Formula 1 de ileride büyük başarılar elde edecek isimler genelde spordaki ilk yıllarında kendilerini göstermeyi başarırlar. Geçmişten günümüze bu doğrultuda ilerleyen sürücüleri incelemeye ne dersiniz?
Formula 1'de genel olarak iki grup taraftar vardır. Birincisi uzun yıllardır desteklediği bir pilot olan taraftarlar, diğeri ise spora diğerlerinden sonra girip başarılar elde eden, etmeye başlayan genç pilotun taraftarları ya da taraftar olmaya çalışan isimler...
Çoğu zaman ikinci grup, daha iyi bildiğini düşünen ve daha çok geçmişe sahip birinci grup tarafından eleştirilere maruz kalır ancak unutmamak gerekir ki, birinci gruptaki taraftarların desteklediği pilotlar, bir zamanlar ikinci gruptaki taraftarların yerinde yer alıyordu.
Formula 1 tarihine baktığımızda buna bir çok örnek verebiliriz. Son 20 - 30 senelik bölüme kaba taslak baktığımızda; Ayrton Senna taraftarları, Michael Schumacher'i... Michael Schumacher taraftarları Fernando Alonso'yu... Fernando Alonso taraftarları, Lewis Hamilton'ı... Lewis Hamilton taraftarları Sebastian Vettel'i... Sebastian Vettel taraftarları Max Verstappen'i sevmezler.
Yukarıda saydığım örnekleri kaba taslak verdiğimi ve bu şekilde daha farklı varyasyonlar üretebileceğimizi hatırlatmak isterim. Tabii ki "Hayır, benim öyle bir düşüncem yok" diyen istisnalar olacaktır ancak genel olarak sporu biliyorsanız, özellikle hafızalarımızın taze olduğu son seneleri hatırladığınızda böyle bir durumun olduğunu siz de görürsünüz.
Yukarıda ismi geçen ve ismini yazmadığım isimler, Formula 1'de mücadele etmeye başladığı ilk andan itibaren etkilemeyi başaran, ilk senelerinde yaptıklarıyla gelecek senelerde yapacaklarını, elde edecekleri başarıları işaret eden isimler oldular. Gelin sporun öne çıkan isimlerinin gençliklerini ve neler başardıklarını birlikte hatırlayalım.
Bu arada listede şampiyonluk kazanamayan ancak çok genç yaşta podyuma çıkmayı başaran isimler de bulunuyor.
Ayrton Senna - 1984 Monaco GP
1984 Brezilya GP'de Toleman ile Formula 1'e giriş yapan genç Ayrton Senna, henüz 2. yarışında 6. olarak ilk puanını kazandı ve bir sonraki yarış Belçika'da aynı sonucu tekrarlayarak yine puan aldı.
Ancak Senna'nın yıldızlaştığı gerçek yarış, sezonun 6. yarışı olan Monaco'ydu. 13. sıradan başladığı yarışta Senna, 32. turda yarış durdurulana kadar ilk sıraya yükselmeyi başardı. Senna son olarak galibiyet için Alain Prost'u geçse de, yarış durdurulmadan önceki son tam turda lider Prost olduğu için Senna ikincilikle yetinmek zorunda kaldı.
O sene Britanya ve Portekiz yarışlarında da podyuma çıkmayı başaran Senna, F1'in en başarılı isimlerinden birisi olacağını daha ilk senesinde zayıf Toleman aracı ile işaret etmişti.
1994 San Marino GP'de çok üzücü bir şekilde hayatını kaybettiği yarışa kadar toplam 161 yarışa katılan Senna, bu süre içerisinde 3 şampiyonluk, 41 yarış zaferi, 65 pole pozisyonu ve 80 podyum kazandı.
Michael Schumacher - 1991 Belçika GP
Yazımıza efsane Senna ile başlamamızın ardından bir diğer efsane Michael Schumacher ile devam etmemiz sürpriz olmayacak. Senna ile pist üstünde tekerlek tekerleğe mücadele eden isimlerden olan Schumacher, şüphesiz o dönemde en çok dikkat çekici genç sürücülerden birisi olmuştu. Sonunda başardıklarına baktığımızda, Schumacher'in daha ilk senelerde başardıklarının gelecekte yapacaklarının habercisi olduğu ortada.
