Gary Anderson, Formula 1 takımlarının 2018 F1 sezonunda tam olarak nasıl performans gösterdiğini, 2017'ye göre gerçekte ne kadar gelişme kaydettiklerini inceledi.

Formula 1'de yüksek yere basma gücü getirilmesinin 2. sezonunda da gelişim hızı hiç düşmedi. Ön grupta Mercedes ve Ferrari arasında sezon boyunca araca performans katma mücadelesi vardı.

Sonunda Mercedes her iki şampiyonluğunu kazandı. Bu, sadece araç gelişiminin değil takım gelişiminin de önemli olduğunu gösterdi. Sadece aracı daha hızlı yapmak yeterli değildi. Bunun yanında kritik kararlar, lastikleri daha iyi anlama ve aracı optimize edebilme gibi konular da büyük önem taşıyordu.

Sezon boyunca yaşanan iniş çıkışları daha iyi anlamak için, her yarış hafta sonunda bir araç tarafından atılan en hızlı turu örnek olarak alarak en hızlı araca kıyasla orana baktım.

Ardından tüm sezonun ardından 21 yarışın ortalamasını buldum. "Süper zaman" adını verdiğim bu değerlendirmede, Mercedes şaşırtıcı olmayan şekilde lider çıktı ancak diğer bölümlerde bazı farklı sonuçlar çıktı.

Süper zaman'a göre takımların % olarak sıralaması

Bu şekilde baktığımızda gerçekten ilk 3 takım ile - Mercedes, Ferrari, Red Bull- kendilerini takip eden takımlar arasında ciddi fark bulunuyor. Bu açıdan diğer takımlar gerçekten farklı bir şampiyonada gibi.

İlk olarak, ilk 3 takıma bakalım.

İlk 3 takımın tüm yarışlara göre performansı

1. Mercedes - 100.119%


Lewis Hamilton, Mercedes-AMG F1 W09

Mercedes, geçen sene çok şey öğrendiği araç konsepti ile devam etmeye karar verdi ve sonuç olarak bu doğru karardı.

Ancak yine de her şey Mercedes için kolay başlamadı. Mercedes'in en büyük özelliği, sezonun ilk yarısında çıkardığı dersleri kullanarak sezonun 2. yarısında Ferrari'yi geride bırakması oldu. Burada yaşananları derinlemesine analiz ederek düzeltmeye çalışma fark yarattı.

Geçen sene olduğu gibi, sezonun ilk bölümünde lastiklerde sorun yaşadılar. Lastikleri tek turda çalıştırma ile yarışta dayandırma arasında iyi bir denge bulmaları gerekiyordu.

Lastikleri piste çıkarmadan önce belli seviyede ısıtmanız gerekiyor. Pilot piste çıktığında yavaş giderek arka lastiklerin sıcaklığının düşmesini sağlıyor.

Ancak 20 tur boyunca yavaş gitme şansınız yok. Mercedes bu açıdan dengeyi bulma konusunda zaman zaman sorun yaşadı. Ferrari'ye kıyasla bu konuda daha fazla zorlanmış gibi görünse de Mercedes, sorunları aşarak şampiyonlukları kazanmayı başardı.

Takımın Spa'dan itibaren kullandığı jant tasarımıyla alakalı çok şey konuşuldu. Mercedes bu jant tasarımı ile lastiklerin sıcaklığını daha iyi kontrol etmeye başladı. Hakemler bu tasarımı kurallara uygun olarak açıklasa da, Mercedes bir noktadan sonra jantı kullanmayı bıraktı.

Bu açıkçası hareketli bir aerodinamik parça değildi çünkü jantın hareket etmesi gerekiyor. Sadece sıcaklığı kontrol etmenin zekice bir yoluydu. Ben bu tür yenilikleri destekliyorum. Bu tür şeyler harika.

Güç ünitesi tarafında Mercedes, Fransa ve Belçika GP'lerinde yaptığı güncellemelerle büyük adımlar attı ancak bu sene, geçen senelere kıyasla sahip olduğu avantaj Ferrari tarafından silinmiş oldu.

2. Ferrari - 100.237%


Sebastian Vettel, Ferrari SF71H

Ferrari'de herkesin kendi kendisine kızması için iyi sebebi var çünkü araç, Mercedes'i şampiyonluk için zorlayacak kadar iyiydi. Kurmuş olduğu baskı ile Ferrari, Mercedes'i mağlup edebilirdi.

