Giorgio Piola, Avustralya'da F1-75'i yakından inceleme fırsatı buldu. Kırmızı canavarı sakin bir şekilde inceledikçe, yeni teknik özellikler keşfedilebiliyor. Piola'nın fotoğrafları, arka frende yer alan kanatçıkları net bir şekilde gösteriyorlar. Peki, oldukça stratejik bir noktada yere basma gücü üreten bu kanatçıkların ne gibi getirileri oluyor?

Scuderia, simülasyon çalışmalarından gelen olumlu sonuçların ardından Santerno'ya pozitif bir şekilde gidiyor.

Imola'da F1-75'te ufak değişiklikler olacak. Bu güncellemeler, sadece dalgalanma sorununu azaltmak için tasarlandılar. Özellikle Melbourne'de net bir şekilde görülen dalgalanma sorunu, F1-75'in mevcut performansını pek de etkilemiyor. Yine de dalgalanmanın azalmasıyla beraber, Imola'da F1-75'ten daha çok performans çıkarmak hedefleniyor.

Imola, orta seviyede yere basma gücü ayarlarıyla yarışılan bir pist. Aerodinamik yere basma gücünün yanında, mekanik yol tutuşu da bu pistte oldukça önemli. Pistin inişli çıkışlı bölümlerinde; özellikle de Piratella, Acque Minerali ve Gresini virajlarında lastiklere ciddi yükler biniyor ve lastikler zorlanıyor.


Pistin en zorlayıcı frenleme noktası Tamburello'da yer alıyor. 17 ve 18. virajlardan oluşan Rivazza'nın ilk kısmı da oldukça zorlayıcı çünkü Rivazza'nın ilk bölümünde, yani 17. virajda, yokuş aşağı frenlenmesi gerekiyor. Ferrari için özel olarak hazırlanan Brembo fren sistemleri, en çok bu iki noktada zorlanacaklar.

Imola ayrıca, araçların çekiş yakalama özelliklerini de gözler önüne seriyor. Araçların bu özelliği, Tosa ve Acque Minerali virajlarının çıkışlarında gözlemlenebilir. Bu iki virajın sonunda da yokuş yukarı çıkıldığından, çekiş yakalamak kısmen daha zor oluyor.



Motorsport.com İtalya'dan Giorgio Piola, Avustralya'da F1-75'i yakından inceleme fırsatı buldu. FIA tarafından garaja davet edilen Piola, kırmızı aracı daha dikkatli ve sakin bir şekilde inceleyebildi. Normal şartlarda fotoğraflanması zor olacak bazı detayların fotoğraflarını çekebildi.

Aşağıda ise bu fotoğraflardan biri yer alıyor: Ferrari'nin arka fren kanallarına yerleştirdiği kanatçıklar.




2022 kuralları, araçta yer alan kanatçıkları sınırlamayı hedefliyordu çünkü kirli hava üretiminde kanatçıkların rolü büyüktü. Kanatçıklardan oluşan bargeboard'ların araçlardan kaldırılmasının nedenlerinden biri de buydu.

Eskiden ön frenlerin hava girişlerinde gördüğümüz küçük kanatçıklar, artık yoklar. Fakat David Sanchez'in başında bulunduğu aeordinami ekibi, arka fren kanallarına üst üste yer alan 5 farklı kanatçık serisi yerleştirmeyi başarmış. Bu kanatçık serilerinin hepsi farklı boyutlarda ve şekillerdeler.

Aracın bu stratejik bölgesine kanatçıklar yerleştirmek, iki farklı getiri sağlıyor: optimum lastik sıcaklığına ulaşmak ve üstün çekiş performansı.

Bu kanatçıklar, bulundukları bölgede yere basma gücü üretiyorlar. Bu bölgede üretilen yere basma gücü sayesinde lastikler yere daha sert bir şekilde itiliyor ve daha iyi çekiş yakalanabiliyor.

F1-75'in en üstün özelliklerinden biri, viraj çıkışlarında çok iyi çekiş yakalayabilmesi. Bu özelliği sadece bu kanatçıklara bağlayamayız. Diferansiyelin çok kaliteli olması, süspansiyonların tasarımları, motorda üretilen gücün lastiklere verimli bir şekilde aktarılması gibi faktörler de bu başarıda rol oynuyorlar.

Bu kanatçıkların bir diğer getirisi ise lastikleri optimum çalışma sıcaklığına getirmeyi kolaylaştırması. Bu kanatçıklar, aracın o bölgesinde enerji üretilmesine büyük katkı sağlıyorlar ve bu da lastikleri doğru çalışma aralığına getirmeyi kolaylaştırıyor.

Piola'nın çektiği bu fotoğraf bir şeyi doğruluyor: Ferrari, 2022 projesinde neredeyse tüm çözümler üzerinde çalışabilecek zamanı buldu ve aracın neredeyse her alanı üzerinde çalışıldı. Böylelikle, aracın sadece bir alanı onu en hızlı araç yapmadı. Aracın bütün alanlarında yer alan bu küçük çözümler bir araya gelerek en hızlı aracı oluşturdular. Bu performans, regülasyonların izin verdiği tüm olasılıkları değerlendiren bir paketten geliyor.



tr.motorsport.com