yarışı, Sebastian Vettel’in 3 tur gerisinde 24. tamamlayan Karthikeyan işte bu sürücüydü. Hint pilot buna ek olarak o hafta sonu düzenlenen her seansta 24. sırada yer aldı. Ne şeref ama!

Andrea de Cesaris – Arka Arkaya En Çok Yarış Dışı Kalan Sürücü



Andrea de Cesaris istenmeyen rekorların kralı ve bu listeyi birden çok kez süsleyebilirdi. İtalyan pilot, yarış kazanamadan en çok yarışan(208), en çok yarış dışı kalan(148), bir sezonda arka arkaya en çok yarış dışı kalan(1987’de peş peşe 12 kez) ve bir sezonda en çok yarış dışı kalan pilot olma(1987’de 14 kez) rekorlarını elinde tutuyor.

Yine de arka arkaya en çok yarış dışı kalma rekoru bunların hepsinden daha çok dikkat çekiyor. 1985 Detroit GP’sinde 10. olan de Cesaris, bundan 16 ay sonra 1986 Meksika GP’sinde 18. olana kadar tam tamına 18 yarış boyunca finiş göremedi.

Bu serinin daha da uzaması işten bile değildi çünkü de Cesaris 1985’te Ligier’den kovulduktan sonra 1985’in son 5 yarışını kaçırdı ve kendisine ancak 1986 Monaco GP’sinde Minardi ile koltuk bulabildi. Yine de, arka arkaya 18 yarış dışı! Son birkaç yıldır oldukça sıkıntılı günler geçiren McLaren-Honda sürücüleri bile bu rakamın köşesinden geçemedi.

Jarno Trulli – İlk Turda En Çok Yarış Dışı Kalan Pilot



Sonsuz basın demeçlerinden saatlerce süren antrenmanlara ve yoğun sıralama turlarına… hepsinden önemlisi bir yarış hafta sonu tek bir şeyin üzerine kuruludur: yarışın kendisi. Şimdi tüm bu sıkı çalışmaları gerçekleştirdiğinizi ve henüz ilk turda yarış dışı kaldığınızı bir hayal edin.

Bu, Jarno Trulli’nin başına 14 kez geldi ve bunların 12’si çarpışmalardan dolayıydı. Bunlardan 5’i 2000 ve 2001’de Jordan’la geçirdiği iki sezonda meydana geldi – bu, İtalyan pilotu ‘ilk tur kaçığı’ yapar mı?

Luca Badoer – Puan Kazanamadan En Çok Yarışan Sürücü



50 yarışa çıksanız, bunlardan en az birinde birtakım koşulların puan almanıza izin vereceğini düşünürdünüz. Fakat Luca Badoer’i koşullar da yalnız bıraktı.

Kariyeri boyunca hiçbir zaman iyi araçlarda sürmedi fakat şans söz konusu olduğunda bile talih, zavallı Badoer’in yüzüne gülmedi. 1999 Avrupa GP’sinde Minardi ile 4. gittiği sırada puan almaya yakın görünüyordu fakat gidilecek bir avuç tur kala araç onu yolda bıraktı ve gözyaşlarına boğdu.

Felipe Massa’nın kazasının ardından 2009 yılında Ferrari ile çıktığı 2 yarış, İtalyan sürücünün puan hasretine son vermesi için en iyi şanstı fakat Badoer çoktan ununu eleyip eleğini asmıştı. 2009 Belçika GP’siyle 50’nci yarışını tamamladı ve hiç puan alamadan kariyerine nokta koydu.

Ernst Loof – En Az Mesafe Kateden Sürücü



İlk turda yarış dışı kalmak yeterince kötü, peki ya bunun çıktığınız tek yarışta başınıza gelmesine ne demeli? Bu, F1 tarihinde pek az sürücünün başına geldi ve Alman sürücü Ernst Loof onlar içerisinde en az mesafe tamamlayan isimdi.

1953 Almanya GP’sine gridin gerisinden başlayan Loof’un kariyeri yakıt pompasındaki arıza nedeniyle sadece 2 metre sürdü. Eh, boktan bir durum olmalı!

Stirling Moss – Şampiyon Olamadan En Çok Yarış Kazanan Sürücü



Farklı türden araçlarla farklı türden yarışlar kazanan Stirling Moss döneminin en iyi sürücülerinden biriydi. 16 yarış kazandı, şampiyonalarda 4 kez 2. oldu ve bazı performansları tüm zamanların en iyileri arasındaydı fakat şampiyon olmayı hiç başaramadı.

Neden? Başlıca sebepler, Juan Manuel Fangio’nun o dönem her şeyi kazanması ve Moss’un emekli olduğu dönemde Britanyalı garaj takımlarının gelişimi için onlarla yarışma eğilimiydi, ki bu onun şampiyon olma şansını kısıtladı. 1958’de bunu başarmak için iyi bir şansa sahipti fakat inanılmaz sportmenliği, vatandaşı Mike Hawthorn’un şampiyon olmasına yol açtı.

Daha sonra 1962’de haklı olmasına rağmen geçirdiği bir kaza nedeniyle kariyeri erken bir şekilde sona erdi. Moss, şampiyon olamasa da tüm zamanların en iyi sürücülerinden biri olarak anılmaya devam ediyor.

Claudio Langes – Ön Elemede En Çok Elenen Sürücü



Bir F1 sürücüsü olma hayalinizi gerçekleştirdiğinizi hayal edin. Ve şimdi, aracınız çok yavaş olduğu için bunu gerçek bir antrenmana hiç taşıyamadığınızı. Ne yazık ki F1’deki tek sezonu olan 1990’da Claudio Langes’un başına gelen buydu. İtalyan pilot, Euroburn’un o sezon katıldığı 14 yarışın hiçbirinde ön elemeleri geçemedi.

Araç harika değildi fakat takım arkadaşı Roberto Moreno en azından 5 kez ön elemeleri geçmeyi başardı ve bunların 2’sinde yarışmaya da hak kazandı. Bununla birlikte Langes, Moreno’nun kabiliyetlerinin yakınından bile geçemedi ve genellikle tur başına birkaç saniye daha yavaştı.

Sezonun bitimine 2 yarış kala Eurobrun şampiyonadan çekildi ve Langes, F1 sahnesinden kayboldu.

Sebastian Vettel – En Hızlı Ceza



Sebastian Vettel ilk yarış hafta sonuna çıktığı 2006 Türkiye GP’sinde BMW-Sauber adına Cuma antrenmanlarında sürüş gerçekleştirdi. Garajdan ilk çıkışından sadece 6 saniye sonra pit hızını aşması nedeniyle cezalandırıldı. Honestly! Yine de 2. antrenmanların en hızlısı olarak bunu telafi etti.

Vettel, şimdi bolca rekor kırmış bir pilot fakat kariyerinin henüz 6. saniyesinde bir ceza almak muhtemelen hiç geçilemeyecek – en azından bilerek yapılan bir hareket olmadığı sürece. Ne de olsa bunu Pastor Maldonado bile başaramadı ve bunu o bile beceremediyse kim becerecek ki?

;;;