Selim Şengüdüz

Sezonun üçüncü yarışı Bahreyn GP’sinde kazanan Mercedes pilotu Lewis Hamilton oldu. Yarışta ikincilik Mercedes pilotu Nico Rosberg’in, üçüncülük ise Force India pilotu Sergio Perez’in oldu.

Sezonun üçüncü yarışı Bahreyn GP’si ilk iki yarışa göre farklı bir şekilde koşuldu. Bu kez Mercedes motoru kullanan takımların ve en önemlisi Rosberg–Hamilton düellosuna şahit olduk. Bahreyn GP’sinde öne çıkan notlarda sadece Williams, Force India ve Mercedes takımlarına bakacağız. Çünkü, elde edilen performans ve göstergeler çok farklı. Hatta başka bir boyutta yaşandı.

Red Bull ve Ferrari takımları için sadece iki soru sorup konuyu başka yazılara bırakacağım. İlk sorum; Ferrari takımı 2013 sezonu sona ermeden 2014 sezonu için çalışmalara başlamadı mı? İkinci sorum; Son dört sezonun şampiyonu Red Bull ve Renault motorunun bu kadar pasif yarışlar çıkartması normal mi? Ya da buna mecbur mu? Bu konulara şimdilik nokta koyup Mercedes takımı ve Mercedes motor şovuna bir bakalım.

Sauber pilotu Esteban Gutierrez ve Lotus pilotu Pastor Maldonado’nun kazası iyi ki hafif atlatıldı. Bu hafta Lotus pilotları ve yarışın ilk bölümünde Daniel Ricciardo agresif bir yarış stratejisi uyguladılar. Bu anlamsız agresiflik 41. turda Gutierrez–Maldonado çarpışması ile son buldu.

Şimdi, Maldonado’ya bu ne biçim bir yol alış ve viraja giriş diye sormamız gerekiyor. Bodoslama girilen virajda Gutierrez çok ucuz kurtuldu. Sanki roller değişmiş Maldonado en hızlı turunu atar gibi hamle yapması ne kadar agresif olduğunu gösteriyor. Gutierrez’i o şekilde nasıl geçeceksin, zaten yol ve kurallar Gutierrez’i gösteriyor. Biraz bekleyip virajı dönüp sonra yeni lastiklerin ile onun hava sahasına girseydin ve geçiş hamlesini gerçekleştirseydin çok daha yararlı olacaktı.

Mercedes takımı ve pilotları uçuşa geçti!

Bahreyn GP’si haftasında serbest antrenmanlar, pol pozisyon mücadelesi ve yarış Hamilton ve Rosberg’in dereceleri ile sonuçlandı. Acaba rakipler mi kötü? Yoksa Mercedes takımı çok mu iyi?

Bu gel–git kıyaslama dediğimiz olgu kimin iyi olup olmadığını sezon sonunda gösterecek ama bu gidişat ve alınan sonuçlar erken bir şampiyonluğu gösteriyor. Umarım yanılıyoruzdur.

Bahreyn GP’si yarış haftası kısaca “pol pozisyon mücadelesinde Rosberg’in Hamilton’a dur demesine” karşı “Hamilton’da start anında Rosberg’e dur demesi” ile başladı ve şimdilik sona erdi.

İlk iki yarışın aksine bu yarışta bir ilk yaşandı. Beş kırmızı ışığı çok iyi hesaplaması ve sorunsuz kalkması neticesinde ikinci sırada ki Hamilton ilk viraj öncesi liderliği elde etti. Bu faktörü ilk iki yarışta görememiştik, bu yarışta bunu görme fırsatımız oldu. Bu hamle bile bir savaşın başlangıcı olabilir mi?

Bahreyn GP’sinde Mercedes pilotlarının kıyasıya mücadelesi yine limitlerdeydi, rakiplerle (hem de Mercedes motoru kullanan rakiplerde dahil) arada ki fark neredeyse tur başına 1 sn civarındaydı. Yarışın son turlarına doğru ortada rakip olmadığı için Hamilton ve Rosberg geçişleri adeta güç gösterisi yapar kıvamındaydı. Çünkü, performans bakımından onlara şimdilik ulaşan hiçbir pilot yok.

41. tura kadar en yakın rakibine 40 sn’nin üstünde bir fark atmaları da bunu gösteriyor. Gutierrez–Maldonado kazası nedeni ile güvenlik aracının piste girmesiyle bu fark eridi ve yine arttı ama güvenlik aracı yarışa dahil olmasaydı belki Vettel’e bile tur bindirebilirlerdi. Çünkü, yaşanan ve elde edilen performans çok belirgin. Bu belirginliği rakipleri de üstüne basa basa söylüyor.

