İspanya GP’si Ferrari için sezonu değiştirecek bir yarış olmalıydı, ancak beklenen sıçrama gerçekleşmedi.
Ferrari, Barselona’da elde ettiği podyum ve altıncılıkla Mercedes ile Red Bull’u geride bırakarak takımlar şampiyonasında ikinci sıraya yükseldi. Ancak bu çıkış, daha çok rakiplerin yaşadığı sorunların sonucu olarak değerlendiriliyor. McLaren ile olan performans farkı ise hâlâ kapanmış değil.
Teknik anlamda bakıldığında, FIA’nın esnek ön kanatlarla ilgili yeni teknik direktifine uyum sağlamak amacıyla geliştirilen yeni ön kanat ve güncellemeler, beklenen etkiyi yaratamadı. Ferrari’nin getirdiği parçalar yalnızca yapısal değil, aerodinamik değişiklikler de içeriyordu; yine de pistteki karşılığı sınırlı kaldı.
Pilot performanslarına gelince; Charles Leclerc, yarışta avantaj sağlamak adına sıralama turlarında yalnızca tek bir tur attı ancak bu strateji genel performansa bakıldığında geri tepti. Monako’daki başarılı performansın ardından, İspanya gibi klasik pistlerde Ferrari’nin zayıf yönleri yeniden gün yüzüne çıktı.
Takım içi kaynaklara göre SF-25, oldukça dar bir çalışma aralığına sahip ve bu, aracın istikrarlı performans göstermesini zorlaştırıyor. Yapılan güncellemeler ise bu temel sorunu kökten çözmekte yetersiz kalıyor.
Takım patronu Fred Vasseur, önümüzdeki yarışlarda taban ve arka süspansiyon güncellemeleriyle gelişimi sürdürmeyi planlıyor ancak yine de beklentileri düşük tutarak temkinli bir yaklaşım sergiliyor.
Bu belirsizlik ortamında, Lewis Hamilton ise Ferrari’nin tüm enerjisini 2026 aracına yönlendirmesi gerektiğini açıkça dile getiriyor.
Sezonun üçte biri geride kalmışken, Ferrari’yi önemli bir karar bekliyor: SF-25 üzerine yatırımı sürdürmek mi, yoksa odağı 2026’ya çevirmek mi? Takımın içinden ve dışarıdan gelen sesler, giderek daha fazla ikinci seçeneği savunuyor.
tr.motorsport.com