Eddie Jordan, sezonun 11. yarışı olan Belçika GP'de Bertrand Gachot'un yerine o dönemde pek tanınmayan genç Schumacher'i yarıştırma kararı aldı. Formula 1 aracı deneyimi olmayan Schumacher, Belçika GP zorlu bir pistte çıkacağı ilk yarış öncesinde 7. olmayı başararak tüm dikkatleri üzerine çekti.
Schumacher, yarışta debriyaj sorunu nedeniyle kısa süre içerisinde yarış dışı kalsa da bir sonraki yarışta daha büyük olan Benetton'da Roberto Moreno'nun yerine geçirildi. Benetton takımında 5 yarışa çıkan Schumacher, ilk 3 yarışında sırayla 5,6,6. sıralarda yer alarak puan kazanırken son 2 yarışını tamamlayamadı.
1992'deki ilk tam sezonunda ise Schumacher, Belçika'da ilk zaferini kazanırken, sezon boyunca toplam 8 kez podyuma çıktı. Alman sürücü, Williams'ın domine ettiği sezonda Williams pilotlarının arkasında 3. olmayı başardı.
Oldukça başarılı bir çaylak dönemi geçiren Schumacher, kariyerinde Mercedes dönemi dahil olmak üzere toplam 307 yarışa çıktı. 7 kez pilotlar şampiyonluğuna ulaşan Schumacher, 91 kez yarış zaferi, 68 pole pozisyonu, 155 podyum sonucu elde etti. Bu istatistiklerle Schumacher, hâlâ Formula 1'in en başarılı pilotu unvanına sahip.
Lewis Hamilton - 2007 Avustralya GP
Lewis Hamilton, turbo V6 döneminde Mercedes'te başardıklarıyla zirveye yerleşmiş olsa da bunların olacağının işaretini Formula 1'deki ilk sezonu olan 2007'de göstermişti.
McLaren, 2007 için çifte şampiyon Fernando Alonso'yu takıma katarak büyük bir iş başarırken onun yanına GP2 ve alt serilerde fırtına gibi esen çaylak Hamilton getirildi. Hamilton çaylak olmasına rağmen alt serilerde başardıkları ile saf hız anlamında çok iyi olduğunu göstermişti ve bu kapsamda bir çok test seansı ile 2007'deki ilk senesine çok iyi bir şekilde hazırlandı.
Michael Schumacher sonrası ilk sezonun ilk yarışında podyumun ilk basamağında Kimi Raikkonen yer alırken onun yanında Alonso ile çaylak Hamilton yer aldılar.
Hamilton'ın başarıları o ilk podyumla kalmadı. Hamilton, tam olarak ilk 9 yarışta podyuma çıkmayı başararak belki de hiç kimsenin beklemediği bir sezon geçirmeye başladı. Avustralya'daki üçüncülüğü 4 kez ikincilik takip ettikten sonra sezonun 6. yarışı olan Kanada'da Hamilton ilk zaferini kazandı. Ferrari ile McLaren'ın arasında çok yakın mücadelenin olduğu o sezon Hamilton toplamda 4 kez kazandı ve son yarışa kadar şampiyona liderliğini korudu ancak son iki yarışta yaşananlarla sezon sonunda şampiyonluğu dramatik bir şekilde Ferrari'den Raikkonen'e kaptırdı ve 2. sırada sezonu noktaladı.
Her şeye rağmen Hamilton, takım içi tartışmaların bitmek tükenmek bilmediği ilk sezonunda şampiyonluğu kazanamasa da performansıyla geleceğe göz kırptı. 2008'de McLaren ile ilk şampiyonluğunu kazanan Hamilton, son takımı Mercedes'te 3 şampiyonluk daha kazandı.
Şu ana kadar 207 yarışa çıkan Hamilton; 4 şampiyonluk, 62 yarış galibiyeti, 71 pole pozisyonu ve 116 podyum ile Formula 1 tarihinde en başarılı pilotlar arasına girmeyi başardı.
Jacques Villeneuve - 1996 Kanada GP
1995 Indianapolis 500 yarışını kazanan ve aynı sene CART Indycar şampiyonu olan Jacques Villeneuve, Formula 1'de Frank Williams'ın dikkatini çekmeyi başardı. Williams, kısa süre içerisinde Villeneuve ile iletişime geçti ve onun 1995 F1 aracıyla testler yapmasını sağladı.
