Lewis Hamilton karting yaptığı yıllarda röportaj verirken belki de kimse onun buralara geleceğini düşünmüyordu. McLaren pilotu iken ilk yarışını kazandığında da kimse onun altı şampiyonluğa ulaşacağı ihtimalleri üzerinde durmuyordu. Büyük ihtimalle de bu sezon şampiyonluklarına bir yenisini ekleyecekken… Ya da McLaren, Mercedes’ten ayrılıp ayrı bir takım olduğunda Hamilton, Michael Schumacher'ın yerine Mercedes’e geçmişti. Yeni takımında yıllarca kariyerine devam edip dünyanın en çok yarış kazanan Formula 1 pilotu olacağını hiçbirimiz bilmiyorduk. Bugün itibarıyla o şu an hem en çok yarış kazanan pilot hem de Michael Schumacher’in 7 şampiyonluk rekoruna ortak olacak. Peki Hamilton’ı bu seviyeye getiren ne? Diğer pilotlardan farklı olarak Lewis ne yapıyor? Ve Lewis acaba Formula 1 tarihinin en iyi pilotu olabilecek mi?
Gelişim: Hamilton 2007 yılında ilk yarışını kazanırken daha 23 yaşında bir pilottu. Daha F1’deki ilk sezonunda şampiyonluğu bir puanla kaçırırken gelecekte olacakların bizlere haberini veriyor gibiydi. 2008 yılında aldığı ilk şampiyonlukla adından yıllarca söz ettireceğini kanıtlamış oldu. Her geçen gün üstüne daha da koymaya devam eden Hamilton hiçbir zaman tatmin olmayan bir pilot oldu. Pilot bugün Schumacher’in rekorunu geçmiş olsa da daha fazlasını elde etmek istiyor. Onun içindeki bu arzu ise her gün daha çok gelişmesine ve yarıştan hiç kopmamasını sağlıyor. Çıktığı her yarışa ilk yarışıymış gibi bakan Hamilton bu sayede hiçbir zaman yerinde saymıyor ve kendini geliştiriyor. Takım çalışmasının önemini vurgulayan Hamilton, gelişiminde takımın her bir üyesinin ayrı ayrı katkılarına dikkat çekiyor. Fabrika çalışanından pit ekibine kadar herkesin verdiği katkının farkında olan Hamilton herkesten bir şey alarak kendini geliştirmeye çalışıyor.
Fark: Lewis Hamilton’u padoktaki diğer 19 sürücüden ayıran birden fazla özellik var. Özellikle aktivist yapısıyla ön plana çıkan sürücü sesini duyurmaktan hiçbir zaman çekinmiyor. Times dergisinin dünyadaki en etkili 100 insan listesine girmeyi başaran Hamilton eşitsizlik konusunda her platformdan düşüncelerini ortaya koyuyor. Çekinmeden aksiyon alan pilot en büyük güvencesini ise bu zamana kadar kazandığı başarılarda görüyor. Yaptığı hareketlerle bazı kesimler tarafından eleştiri toplasa da büyük bir kesim onun eylemlerini destekliyor. Hayatını sadece F1 üzerine kurmayan pilot bu sene Black Lives Matter hareketindeki en büyük öncülerden de biri oldu. Beslenmeden yaşam tarzına kadar kendine özgü bir düzene sahip olan pilot spor anlamında da kendi bildiğinden şaşmadan ilerliyor. Kısacası Hamilton F1’de kazandığı ün ve karizmayı çok iyi kullanarak insanların hayatlarına dokunmaya çalışıyor. Sürekli değişime ve gelişime inanan sürücü attığı her adımla bir bakıma insanlar için daha güzel bir dünya oluşturmaya öncülük ediyor.
Kusursuzluk: Hamilton denilince akla her zaman onun kusursuz araba hakimiyeti geliyor. 2007 yılında başlayan kariyerinde toplamda 262 yarışta start alan Hamilton bu yarışların sadece 26’sında DNF olarak yarışı tamamlayamadı. Özellikle gümüş oklu takımda 2018 Avusturya yarışından bu yana hiçbir yarışı kaçırmayan pilot bizlere kalitesini kanıtlamış oluyor. Bazen yaptığı hatalardan ötürü cezalar alan Hamilton bu cezalar sonrası elinden gelenin fazlasını verip yaptığı hataları telafi etmesini de çok iyi biliyor. Bu yıl Büyük Britanya yarışında son turun son sektöründe lastiği patlamasına rağmen yarışı kazanmasını bilen Hamilton her geçen gün bizi daha da çok şaşırtıyor. Öte yandan Hamilton’un bu kadar kusursuz olmasında Mercedes’in de büyük bir katkısı var. Mercedes yaptığı teknik geliştirmelerle son yıllarda F1’e neredeyse tek başına hükmediyor. Bu da Hamilton’un iyi bir araca sahip olduğu anlamına geliyor. Araç kalitesi ve Hamilton deneyimi bir araya gelince de saygı duyulacak bir performans ortaya çıkıyor.
En iyisi tartışmaları: Hamilton’un geçen hafta elde ettiği 92'inci zaferin ardından belki de herkesin bundan sonraki süreçte en çok tartışacağı konu Formula 1 tarihinin en iyi pilotunun kim olacağı. Tartışmalar son yıllarda hararetli bir şekilde ilerlerken The Economist dergisinin bir araştırması bu konudaki bazı sorulara cevap veriyor. F1 tarihinde bu zamana kadar 754 farklı pilot yarıştı ve puan sistemi sürekli olarak değişti. Aynı yarışlarda ve arabalarda bir sürücünün kazandığı ortalama puandan, yarış başı 1,9 puan daha fazla kazanan Schumacher, Hamilton’ı 0,1 puanla geride bırakmayı başarıyor. Yine iki pilotun en iyi beş yılına bakıldığında ise Hamilton yarış başı 2 puana sahipken Schumacher onu bu sefer 0,7 puanla geçiyor. Öte yandan Schumacher bir takımla (Ferrari) toplamda 72 galibiyet elde ederken bu rekor da Hamilton’un geçmesi gereken rekorlar arasında duruyor. Yine Schumacher, Fransa GP’sinde toplamda sekiz zafer elde ederken bir pistte en fazla yarış kazanma konusunda F1’de birinci sırada geliyor. Ve son olarak bu sezon sonu büyük ihtimalle Hamilton, Michael’in 7 şampiyonluk rekorunu egale edecek. Hamilton istatistiksel olarak Schumacher’i geçmeyi başarsa da F1’in GOAT’ının kim olacağı çok belirsiz.
Koç Üniversitesi Medya ve Görsel Sanatlar bölümünde öğrencisi olan Cengizhan Yıldız aynı üniversitede Pazarlama Kulübü'nün başkan yardımcılığını yapıyor. SenfoniCo şirketinde Pazarlama stajyeri olan Cengizhan, Punto'da motorsporları üzerine yazılar yazmakta.
Cengizhan Yıldız