Performans bakımından söylenecek ve “şu olsaydı daha iyi olurdu” denilecek bir durum yok. Ama bu günlerde alınan sonuçlar ve performans çok iyi, sezon sonuna doğru işler değişip, kırılma noktasına gelebilir. O zaman ne yapacaksınız? Şimdiden tedbirinizi almanızı öneriyorum.

Bu duruma ışık tutan bir olay yarış sırasında yaşandı. Yarışın son bölümlerine girildiğin de Mercedes takımı teknik direktörü Paddy Lowe her iki pilotuna araçları bitime kadar getirin uyarısında bulundu. Evet, bu uyarı belki bir şifre belki de normal bir uyarıydı. Takım olarak elbette yarışı hatta sezonun üç yarışını domine etmiş bir performansınız var onun için avantajı çöpe atmamak normal sonuç olacaktır.

Yarışın ardından her iki pilotun da açıklamaları durumdan memnuniyetlerini gösterdi. Yani limitlerde yarışmak Hamilton ve Rosberg’in istediği anlardı ve onlarda istedikleri gibi yarıştılar. Peki, bu iki pilotun şampiyon olma ihtimallerini göz önünde bulundurursak ve bu açıklamaları yaparsak ne olacak? Yine herkes memnun olacak mı?

Kritik soruları ve konuları önceden takımların bildirmeleri gerekebilir. Dediğim gibi şifre yada normal bir açıklama ise bunu bu kadar güzel söylememek gerekiyor. Takımda ilk virajı lider geçen yarışı kazansın şifresini uygulamış olabilirler mi?

Bahreyn GP’si son turlarda ki geçiş faktörleri acaba şampiyonluğun belirleneceği yarışlarda yaşanacak mı? Yaşanabilir mi? Veya bu geçiş–geçilme rakiplerle bu kadar rahat ve sorunsuz olur mu?

Yarışın ardından Hamilton, Rosberg bu hafta benden iyi bir performansa sahipti yorumunda bulunuyor. Rosberg ise takım emri olgusuna değinerek rakipleri Red Bull takımına göndermede bulunuyor. Formula 1’de kazanan her zaman haklıdır sözünü hatırlatıyorum ve bu açıklamalara saygı duyuyoruz ama bu tür performansı bu kadar küçük söylemlerle geçiştirmemek lazım.

Sana ne takım emrini uygulayan takımlardan Rosberg! Sen muhteşem bir yarış çıkartmışsın ve sezona mükemmel başlamışsın ve şuan lidersin. Belki sezon sona ermeden şampiyon olacaksın. Rakiplerin durumu ve uyguladıkları takım emirleriyle uğraşmana gerek var mı? Bence yok!

Gelelim Lewis Hamilton’a. Elbette takım olma olgusunu bu hafta bizlere yaşattıkları için her iki pilota teşekkür edelim. Biri kaybedip, biri kazanıyorsa ve sonuçta yine kaybedilen pilotun yanında bulunuyorlarsa bu takım olmuştur sonucu çıkar. Hamilton’ın Rosberg’i övmesi ve iyi olduğunu söylemesine gerek var mı? Bu gidişat şampiyonluk yolunda da aynı mı olacak? Yada Rosberg şampiyon olduğunda Hamilton benden daha iyi yarıştı ve şampiyon oldu. Çok sevinçliyim mi diyecek? Hangi performansta ve hangi avantajda olursak olalım her yarışı tek tek yorumlamakta fayda var.

Bu hafta sonu 1 ve 2. sıralar için performansı yetecek pilot olmadığından Hamilton ve Rosberg bu dereceleri elde ettiler. Çünkü mükemmel ve hatasız yarıştılar. Araçları da mükemmel Mercedes motoru da harika onun için bu değerleri konuşmakta fayda var. Siz takım olarak son dört sezonun şampiyonu Red Bull ve Renault motorunu pistten adeta sildiniz ve süpürdünüz hala takım emri uygulamıyoruz, yarışıyoruz açıklamasını yapıyorsunuz. Bu çok enteresan. Unutmayın ki bir yarış gelecek; Hamilton yada Rosberg takım bize “takım emri uygulasın” diye düşünecek ve o tür açıklama yapacaksınız.

