Ferrari, 2014'te başlayan 1.6 litre V6 turbo dönemine felaket bir başlangıç yaptı. Ancak sonraki sezon Sebastian Vettel'in Ferrari SF15-T ile aldığı 3 galibiyetle yeniden üst sıralara çıkmayı başardı.
Ferrari'nin son dönemdeki sezonları arasında en istikrarlı araç olan SF15-T, hızlı olsa da şampiyona yarışında Mercedes'i geçebilmeyi başaramamıştı.
Enzo Ferrari'ye göre araçtaki en önemli parça motordu. Bu, motorlar tarafından şekillenen bir dönem için uygun bir bakış açısıydı ve ERS destekli turbo V6'lar ile beraber moralleri yükseltti.
Ferrari'nin hybrid ünitelerle ilk denemesinde sorun direkt olarak güç eksikliğiydi: aracın ERS sistemi yeterince iyi değildi ve hybrid sistemin kalanındaki diğer yetersizlikler yarış temposunda kendini ele veriyordu.
Ancak 2014/15 kış arasında Scuderia kendisine 65 beygir gücü bulmayı başardı ve hybrid sistemden daha fazlasını alabilir hale geldi.
Bu duruma ek olarak teknik direktör James Allison'ın aracı lastiklere iyi davranan bir karakterle tasarlamaya olan yönelimi sayesinde SF15-T 2015'in ilk yarışlarında fazlasıyla rekabetçi göründü.
Ancak takım, bu "lastiklere iyi davranma" politikasının bedelini sıralama turlarında ödedi. 2014 yılında takımla sorunlar yaşayan ve ardından ayrılan Fernando Alonso'nun yerine geçen Vettel ve Kimi Raikkonen, lastikleri tek turda performans alabilmek için "çalıştıramadılar."
Yarışlarda ise durum farklıydı, Vettel 13 kez podyuma çıkmayı başardı ve bunların 3'ü yarış galibiyetiydi.
İlk galibiyet Malezya'da geldi. Vettel 2. sıradan başladığı yarışta Nico Rosberg'in Mercedes'ine karşı iyi savunma yaptı ve Lewis Hamilton'u geçerek galibiyeti hak etti.
Mercedes sezonun kalanındaki gelişim yarışında öne geçti ancak son galibiyeti olan Singapur'dan sonra Vettel, "kalanın en iyisi" olarak görülüyordu.
tr.motorsport.com