İspanyol markası resmi olarak, yeni nesil için tasarlanmış yarışma formatlarıyla iki tamamen elektrikli şampiyona olan Extreme E ve ETCR'ye adanmış durumda. SEAT CUPRA CEO'su Wayne Griffiths'e göre, önümüzdeki yıllarda ilerleyiş bu yolda olacak.

SEAT'ın, şimdi ise CUPRA'nın yarış dünyasındaki varlığı, dünya çapında birçok şampiyonaya ve yarışmaya katılmasıyla kapsamlı ve başarılı olmuştur. CUPRA'nın doğuşundan bu yana marka, yeni nesiller için mobilite, modernlik ve sportmenliğin merkezi haline geldi ve bu değerler ETCR ve Extreme E'deki varlığı ile caddeden pistlere, net bir şekilde iki şampiyonaya aktarıldı. Bu seriler, elektrikli araçlarla ve geleneksel yarışlardan farklı bir gösteri sunma eğiliminde olan formatlarla yenilikçiliğe odaklanmış durumda.

Jarama pistinde düzenlenen ETCR yarışına katılan Wayne Griffiths, bu şampiyonada ilk defa bir hafta sonunun nasıl gerçekleştiğini ilk elden gördü ve ekibine yakın olabildi. Hatta CUPRA e-Racer pilotu, mevcut şampiyon Mattias Ekstrom ile piste co-pilot olarak çıktı.



Griffiths, Jarama'da geçirdiği zamandan keyif aldı ve sonunda bu tür şampiyonaların CUPRA için ne kadar önemli olduğu konusunda ikna oldu. Griffiths, "Motor sporları DNA'mızın bir parçası ancak CUPRA gelecek nesil otomobil severler için bir marka, bu nedenle yeni nesil otomobil tutkunlarına bu yeni çağda motor sporlarının ne anlama geldiğine dair bir cevap vermemiz gerekiyor."

"Bununla ilgili net olan şey, gelecekte sıfır emisyon olacağı. Pistlerde çok fazla CO2 yaratan yarışların gelecek nesil için pek kabul edilebilir olacağını düşünmüyorum ve bunun için bir çözüm sunmamız gerekiyor." dedi.

İspanyol markası için çözüm çok açık görünüyor: ETCR ve Extreme E, bu yeni otomobil tutkunlarının gelecekte ilgisini çekmek için kurulmuş durumda.

Griffiths, WTCR'den elektrikli şampiyonalara geçişle ilgili olarak, "Şirkete katıldığımda, binek otomobil yarışlarına katılırdık. Bu yüzden çok hızlı bir şekilde elektrikli otomobile geçme kararı aldık."

"Gelecekte bunun nereye gideceğini görelim ama bence hem ETCR hem de Extreme E, CUPRA'yı gelecek nesil otomobil severler için sürdürülebilirlik etrafında marka değerleri olan ama aynı zamanda duygusal olan çağdaş bir marka olarak konumlandırmaya yardımcı oluyor." dedi.



ETCR'nin CUPRA'nın stratejisine katkıda bulunacağından emin olan Griffiths, şampiyonanın bu yeni kitleyi çekmek için kendisini daha iyi bir şekilde konumlandırması gerektiğine de inanıyor.

"Extreme E çok duygusal bir yarış, inanılmaz, bir macera, dünyanın her yerinde çılgın yerlere gidiyor. Az önce ETCR organizatörleriyle konuştum. Bu deneyimi buraya da taşımamız gerekiyor."

"Bence burada elektrikli araçların yarışıyor olması harika ama eski içten yanmalı otomobillerle de yarışlar var. Bu genç müşterileri çekmek istiyorsanız ortamın da değişmesi gerektiğini düşünüyorum."

“Yani oyun alanları ve daha fazlası. Onları burada istiyorsanız, o zaman buraya bir parti getirmeniz ve çok daha kapsayıcı olmanız gerekiyor. Sevmediğim şey VIP alanlarının olması, yarışan pilotların başka yerde, her şeyin birbirinden ayrı olması. Tamam, sürücülerin mahremiyete ihtiyaçları var, odaklanmaları gerekiyor ama bence insanları aksiyona yaklaştırarak daha duygusal bir deneyim haline getirmemiz gerekiyor."



"Bunun büyük bir potansiyeli var çünkü geçmişte ve gelecekte elektrikli otomobillerle yapılan araba yarışları da dahil olmak üzere bu tür arabalarla cadde araçlarıyla yarış araçları arasında bir köprü kurabilirsiniz. Açıkçası bunu diğer prototip serilerde ya da Formula 1'de yapamıyorsunuz." dedi.

ETCR'nin karşılaştığı en büyük sorunlardan biri, markaların seriye olan ilgisizliği. Şu ana kadar sadece CUPRA ve Hyundai destek verdiler.

CUPRA'nın patronu, "Son iki yılda COVID ile meşguldük. COVID iki yıldır her şeyi aldı! Yani bunu kabul etmeliyiz aslında birinci yılı deviriyoruz."

"Biz buradayız, Hyundai var ancak daha fazla markanın gelmesi gerekiyor, Daha fazla rekabet, daha fazla araba olmalı. Bence yarışı gördüğünüzde kesinlikle yeterince heyecan verici. Bence potansiyel ortada."

“Daha yeni Bay [Marcello] Lotti'ye, yapmamamız gereken şeyin, tarihe bakıp bunu yeniden yazmaya çalışmak ve bu tarihi elektrikli hale getirmeye çalışmak olduğunu söyledim. Artık yeni, eğlenceli, ilgi çekici, çevrimiçi ve çevrimdışı, daha bütünleştirici, insanları deneyime yaklaştıran ve daha duygusal bir şey olması gerekiyor. Ve bunu başarırsak, devasa olabilir." dedi.

WTCR'nin yeni neslinin hibrit olması yönünde bir ihtimal bulunuyor. Griffiths, bu durumda CUPRA'nın WTCR'deki varlığını reddetmiyor ancak yine de resmi bir takım olarak seride yer almanın zor olacağını kabul ediyor.

Griffiths, "Cadde arabalarında sunduğumuz şeyi yarışta kullanacağız. Elektrikli arabalar sunuyoruz, CUPRA elektrikli bir marka, uzun vadede 2030'dan sonra tamamen elektrikli, bataryalı elektrikli araç olacak."



"Önümüzde bu var ancak 2030'a kadar daha uzun bir zaman var. Onlara [WTCR] bizim teknolojimize, hibrit teknolojimize, serideki hibrit otomobillere bakma fırsatı vermeyi düşünüyorum. Ancak, bir yandan eğlenceli bir yarış geçirebilirken, diğer yandan emisyonları azaltmaya yardımcı olma yönü çok önemli, bu yüzden binek otomobil araba yarışının içten yanmalı TCR tarafındaki hibritlerin doğru adım olduğunu düşünüyorum, bunu yapmamak kabul edilemez olurdu."

"Ancak marka olarak, pilotlarımızla birlikte ETCR'ye, elektriğe odaklandık çünkü şu anda her yerde olmayan bir şeye odaklanmamız lazım."

"Hibrit konusuna dönecek olursak, kesinlikle ona göre araçlar hazırlayacağız. TCR tarafında zaten müşterilerimiz var ancak bir yarış takımı olarak bizim odaklanmamız lazım. Biz küçük bir şirketiz ve istediğimiz her şeyi yapamayız." dedi.

tr.motorsport.com