2026 F1 sezonunda takımların doğru yere basma gücü seviyesini bulması gerekecek.
Formula 1, 2026 yılında son 25 yılın en büyük teknik devrimlerinden birine sahne olacak. Hem aerodinamik hem de güç ünitesi tasarımları baştan aşağıya değişecek.
Bu devrimin arkasındaki isimlerden biri olan Tim Goss, daha önce FIA’da teknik direktörlük görevini yürütürken şimdi Racing Bulls takımının Teknik Şefi olarak yeni dönemin zorluklarına bizzat hazırlanıyor.
Goss, FormulaPassion’a verdiği özel röportajda, yeni dönemin teknik sırlarını ve bu değişimin takımlar üzerindeki etkilerini detaylı şekilde anlattı.
Aerodinamik ve motor artık ayrılmaz bir bütün olacak
Goss, sözlerine şöyle başlıyor: “Güç ünitesi ve şasi, şimdiye kadar olduğundan çok daha fazla iç içe geçecek. Çünkü aracın performansı, enerjiyi nasıl yönettiğinizi doğrudan etkileyecek. Basitçe söylemek gerekirse; bir araç virajlarda ne kadar hızlıysa, o kadar az enerji geri kazanabilir. Çünkü daha fazla yol tutuş, daha kısa frenleme süresi ve dolayısıyla bataryayı şarj etmek için daha az zaman demek. Bu nedenle enerjiyi başka bir yerde geri kazanmanın yolunu bulmanız gerekiyor. Bunun bir yolu da düzlük sonunda ayağınızı gazdan çekmek olabilir.”
Bu ifadeler, Formula 1’de yıllardır süregelen “viraj performansı mı, düz hız mı?” ikilemini 2026’da çok daha karmaşık hale getirecek. Artık yüksek aerodinamik yük yalnızca hava direncini artırmakla kalmayacak, aynı zamanda batarya şarj süresini azaltarak hibrit güç kullanım süresini de sınırlayacak.
Yani fazla yol tutuş, tersine zararlı hale gelebilecek.
“Konsept” sadece dış tasarımdan ibaret değil
Yeni dönemde başarılı bir otomobil inşa etmek için sadece aerodinami değil, aracın temel felsefesi de önemli olacak.
Tim Goss bu süreci üç ana başlıkta özetliyor:
Temel mimari: “Ön ve arka tekerleklerin konumu, ağırlık dağılımı gibi temel yapısal kararlar çok kritik.”
Araç dinamiği: “Süspansiyon sistemleri bu başlığın en önemli parçası. Özellikle arka yüksekliğin nasıl olacağı belirlenmeli.”
Aerodinamik yapı: “Hava akımlarının ön kanattan arka difüzöre kadar nasıl yönlendirileceği kritik. Bazen ön tarafta çok fazla yük üretip, bu akımı arkaya temiz şekilde ulaştıramazsanız, verimsizlik başlar.”
Tüm bu parametrelerin ortak paydası ise lastikler.
Goss, yeni dönemde ön lastiklerin daha dayanıklı olacağını ancak arka lastiklerin dikkatle korunması gerektiğini belirtiyor: “Eğer arka lastikleri koruyamazsak, yarış boyunca rekabetçi olamayız. Bu yüzden tüm konsept lastiklerle uyumlu olmak zorunda.”
İki modlu aerodinamik ve çift kanat sistemi geliyor
2026’da araçlarda iki aerodinamik mod aktif olacak. Yani hem viraj hem düzlük için ayrı ayrı kanat ayarları yapılabilecek.
Bu sistem, sadece arka kanadı değil, ön kanadı da kapsayacak.
Goss şöyle açıklıyor: “Virajlarda mümkün olan en fazla yere basma gücünü istersiniz. Düzlükte ise tam tersi geçerli. Bu iki farklı hedef, iki farklı verimlilik stratejisi yaratacak.”
Mevcut DRS sisteminde arka kanat açılarak, alt gövde ve difüzörle etkileşerek aracın genel aerodinamiğini değiştiriyor. Yeni dönemde bu sistem daha kapsamlı hale gelecek.
Goss, “Akımların nasıl etkileşime girdiğini kontrol edebilirsek, büyük avantaj sağlar” diyor.
Yarış takibi kolaylaşacak ama tasarımcılar memnun değil
Yeni kurallar, özellikle öndeki aracın yarattığı kirli havanın etkisini azaltmak amacıyla yazıldı. FIA, takibi kolaylaştırmak için bazı aerodinamik parçaların şekillerini ve konumlarını sıkı şekilde sınırladı. Ancak bu da tasarımcılara büyük bir özgürlük kaybı anlamına geliyor.
Goss’a göre, 2022 kurallarının ilk hedefi de buydu ve bu konuda başarılı olundu. Ancak yıllar geçtikçe takımların gelişimi bu avantajları biraz törpüledi. Yine de eskiye dönüş yaşanmadı.
“Zemin etkili araçlarla birlikte zıplama problemi ortaya çıktı. Bu hem sürücüler için sağlıksız hem de yarış için kötüydü. Neyse ki yeni venturi kanalı düzenlemeleri ve takımların öğrenme süreci bu sorunu büyük ölçüde azalttı.”
2026 için acele yok, deneme zamanı
Racing Bulls takımı 2026 aracını tasarlarken “acele etmeme” prensibiyle ilerliyor. Henüz hangi aerodinamik yapının en verimli olduğunu kimse bilmiyor.
Goss, özellikle ön kanatlarda artık dışa yönlendirme özgürlüğünün ortadan kalktığını ve bu yüzden tüm tasarımların baştan düşünülmesi gerektiğini vurguluyor:
“2026 kış testlerinde çok farklı tasarımlar göreceğiz. Herkes birbirinin aracına bakacak. Umuyoruz ki en hızlı biz oluruz.”
tr.motorsport.com