Hafif eğimli tavan çizgisi yeni Phantom VII'in zarafetini koruyarak araca dinamik bir çizgi kazandırmış.

Birkaç gün içinde ikinci kez kameralara yakalanan tamamen yeni Phantom'a ait prototip, üzerinde taşıdığı kafa karıştırıcı desene sahip kamuflaja rağmen sedan modelinin görkemli ve zengin gövdesini saklamayı başaramadı. Rolls-Royce tasarımcılarının verdiği ilk izlenim değişimin hafif birkaç dokunuştan ibaret olduğu yönünde ancak yakından baktığımızda ön ızgaranın eskisine göre daha çıkıntılı olduğunu ve LED ön farların hem yeniden şekillendirildiğini, hem de büyütüldüğünü görebiliyoruz.

Aracın yan profili de birkaç değişiklik görmüş. Yeniden tasarlanan C sütunu, Phantom VII'e daha eğimli bir tavan çizgisi kazandırmış. Bunun dışında yan aynaların A sütununa daha yakın konumlandırıldığını görüyoruz. Aks mesafesinin uzatılması da yeni araçta görmeyi beklediğimiz değişiklikler arasında yer alıyor. Almanya'nın sokaklarında dolanan test aracı standart modele ait bir prototip ama ileri aşamada LWB (uzatılmış aks mesafeli) versiyonun da çıkarılmasını kesin gözüyle bakıyoruz.

Arka bölüme geçtiğimizde farların kısmen kamuflajın altına gizlendiğini görüyoruz. Buna rağmen arka far yapısının artık daha dik duruyor oluşu gözlerden kaçmıyor. Farın iç bölümünün, tıpkı Fiat 500'de olduğu gibi, aracın gövde rengiyle aynı rengi taşıdığı dikkatleri çekiyor ancak merkezdeki kırmızı bölüm ve üzerindeki üç nokta durumun böyle olmadığına işaret ediyor.

Dış bölüme yapılan değişimler çok büyük bir etki yaratmasa da, 2018 Phantom'un iç bölümünde yaşanan değişiklikler aracı tamamen farklı bir karaktere sokuyor. Daha önce gördüğümüz casus fotoğraflarında yeniden tasarlanmış gösterge panelinin iki devasa dijital ekrana ev sahipliği yaptığını görmüştük. Objektiflere yakalanan prototipin kabini henüz tamamlanmamıştı ve görebildiğimiz tek şey S Sınıfı'nda karşımıza çıkan çift ekranlı düzen idi. Üretim bandına çıkmaya hazır araçta bundan başka değişiklikler de görmeyi bekleyebilirsiniz. Phantom, bu ve bunun gibi dokunuşlar ile selefine göre daha da lüks olacaktır.




Dışarıda yapılan küçük dokunuşlardan dolayı gördüğümüz prototipin hâlihazırda piyasada bulunan modele getirilen bir makyaj olduğunu düşünebilirsiniz ancak işin aslı farklı. Rolls-Royce şu anda hem yeni Phantom'a, hem Cullinan SUV modeline, hem de gelecekte üretilecek diğer araçlara altyapı sağlayacak hafif bir alüminyum platform üzerinde çalışıyor.

Phantom, yeni jenerasyonuyla büyük ölçüde hafiflemenin yanında ileri aşamada verimliliğinin arttırılması adına hibrit sistemine kavuşabilir. 2011 Cenevre Otomobil Fuarı'nda tanıtılan Phantom'u temel alan 102EX prototipi gelecekte karşımıza çıkacak elektrikli Phantom'un habercisi gibiydi. Yeni jenerasyonda tamamen elektrikli bir seçenek görmeyi beklemesek de, prize takılan bir hibrit türevi son derece olası görünüyor.

Yeni Phantom VII'in 2017'nin ikinci yarısında tanıtılması beklenirken satışların başlangıç tarihinin 2017'nin son ayları veya 2018'in ilk ayları olacağına inanılıyor. RR'ın ürün gamına Wraith ve Dawn modellerinin katılması, yeni jenerasyonda Phantom'un Coupe ve Drophead Coupe formlarını görmeyeceğimiz anlamına geliyor.