Ancak sezon içerisinde her şey yanlış gidebilir. Ferrari'deki asıl sorun, yaşanan sıkıntılara iyi cevap verememesi ve hataların tekrarlanmasıydı. Sadece birçok puanı çöpe atan Vettel değil, takım da benzer hataları yaptı.

Ferrari, bu sene araç konseptinde daha büyük değişiklikler yaptı. Dingil mesafesinin uzatılmasının yanında araç daha fazla öne eğimli hale getirildi. Uzun dingil mesafesi ile geçen sene yavaş pistlerde olan avantaj biraz silindi ve zaman zaman yüksek öne eğim kafa karışıklıklarına sebep oldu.

Yavaş virajlarda avantajın kaybedilmesinin, yüksek öne eğim ile telafi edilmesi gerekiyordu. Yüksek öne eğim ile ön kanat daha düşük seviyede oluyor, böylece yavaş ve orta hızlı virajlarda önden kayma eğilimine karşı çözüm bulunmuş olunuyor.

Yüksek hızlı virajlarda ise yere basma gücü merkezinin geriye doğru giderek arkanın daha stabil olmasını istiyorsunuz. Mercedes bildiği konseptle devam ederken Ferrari çok fazla değişiklik yaptı. Bu sistemi çözmesi biraz zaman aldı.

Sezonun ilk döneminde Ferrari, cuma günleri aracı çalıştırma konusunda zorlanıyordu ancak cumartesi günleri büyük adımlar atarak öne geçiyordu. Sezonun ikinci yarısında ise Ferrari, tabanda yaptığı değişikliklerle yolunu biraz kaybetti.

Bu açıdan kullandığınız konsepti anlamak çok önemli. Öne eğimli araçlarda tabanın etkisi, taban altını kullanma açısından çok fazla. Difüzör ve genel olarak araç performansı açısından tabanı çalıştırmak çok önemli. Ferrari bu yüzden yaptığı güncellemelerde geri dönmek zorunda kaldı.

Özellikle sıralamalarda, Ferrari'nin düzlükte güçlü olmasının ardından güç ünitesi tarafında ilginç şeyler yaptığına dair söylentiler çıktı. Ancak ben, Ferrari'nin kurallara aykırı bir şey yaptığını düşünmüyorum. Aynı şekilde FIA'nın da.

3. Red Bull - 100.797%


Max Verstappen, Red Bull Racing RB14

Red Bull RB14 kesinlikle iyi bir araçtı. Renault motorunun eksikliğini düşündüğümüzde en iyi şasi miydi bunu söylemek zor.

McLaren'ın bu sene yaşadığı gibi, araca daha fazla motor gücü eklediğinizde anında hızlanmıyorsunuz. Farklı motora geçtiğinizde her zaman bazı ödünler vermeniz gerekir.

Red Bull, Renault motoruyla F1'i domine ettiği dönemde de Mercedes ve Ferrari ile aynı güce sahip değildi. Ancak Renault motoru, daha az soğutmaya gereksinim duyuyordu ve araç yere basma gücü kullanımına göre optimize edilmişti. Düzlükte gerçekten hiç hızlı olmadılar.

Şu anda da aynısı var. Bu motorlarda soğutma o kadar çok büyük gereksinim ki, ekstra 30 beygir bulduğunuzda dahi bunun bir bölümünden soğutma için ödün vermeniz gerekir.

Bu açıdan Mercedes ya da Ferrari motorunu Red Bull aracına koymak düşünüldüğü kadar basit olmaz. Red Bull aracı çok dengeliydi ve sonuç olarak lastikler konusunda çok iyiydi. Bu açıdan düşük, orta ve yüksek hızlı virajlarda aracın aerodinamik karakteristiğini kontrol ederek durumu anlama büyük önem taşıyordu.

Bu araç aynı zamanda bordürler üzerinde çok iyi gidiyordu. İyi viraj hızı ile bu durum birleştiğinde, RB14 virajlarda lastiklere daha az baskı uyguluyordu.

Çok fazla dayanıklılık sorunu yaşadıklarını gördük. Bu tür sorunlar yaşandığında Red Bull'un suçu hep Renault'ya attığını gördük ancak Red Bull'un da bu konuda eksikleri vardı.

Genel olarak Monaco ve Meksika'da Red Bull'un domine edebildiği yarışları gördük. Bakalım gelecek sene Honda ile ilişkileri nasıl olacak? Honda, Renault'nun kabullendiği yaklaşımı kabul etmeyecek bir şirket.

