Harika bir güç ünitesine ve nefes kesici bir tasarıma sahip Q60'nin tek kötü özelliği ilginç yönlendirme karakteristiği.

Güzelliğin göreceli olduğuna ve araç tasarımlarının tüm evren tarafından onaylanan fikirler oluşturmadığına kesinlikle katılıyorum. Örnek vermek gerekirse Jaguar E-Type'a bayılmıyorum, araç fena değil fakat büyük burunlu tasarıma getirilen duygusal yorumların bolluğunu da anlayamıyorum. Ayrıca bence gelmiş geçmiş en güzel görünüme sahip Lamborghini'lerden birisi de Espada'dır. Ne var? Sizin de garip zevkleriniz vardır.

Tüm bunları okuduğunuzu varsayarak ve üzerinde tartışılabileceğini göz önüne alarak şunu söylüyorum: yeni Q60, Infiniti'nin hâlihazırda sunduğu yelpazesinin en çekici aracıdır. Hatta belki de markanın şimdiye kadar yaptığı en çekici araçtır. Sosyal medyada beni takip edenler Q60'ı altın renkte bile sevdiğimi bilir.



Artılar

300 beygir hazır ve nazır. Eğer canlı duran bu aracın en yüksek performans sunan versiyonunu arıyorsanız cevabın 400 bg'lik Red Sport ve hesabınızdan 50,000 $'dan fazla çekmeniz gerektiği olacak. Ancak bu Q60 3.0t'nin kaputunun altına yatan çift turbolu V6 kesinlikle teselli ödülünden daha fazlası. 300 bg'lik güç ve 400 Nm'lik tork aracı çevik yapmak için yetiyor da artıyor. Gaz pedalına yüklenildiğinde, egzozdan çok fazla ses gelmese de, yüz güldüren bir ivmelenme elde ediliyor. Devir yelpazesinde turbo gecikmesinin olduğu bir bölge varsa da ben orayı bulamadım.

Tavizsiz sürüş kalitesi. Infiniti, lüks spor coupe segmentinde yol tutuş ve sürüş kalitesi arasındaki orta noktayı bulmayı başarmış. İşe gidiş geliş yolum buz dolu çukurlarla dolu bozuk bir yüzeye sahip ancak Q60, bu kötü koşullarda bile oldukça iyi bir sürüş sunuyor. Acımasız satıhlar genel olarak amortisör tarafından sönümleniyor. Aynı zamanda süspansiyon virajlarda sağlam bir performans sergileyecek kadar sert olmayı başarıyor.

Arka koltuklar! Evet, Q60'ın arkadaki çanak koltuklarına yetişkin birisini şehir içi yolculuk haricinde oturtmam. Ancak kendimle birlikte üç yetişkini araca oturtarak kimsenin diz kapağını kırmadan bir yemek partisine gitmeyi başardım. Arka bölüme erişim biraz zor ancak oraya girdiğiniz zaman sadece bir el çantasına veya 9 yaşında bir çocuğa yetecek kadar alan sunan bazı lüks spor araçların aksine burada yeterli boşluğun olduğunu göreceksiniz.






Eksiler

Yönlendirme yine olmamış. Infiniti'nin Direct Adaptive Steering (Doğrudan Adaptif Yönlendirme adlı elektrikli sistem) özelliği 3.0t modelinde opsiyon olarak sunuluyor. Bu harika zira sistem iğrenç. Aracı üç gün kadar kullandım ve yönlendirme karakteristiğine hiç alışamadım. Direksiyon ya çok ağırdı, ya da çok hafifti - hiçbir zaman doğal bir ağırlaşma hissedemedim. Yol hissiyatını unutun - hiç yok! Lükse kayan bu segment için bağımsız bir deneyim belki kabul edilebilir ancak şahsen standart olarak sunulan elektrik takviyeli düzeni alarak tasarruf etmeyi tercih ederim.

Şanzıman sorunu. Yedi ileri otomatik şanzıman coşkulu sürüş için hiç de iyi bir arkadaş değil. En agresif Sport+ sürüş modunda bile (merak ediyorsanız diğerleri Eco, Snow, Standart ve Sport) çoğu zaman araç istediğim viteste değildi; vites kulakçıkları bu tür sürüşlere daha uygun ancak bunlar da istediğim kadar duyarlı değildi. Yine de şehir içi sürüşlerde otomatik şanzımanın mükemmel olduğunu belirteyim.

Fırsat maliyeti. Spor coupe segmentinde oldukça güzel araç seçenekleri var - Q60 harika görünümüne rağmen zorlu bir mücadelenin içerisinde. Özellikle Mercedes-Benz C-Sınıfı Coupe genel manada iyi; ayrıca çok fazla satmasa da sınıfının en iyi yol tutuşunu sunan Cadillac ATS Coupe'yi unutmamak gerekiyor.
Rakipler

Audi A5
BMW 440i Coupe
Lexus RC 350
Mercedes-Benz C300 Coupe