Formula 1 dünyasında büyük yankı uyandıran bir gelişmeyle, Christian Horner Red Bull Racing’deki 20 yıllık görevine resmen nokta koydu. Takımın kurulduğu 2005 yılından bu yana tek patron olarak görev yapan Horner, hem takım patronu hem de CEO olarak geçirdiği bu uzun dönemin ardından, mali bir anlaşmayla koltuğunu Laurent Mekies’e devretti. İngiliz basınında yer alan haberlere göre, Horner’ın aldığı tazminatın 50 ila 80 milyon sterlin arasında olduğu iddia ediliyor. Bu rakam, spor tarihinin en yüksek tazminatlarından biri olarak kayda geçti.

51 yaşındaki Horner, Temmuz ayında Silverstone’daki Britanya Grand Prix’sinden hemen sonra operasyonel görevlerinden alınmıştı. Kısa süre içinde Red Bull Racing ve Red Bull Technologies’teki yönetim kurulu üyeliklerinden de çıkarıldı. Bu gelişmeler, takım içinde uzun süredir konuşulan gerilimlerin ve güç mücadelesinin somut bir sonucu olarak değerlendirildi.

Horner, 2005 yılında Ford’dan satın alınan Jaguar Racing’in Red Bull’a dönüşümünde başrol oynamıştı. Onun liderliğinde takım, Formula 1’in zirvesine çıkarak altı kez Takımlar Şampiyonluğu ve sekiz kez Sürücüler Şampiyonluğu kazandı. Bu başarıların en önemli mimarlarından biri olarak görülen Horner, Red Bull’un enerji içeceği markasından doğan bir ekipten, Mercedes, Ferrari ve McLaren gibi dev otomotiv markalarını geride bırakan bir şampiyonluk makinesine dönüşmesini sağladı.

Bununla birlikte, Horner’ın özel hayatına dair iddialar üzerine başlatılan soruşturma, her ne kadar kendisini aklasa da, takım içindeki huzursuzluğu artırdı. Bu süreçte Red Bull’un teknik dehası Adrian Newey ve takım menajeri Jonathan Wheatley gibi önemli isimler de ayrılarak sırasıyla Aston Martin ve Sauber’e geçti. Bu ayrılıklar, Red Bull’un gelecekteki rekabet gücü konusunda soru işaretleri doğurdu.

Horner’dan veda mesajı

Red Bull tarafından paylaşılan resmi açıklamada Horner, “Red Bull Racing’i yönetmek benim için büyük bir onur ve ayrıcalıktı. 2005’te başladığımızda kimse bu yolculuğun bizi nereye götüreceğini tahmin edemezdi. Kazandığımız şampiyonluklar, yarışlar, birlikte çalıştığımız insanlar ve anılar hayatımın en değerli parçaları olacak” ifadelerini kullandı. Horner, en büyük gururunun ise yetenekli bir ekibi bir araya getirip onları zirveye taşımak olduğunu vurguladı.

Horner ayrıca, “Laurent, Max Verstappen, Yuki Tsunoda ve Red Bull Technology Group’a gelecekte en iyisini diliyorum. Eminim ki başarıları devam edecek. Özellikle Ford ile geliştirilen yeni motorun RB22’de piste çıkmasını ve RB17’nin heyecan verici lansmanını görmek için sabırsızlanıyorum” dedi. Ayrıca sponsorlar, ortaklar, taraftarlar ve Red Bull’un kurucusu merhum Dietrich Mateschitz’e teşekkürlerini iletti.

Red Bull’un üst düzey yöneticilerinden Oliver Mintzlaff ise, “Christian’ın 20 yıl boyunca gösterdiği olağanüstü çaba için teşekkür ederiz. Onun vizyonu, deneyimi ve yenilikçi yaklaşımı Red Bull Racing’i Formula 1’in en başarılı ve çekici takımlarından biri haline getirdi. Takım tarihimizin önemli bir parçası olarak kalacak” sözleriyle Horner’a veda etti.

Christian Horner’ın ayrılığı, Red Bull’un geleceği için yeni bir dönemin başlangıcı olarak görülüyor. Takımın, hem teknik kadroda hem de yönetimde yaşanan bu değişimlerin ardından, önümüzdeki sezonlarda nasıl bir performans sergileyeceği merakla bekleniyor.

trf1.net