Orta sıra takımlarının yarışlara göre performansları

4. Haas - 101.970%


Kevin Magnussen, Haas F1 Team VF-18

Haas hâlâ yeni bir takım olsa da bu sene oldukça iyi bir adım attı. Takım doğru yönde adım attı ve daha stabil çalışmaya başladı.

Araç, yeni bir araçtan ziyade geçen seneki araca çok benziyordu ancak bu kasıtlı uygulanan bir felsefeydi ve takım kaybolmaktan kurtularak gelişimini sürdürdü.

Haas'ın orta grubun önünde yer aldığı zamanlar olsa da, orada kalması için daha istikrarlı olması ve çok fazla puanın çöpe gitmemesi gerekiyordu. Puan açısından hayal kırıklığı olsa da performans olarak takım etkilemeyi başardı.

Takım artık güçlü ve zayıf yönlerini iyi analiz etmeli. Ancak Formula 1'de henüz 3. sezonunu geçiren bir takıma göre Haas iyi iş çıkardı.

5. Renault - 102.137%


Nico Hulkenberg, Renault Sport F1 Team R.S. 18

Renault'nun teknik patronu olsaydım, sezonu dördüncü sırada tamamlamama rağmen mutlu olmazdım.

Araç sezon boyunca çok sorunluydu. Renault, bir adım daha atmak istiyorsa öncelikle neler olduğunu daha iyi anlamak zorunda.

Renault, kadrosuna çok sayıda güçlü isim kattı ancak bu da kendi içerisinde zorluğu beraberinde getiriyor. Mercedes gibi tüm bu insanları doğru şekilde çalıştırabilmek önemli. Ancak bu sayede lider takımlarla fark kapanabilir. Fabrika takımı için sıradaki hedef bu olmalı.

Güç ünitesindeki performans eksikliği de bir sorun. Turbo motorlar geleli 5 sene geride kaldı. Takım hem motorunu hem de takımı ve araç gelişimini iyileştirmek zorunda.

Genel olarak baktığımızda Renault, bu sene büyük takımlarla farkı kapatamadı. Gelecek sene bunu başarmalı.

6. Force India - 102.207%


Esteban Ocon, Racing Point Force India VJM11

Force India'nın sezonu yaşadığı finansal sıkıntılar dikkate alınarak değerlendirilmeli. Ağustos ayında dönüşene kadar takım, finansal açıdan sorunlarla boğuşuyordu ve gelişimi yavaşladı.

Teknik patronu Andrew Green, yeni şeyleri piste çıkarmadan önce üzerinde çok çalışır ve emin olduktan sonra bunu yapar.

Bu açıdan onun piste çıkardığı şeyler genelde çalışır. Ancak finansal sorunlar nedeniyle tasarlanan parçaların üretilememesi, takımın geride kalmasına neden oldu.

Sezonun başındaki araç temel bir araçtı. Para eksikliği nedeniyle temel araca planlanan parçalar eklenemedi ancak takım buna rağmen iyi iş çıkardı.

Performansa bakarsanız, Force India hâlâ en istikrarlı takımlardan birisi. Zorlu koşullara rağmen iyi bir mücadeleydi.

7. Sauber - 102.603%


Charles Leclerc, Sauber C37

Sauber çok etkileyici bir sezon geçirdi. Sezona zayıf başlangıç yapmasının ardından, takımın Ferrari ile yenilenen ilişkisini anlamak için daha fazla zamana ihtiyaç duyacağını düşünmüştüm.

Ancak sezon sonuna gelmeden takım, orta grupta istikrarlı puan mücadelesi vermeye başladı. Bu da diğer takımlar için bir uyanma çağrısı niteliğinde oldu.

Sezonun başındaki soğutma sorunları, takımın geride kalmasına neden oluyordu. O sorunlar aşıldıktan sonra Sauber'in gelişimi hızlandı. Araç üzerindeki detaylar, mühendislerin aerodinami alanında iyi çalıştığını gösteriyordu.

Sauber'in gelecek sene orta grubun önünde olma şansı var gibi görünüyor. Bu seneki momentumu gelecek seneye aktarabilirlerse, Kimi Raikkonen eski takımı ile güçlü bir sezon geçirebilir.

8. Toro Rosso - 102.805%


Pierre Gasly, Scuderia Toro Rosso STR13

Toro Rosso, bu sene de istikrarsız olmayı sürdürdü. Bunun Honda motoruyla alakalı olduğunu söyleyebilirsiniz ancak takım birkaç senedir bu şekilde.