Çok geçmeden takım, Villeneuve'ün 1996 sezonunda kendileri adına yarışacağını açıkladı. Villeneuve, 1994'te CART Indycar çaylağı olarak etkilediği gibi Formula 1'deki ilk sezonunda da etkilemeyi başardı. İlk yarışında 2. olarak podyuma çıkan Villeneuve, 2. yarışını tamamlayamadı. 3. yarışta bir kez daha 2. olan Villeneuve, 4. yarışında ise kazanarak podyumun zirvesine çıktı.
Villeneuve, o sene gerçekleştirilen 16 yarışın 11'inde podyuma çıkarken 4 kez kazandı ve şampiyonayı 2. sırada tamamladı. Villeneuve ve Hamilton'ın ilk iki seneleri oldukça birbirine benziyor. Villeneuve de Hamilton gibi, F1'deki ikinci sezonunda şampiyon olmayı başardı.
Ancak Villeneuve ile Hamilton arasındaki benzerlik sadece ilk 2 seneyi içeriyor. 1998 sezonunda Williams rakipleri Ferrari ve McLaren'ın gerisine düştü ve sezon sonunda Villeneuve, takımdan ayrılarak yeni kurulan BAR takımına geçti. O noktadan sonra Villeneuve bir daha toparlayamadı ve en başarılı seneleri Williams'taki ilk iki senesi oldu.
Toplam 163 yarışa çıkan Villeneuve, 1 şampiyonluk, 11 yarış galibiyeti, 13 pole pozisyonu ve 23 podyum kazandı. Çıktığı 163 yarışın 61'inden yarış dışı kalarak ayrıldı.
Jenson Button - 2000 Avustralya GP
Yukarıdaki resim aslında Formula 1'de bir çoğumuzun ne kadar eski bir taraftar olduğunu gösteriyor. 2000'li yıllarda Formula 1'i izlemeye başlayan bir çok arkadaşımız var ve fotoğraf 2000 F1 sezonu öncesinde çekiliyor. Button, Williams adına yarışıyor ve en arka sırada soldan 3. isim.
Button, henüz 20 yaşında F1'e başlamıştı ve o dönemlere baktığımızda bu oldukça erken bir yaştı. Avustralya'daki ilk yarışında çok rahat bir şekilde puan kazanmaya doğru ilerleyen Button, yarışın bitmesine 11 tur kala motor sorunuyla bırakmak zorunda kalmıştı.
Bir sonraki yarış Brezilya'da 6. olan Button, 2. yarışında kazandığı puanlar ile o döneme kadar F1'de en genç puan kazanan isim olma rekorunu ele geçirdi. Button o sene Spa'da sıralamalarda 3., Almanya'da ise yarışta 4. olarak dikkatleri üzerine çekmeyi başardı ve sezonu 8. sırada tamamladı.
Dönemin en çok istenen pilotlarından olan Button, bir sonraki sene Benetton'a geçti ve daha sonra Renault'ya dönüşen takımda kalmayı sürdürdü. 2004'te ise BAR-Honda'ya geçiş yaptı. Uzun yıllar BAR/Honda takımlarında mücadele eden Button'ın ilk galibiyetini alması oldukça uzun sürdü ve ilk galibiyet yağmurlu ve bol olaylı 2006 Macaristan GP'de geldi.
Honda'nın son senelerinde çöküşe geçmesinin ardından Button için dönüm noktası 2009 senesi oldu. Honda'nın spordan çekilmesiyle boşta kalan Button, uzun süre ne yapacağını bilememesinin ardından takımı Honda'dan devralan Ross Brawn ile devam etme kararı aldı. Brawn GP, büyük kural değişikliklerine en iyi hazırlanan takım oldu ve Button 2009'da uzun yıllardır hayal ettiği F1 şampiyonluğuna ulaştı.
Brawn GP'de elde edilen şampiyonluğun ardından McLaren takımına geçen Button, burada gösterdiği performanslarla adeta yeniden canlandı ve zaferler kazanmaya devam etti.
2016 sezonu sonunda F1'den emekli olan Button, toplam 306 yarışa çıktı ve bu süreç içerisinde 1 şampiyonluk, 15 galibiyet, 8 pole pozisyonu, 50 podyum sonucu elde etti.
