Bu ay incelediğimiz otomobillerin en keyiflilerinden birisi tartışmasız olarak Toyota Yaris 1.4 d-4d’ydi. Farklı ülkelerde Yaris ya da Echo adıyla da rastlanabilen otomobilin ilk jenerasyonu 1999-2005 yılları arasında üretildi ve ciddi satış rakamlarına ulaştı.
Son kullanıcının en çok aşina olduğu hatchback modelinin yanı sıra Japonya iç pazarında Toyota Vitz olarak da bilinen otomobilin, Coupe ve Sedan modelleri de yine Japon iç piyasasında Toyota Platz adıyla satışa sunulmuştu.
2005 yılından bu yana dünya çapında tamamen Yaris adıyla üretilen otomobil, 2010 yılında bir makyaj daha geçirerek üçüncü jenerasyonuna ulaştı.
Toyota’nın 1997’de Frankfurt Motor Show’da tanıttığı Playtime konseptinin meyvesi olan Yaris’in ilk iki jenerasyonu yaklaşık 3.5 milyon adet satıldı.
Bu testte ise sizler için en son jenerasyon Yaris’in 1.4 litre dizel motora sahip makyajlı versiyonunu inceledik.
Her ne kadar son jenerasyon Yaris, Ford Fiesta ve Volkswagen Polo gibi dişli rakiplerinden daha az rağbet görse de, birkaç gün geçirdikten sonra bize kendisini çok sevdirdi.
Peki Yaris, büyük rekabetin yaşandığı küçük otomobil sınıfında nerede? Bunun cevabını izlenimin ardından vereceğiz.
Tasarım
Dış gövde ölçüsü eski jenerasyona göre 100mm daha uzun olan yeni Yaris, bu ufacık farkı, içeride çok daha geniş bir diz mesafesine dönüştürmüş durumda. Süpermini sınıftaki otomobiller için en önemli tasarım kriterlerinden birisi olan iç yolcu rahatlığı ve dağılımı noktasında Yaris’in mühendisleri oldukça iyi iş çıkartmışlar.
Her ne kadar sınıfının liderlerinden biraz geride kalsa da, Yaris’i 20mm alçaltan Toyota mühendisleri A sütunlarını biraz geri çekip otomobilin ön kısmıyla da biraz oynayarak daha açılı ve keskin hatlı, yakışıklı bir otomobil ortaya çıkarmışlar. Otomobilin dış, özellikle de ön tasarımı, Toyota’nın yeni tasarım diliyle de uyum içinde.
Eski jenerasyon gibi bir kilometre öteden Yaris olduğunu belli etmeyen ve diğer Toyota modelleriyle özdeşlik kazanan Yaris, pratiklik ve derli topluluk noktasında iyi iş çıkarılmış bir otomobil. Ayrıca cam tavan otomobile hem fonksiyonellik, hem de şıklık katıyor.
İç Mekan
Eğer konu iç mekanda ferahlık ve yeterli depolama alanı olsaydı, Yaris sınıfının tartışmasız lideri diyebilirdik. Fakat otomobile bindiğinizde karşılaştığınız ilk şey ön konsol ve kapılardaki kalitesiz plastik. Uzunluğunun yüzde 65’ini iç mekanın oluşturduğu mühendislik noktasında oldukça başarılı bir otomobile açıkçası bu plastik kalitesi yakışmamış.
Yaris’te dikkat çeken bir diğer özellik, kontrol paneli ve hız göstergesinin ilk kez direksiyonun arkasında yani sürücünün önüde olacak şekilde konumlandırılması. Daha geniş ön konsol öncekinden 40mm de daha aşağıda bulunuyor. İç bükey şeklinde ön cama uzanan ön bölüm biraz çirkin görünse de, hem görüş kalitesini arttırıyor, hem de bir şeyler koymak için ekstra alan sağlıyor.
Blootooth bağlantısı, müzik sistemi ve geri görüş kamerası barındıran 6.1 inçlik dokunmatik ekranlı multimedya sisteminin işlevselliği bile, göze takılıp duran kalitesiz plastiğin etkisini hafifletemiyor.
Toyota’nın Touch and Go sisteminin daha üst modellerinde uydu Navigasyon ve Google’dan arama yapabilme gibi özellikler bulunmasına karşın mevcut sistem içeriği de Yaris klasmanında bir otomobil için yeterince tatmin edici.
Performans
Benzinli ve Hybrid modellere de sahip olan, hatta Honda Jazz Hybrid’i saymazsak sınıfında ilk hybrid motoru sunan model olan Yaris’in testimizde kullandığımız 89 beygir gücündeki 1.4 litrelik dizel motoru her şeyden önce size müthiş bir yakıt tasarrufu imkanı vaadediyor.
Rakiplerinin yaklaşık 1s önünde olduğu 0-100 km/s hızlanması yaklaşık 10.8s olan Yaris’in dizel versiyonu motor gamının en başarılı seçeneği olarak karşımıza çekerken, performans değerleri olarak da sınıfındaki dişli rakipleri rahatça geride bırakıyor.
6 ileri düz vitese sahip otomobilin rahat ve sarsıntısız vites geçişleri, dozlaması rahat ve konforlu fren ve debriyajı da, Toyota’yı ön plana çıkartan faktörler. Aerodinamik açıdan özellikle camlar açıldığında biraz etkilenen ve gürültü yapan Yaris’in normal kabin içi yalıtımı ise oldukça başarılı ve otomobil bunun dışında önemli bir sorun yaşatmıyor.
Sürüş Dinamikleri
Bir önceki modele göre 20 kg daha hafif olan Yeni Yaris, kolay ve hafif bir biçimde yönlendirilebiliyor, oldukça dar alanlarda kolayca manevra yapılmasına olanak tanıyor, kuş gibi hafif direksiyonu ve başarılı görüşü ile de park etmeyi kolaylaştırıyor. Her ne kadar otomobilin ön kaputu selefine göre 15mm daha yüksek de olsa otomobilin ölçülerini ve proporsiyonunu öğrenmeniz uzun zaman almıyor. Ufak ve ekonomik bir otomobilden bahsediyor olsak da, yol tutuş ve güvenlik hissi çok önemli. Yaris süspansiyonlarının yumuşaklığı ve rakiplerine oranla daha dar lastik ölçülerine sahip olması nedeniyle virajlarda biraz zorladığınızda yatma eğilimi gösteriyor ancak alıştığınızda o kadar da trajik bir durum olmadığını anlıyorsunuz. Yine de bu boyutlarda bir otomobil ile trafik kurallarını ihlal etmek ve içinizdeki yarışçının(!) sesini dinlemek iyi bir fikir olmayabilir.
Şehir içinde inanılmaz boyutlara ulaşan İstanbul trafiğinde dahi yaklaşık 5 litre yakıt tüketmeyi başardığımız Yaris’le kat ettiğimiz yaklaşık 500 km ile deponun ancak yarısını tüketebildik. Uzun yolda otomobilin ivmesini efektif şekilde kullandığınızda 3.5 litre gibi değerleri yakalamamak işten değil. Yine de 53.500 TL’lik fiyat bu sınıf bir otomobil için çok fazla. Evet belki dizel motor tasarrufu ile sizi mutlu ediyor ancak aradaki farkı birkaç senede çıkartabilmek için 24 saat boyunca kullanmanız gerekebilir. Bu yüzden benzinli ya da hybrid model, fiyat açısından daha mantıklı görünüyor.
Fiyat: 53.500 TL