Bu sorunlar sürekli yaşanınca, doğal olarak Toro Rosso'nun esas sorunları anlayıp anlamadığını merak ediyorsunuz. Honda ile yeni kurulan ilişkide sorun yok gibi görünüyor. Evet, çok fazla grid cezası aldılar ancak Toro Rosso, sene başında bu sene daha çok 2019 için çalışacağını açıklamıştı.

Motor dışında şasi performansı da çok istikrarsızdı. Bazen çok güçlü performanslar ile orta grubun önünde yer aldılar ancak diğerlerinde çok gerideydiler. Bu tür sorunlar genelde takım kaynaklı oluyor.

Grid cezaları yardımcı olmadı ancak aracın performansının da istikrarlı olması gerekiyor. Teknik patron James Key'in takımdan ayrılması, yardımcı olmadı. Bu açıdan bakalım gelecek sene yeni teknik liderlikte takım nasıl performans gösterecek?

9. McLaren - 102.923%


Fernando Alonso, McLaren MCL33

McLaren, Renault motoruna geçmesinin ardından sezona büyük umutlarla başladı. Artık takımın ayağa kalkmasının zamanı gelmişti.

Ancak ne yazık ki, Renault motoruna geçilmesinin ardından McLaren'ın gerçek sorunları ortaya çıktı. McLaren'ın performansını, aynı motoru kullanan en güçlü takımla yani Red Bull'la kıyaslamamız gerekiyor. İki takım arasındaki fark, ne kadar gelişme kaydetmeleri gerektiğini gösteriyor.

McLaren oldukça büyük bir tesise sahip. Doğru kullanılması halinde büyük potansiyele sahip bir fabrika. Ancak takımın en büyük sorunu, bu seneki güncellemelerle daha kötüye gitmesi oldu.

Sonunda, takımın aracı iyi anlamadığı ve bazı önemli sorunlar yaşadığı ortaya çıktı. Araç virajlarda çok fazla yere basma gücü kaybediyordu.

Takımın aerodinamik ayarlarında ve felsefesinde sorun olduğu belirlendi. McLaren, bu sene yaşananlardan ders çıkarıp gerekli hamleleri yaparsa, seneye güçlü olabilir. Ancak bunu yapamazsa, o zaman daha fazla kelle gidebilir.

10. Williams - 103.606%


Lance Stroll, Williams FW41

Sene başında Williams, çok kompleks ve ön gruptaki araçlara benzer bir araca sahip olmasıyla dikkatleri üzerine çekmişti.

Ancak herkes bir diğerinden konsepti kopyalayabilir. Önemli olan konseptleri anlamak ve Williams bu alanda geride kaldı. Sezon boyunca kaydedilen gelişim de hayal kırıklığıydı.

Aracın frenleme esnasındaki istikrarında gelişme kaydedilse de, asla dönüm noktası diyebileceğimiz ilerleme kaydedemediler.

Gelecek seneki araçta iyileşmeleri için bu seneden gerekli dersleri çıkarmaları gerekiyor.

Yarış yarış performans dağılımı

Gelişim mücadelesini daha iyi resmedebilmek için sezonu 5 bölüme ayırdık. Avustralya tek başına yer alırken diğer bölümler belli sayıda yarışı içeriyor. Sezonun özellikle bir bölümünde Mercedes'in domine ettiği, Ferrari'nin ise zorlandığı net bir şekilde görülüyor.

Bunun dışında arka tarafta McLaren, sezon ilerledikçe gerilerken Sauber ciddi bir şekilde ilerliyor.

2017'ye kıyasla performans

Sauber, % 1.5 ilerleme ile bu sene en çok gelişen takım olarak ortaya çıkıyor. Sauber dışında ciddi gelişme kaydeden diğer takım ise Haas oldu. En çok kaybeden takımlar Williams ve McLaren oldular.

Honda'dan Renault motoruna geçen McLaren, geçen seneye kıyasla % 0.413 gerilerken Williams geçen seneye göre % 1.081 gerilemiş.

İlginç bir şekilde Mercedes de geçen seneye kıyasla çok az farkla da olsa geride kalmış. Ancak geçen sene en iyi olan Mercedes'in, daha çok rekabetle karşılaştığı bu sezon gerilemesi normal kabul edilebilir.

Ferrari, geçen seneye göre hızlanıp bir miktar ilerlese de, Mercedes pist üstünde ve pist dışında yine en güçlü takım oldu.



tr.motorsport.com