Sebastian Vettel - 2007 Amerika GP
Günümüzde Ferrari'de yarışan Sebastian Vettel'in F1'e giriş yeri ne 4 şampiyonluğunu kazandığı Red Bull, ne de onun alt takımı Toro Rosso'ydu. 2009 öncesi sporda yer alan BMW'nin kontrolünde ve Red Bull sponsorluğunda olan Vettel, F1'deki ilk yarışına 2007 Amerika GP'de çıkmıştı.
Bir önceki yarış Kanada'da geçirdiği korkunç kaza nedeniyle Amerika'ya katılamayacak olan Robert Kubica'nın yerine, takımın yedek pilotu olan Vettel geçti. İlk sıralama turunda 7. olan Vettel, yarışı 8. sırada tamamlayarak puan aldı ve o dönemde, Formula 1'de puan kazanan en genç pilot olma unvanını ele geçirdi.
Daha önce katıldığı antrenman seanslarında zaman zaman en hızlı turları atan Vettel'in yükselişi, Red Bull'un kendisine aynı sene Toro Rosso'da koltuk vermesiyle devam etti. BMW Sauber'in Vettel'i serbest bırakmasının ardından Red Bull onu Toro Rosso'da Scott Speed'in yerine geçirdi ve Vettel sezonu orada tamamladı.
Vettel, yeni takımına alışmakta zorlanıp çeşitli kazalar yapsa da, oldukça hızlı olduğunu performanslarıyla gösterdi. Vettel takıma geçene kadar sürücüleri 14.lükten daha iyi derece elde edememişti ancak Vettel, yağmurlu Japonya GP'de 3. sıraya kadar yükselmişti. Yoğun yağmur altında güvenlik aracı arkasında Lewis Hamilton ve Mark Webber'i takip eden Vettel, Hamilton'ın güvenlik aracı arkasında aşırı yavaşlamasının ardından Webber'e vurarak ikisinin de yarış dışı kalmasına neden oldu.
Bir sonraki yarış Çin'de ise Vettel, 17. sıradan başlamasının ardından harika bir yarış çıkardı ve 4. olarak hem kendisinin hem de takımının o döneme kadarki en iyi sonuçlarını aldı.
Vettel'in bir sonraki sezon, Toro Rosso'da yarışacağı ve ilk gerçek sezonunu geçireceği çoktan açıklanmıştı. 2008'e başkalarının sebep olduğu çeşitli kazalar ve motor sorunu gibi sıkıntılarla başlayan Vettel, şansı döndükten sonra düzenli olarak puan almaya başladı. Vettel için dönüm noktası ise İtalya GP'ydi. Genç yaşına rağmen karışık hava koşullarını çok iyi değerlendiren Vettel, yağmurun etkilediği İtalya'da önce pole pozisyonunu, ardından yarışı kazandı ve o hafta sonu, Formula 1'de en genç pole pozisyonu, en genç yarış galibi ve en genç podyuma çıkan sürücü unvanlarını ele geçirdi. Vettel, sezonu Red Bull pilotlarını da geçerek 8. sırada tamamladı.
Bir sonraki sene Red Bull'a geçen Vettel, sezona yine sıkıntılı başladı ve ilk 2 yarışta puan alamadı. Ancak Red Bull, yeni kurallarda Brawn GP gibi sürpriz takımlardandı ve Vettel 3. yarışta hem pole pozisyonunu hem de yarışı kazandı. Sezon ilerledikçe Brawn GP gerileyip Red Bull yükselişe geçerken Vettel toplam 4 galibiyetle sezonu kapattı. Button 95 puanla şampiyon olurken Vettel 84 puanla sezonu ikinci sırada tamamladı.
Vettel, 2010 ile 2013 yılları arasında art arda 4 şampiyonluk kazanarak Formula 1'deki en başarılı sürücülerden birisi olmayı başardı. Formula 1'e ilk girdiği günden itibaren hızlı olacağını gösteren Vettel, aynı şekilde zaman zaman olmaması gereken kazalara karışabileceğini de ilk zamanlardan beri göstermişti.
Vettel, F1'de katıldığı 198 yarışta 47 galibiyet, 50 pole pozisyonu ve 99 podyum sonucu aldı. Toplamda ise 4 kez dünya şampiyonluğu bulunuyor.
tr.motorsport.com