Mercedes motorunun farkı;
Nerede Renault, nerede Ferrari motoru? Bu kadar fark yaratılmasının ince noktası neresi! Bir motor tedarikçisi doğru ayarlarla buluştuğu zaman nasıl bir etki oluşturur bu hafta Bahreyn GP’sinde göreme imkanımız oldu. Williams ve Force India takımları bu haftaya Hamilton ve Rosberg gibi damga vurmayı başardılar.

Alınan sonuç sadece motor ile olsaydı bu belirginlik yarışta yok olur giderdi ama aerodinamik faktörleri de göz önünde bulunduralım. Williams ve Force India takımının her iki pilotunu bu hafta yarış kazanmış sayıyoruz ve kutluyoruz. Elde edilen performans, hız bakımından hatta Perez–Alonso mücadelesinden dolayı yaptıkları etki ve yaşattıkları heyecan için alkışlıyoruz.

Bu çöküş (Red Bull + Ferrari takımları) karşısında bir yükseliş ve rakiplerini pistte alay eder gibi geçmek orta sınıfa koyduğumuz takımların yer değiştirmesi anlamına gelecektir. Sezon başından beri Williams pilotlarının gerçek potansiyelini görememiştik ama bu hafta bunu gördük. Evet, Williams takımı performans bakımından bu sezona iyi hazırlanmış ve kazanmak için hazır konumda bekliyor. Start pozisyonunda sadece Bottas’ın biraz dezavantajı oldu ama takım olarak Mercedes pilotlarının ardından yarışı devam ettirmekte önemli.

Force India takımı da adeta yeniden doğmuş bir performansa sahipti. Hülkenberg ve Perez ile harikalar yaratan takım aynen Williams takımı gibi hazır konumda. Hazır olmayan McLaren, Red Bull ve Ferrari pilotlarını eğer geçiyorlarsa, bu sonuç yeni kuralların getirdiği bir güzellik olsa gerek.

Gerçi sezonun üçüncü yarışı öncesi Ferrari Başkanı Luca di Montezemolo “bu gidişattan memnun değilim” açıklamalarını yaptı. Ama yine hatırlatalım, kural değiştirilirken neredeydiniz diye yine soruyorum?

Mercedes takımı ve Mercedes motoru yeni kural değişikliklerini en iyi okuyan takım ise suçlu mu? Mercedes motoru rakip motor üreticilerinden beygir bakımından çok fazla gibi görünüyor olsa da yine suçlu mu?

KERS sistemi geçmiş sezonlarda uygulandı sonuç ne oldu? Formula 1’i mekanik hala getirdi mi? Bu sezon yerine ERS sistemi geldi sonuç ne oldu yada olacak? O dönemlerde açıklama yapmayıp şimdi bu kuralları eleştirmek en basit yol olsa gerek. Onun için Ferrari ve Red Bull takımları kazanmak istiyorlarsa çok çalışacaklar. Yada bu kurallar uygulanırken “durun bir dakika” gibi çıkışlar yapacaklardı. Kış dönemi testlerinde Mercedes takımı yöneticisi şampiyon pilot Niki Lauda Mercedes motoru ile ilgili önemli bir açıklama yapmıştı. Performansımız ERS sistemi ile rakiplerden 100 beygir fazla gibi bir sonuca bizi ulaştırıyor diye açıklamada bulunmuştu. O haftalarda bu açıklamayı es geçip yoluna devam edenler şimdi “bize ne oldu” diye düşünüyorlar.

Formula 1’de performans değişir ama bu değişim de bazı kriterler de yerinden oynar ve ses getirir. Özellikle Red Bull ve Ferrari takımları bu gidişatı nasıl değiştirir bilmiyoruz ama ilk üç yarışta ki performans hiç es geçilecek türden değil. Bir Williams ve bir Force India takımı olamayan McLaren takımına da bakmamız gerekir.

Alın size Mercedes motoru ve alınan sonuç, nasıl iyi mi? Geçtiğimiz sezon Sergio Perez’i takıma dahil edip bu sezon öncesi kapıyı üstüne kapatırsanız bu hafta ki sonuca varırsınız. Kevin Magnussen yarışa iyi başladı ve Jenson Button gibi oda yarış dışı kaldı. Demek ki sadece motor ile olmuyormuş. Çok çalışmak gerekiyor, aynen Lotus takımının yapamaması gibi. Geçtiğimiz sezon Raikkonen faktörü ile yarış kazanan takım (ilk iki yarışta da sormuştum) nerede? Kural değişikliklerine ayak uyduramadılar mı yoksa? Umarım kazananların ve performansların çok daha arttığı yarışları izleyebiliriz.

Diğer analizlerde görüşmek üzere…