İngiltere’nin gelecekteki Kralı tek kişilik spor otomobili kokpitinde inceledi.

İngiltere Kraliyet Ailesi zamanının çoğunu önemli enstitülere, işletmelere ve şehrin belirli noktalarına resmi ziyaretler gerçekleştirerek geçiriyor. Bunlar genelde oldukça belirsiz ziyaretler oluyor ve Kraliyet Ailesinin neden orayı ziyaret ettiği tam olarak bilinmiyor. Bu ziyaretlerde birçok fotoğraf çekme fırsatı ele geçiyor. Örneğin geleceğin İngiltere Kralı’nın BAC Mono’nun içindeki görüntüleri gibi.

Prens William ve eşi Kate Middleton geçtiğimiz günlerde Manchester Üniversitesi’nin Ulusal Grafen Enstitüsü’ne bir ziyaret gerçekleştirdi. İngiltere hükümeti tarafından kurulan bu tesiste, yıllar sonra şimdinin karbon fiberi gibi olacak ultra hafif, son derece güçlü bir materyalin araştırma ve geliştirmesi üzerinde çalışıyor.

Tek kişilik BAC Mono spor otomobili Liverpool’da yaptığı 48 kilometre ile üretiminde grafen kullanan ilk üretim otomobili olarak tarihe geçti. Materyal, ağırlığı azaltmak ve gücü arttırmak için arka çamurluklarda kullanıldı.

BAC, 2011 yılında Ian ve Neil Briggs kardeşler tarafından geliştirildi. Mono’nun son versiyonu 2.5 litrelik dört silindirli Mountune motora sahip, bu da 309 bg ve 380 nM üretiyor. Yüksek mukavemetli çelik, karbon fiber ve grafen kullanımı aracın ağırlığının 580 kilogram olmasını sağlıyor. Bu da otomobile oldukça parlak bir performans getiriyor. Mono altı vitesli sıralı şanzımanıyla 100 km/sa hıza 2.8 saniyede ulaşıyor ve aracın maksimum hızı 274 km/sa.

William ve Kate Mono’yu yakından inceledi, hatta William kokpitin içine bile oturdu. BAC’ye göre William ve Kate oldukça etkilendiler ve araç için “harika” dediler.

Ian Briggs “Cambridge Dük ve Düşes'ini Mono ile etkilemek BAC için büyük bir başarıydı. Devam ettikçe gücümüze güç katıyoruz. Grafen kullanmak Mono’yu otomotiv endüstrisinde öne taşıyan çok fazla yenilikten yalnızca bir tanesiydi. Prens Willaim’ın aracın içinde oturduğunu görmek çok büyük bir deneyimdi, belki büyükannesi de bundan hoşlanabilir!” dedi.

Kraliçe Elizabeth’in Mono’da oturması da gerçekten ilginç bir manzara olurdu.