Bu Formula 1’de gördüğümüz klasik ‘aptal sezon’lardan birisi olmayacak. Tepedeki pilotların hepsi 2018 için kontratı var ve en önemli şey Carlos Sainz’ın Toro Rosso’dan Renault’ya kiralanması oldu.
Elbette birileri Jolyon Palmer’e önümüzdeki sezon için kontratının olmadığını söyleseydi hoş olurdu, çünkü İngiliz pilot kendi geleceğini takım yerine Autosport’tan öğrenmiş.
Önümüzdeki yıl neler olacağını tamamen biliyoruz, ancak bundan sonra neredeyse herkes boşa çıkıyor ve tekliflere açık hale geliyor. Büyük istisnalardan birisi Ferrari ile daha yeni üç yıllık anlaşma yapan Sebastian Vettel ve Mercedes’ten Lewis Hamilton’ın da böyle yapması bekleniyor. Maranello kapıları kapandıktan sonra Hamilton’ın başka gidecek neresi olabilir ki?
Elbette en büyük olay Mercedes ve Ferrari’nin ‘diğer araçları’ konusunda olacak, Valtteri Bottas ve Kimi Raikkonen’in sadece birer yıllık kontratları varken takım arkadaşları Hamilton ve Vettel onları tercih ediyor olabilir. Öte yandan Daniel Ricciardo ve Max Verstappen de pazara açık olacaklar ve Ricciardo’nun Ferrari’ye, Verstappen’in de Mercedes’e geçeceği şimdiden konuşulmaya başlandı bile.
Şimdi neler olacağına bakalım, ancak böyle durumlar arttıkça, Gerhard Berger’in zamanında söyledikleri akla geliyor: “Kendilerini zorlayacak bir takım arkadaşı olmasını tercih eden insanların bu yalan sözlerine inanma. Mükemmel bir takım arkadaşı bir saniye yavaş olan herhangi biridir! Alain Prost ile savaştıktan sonra, Ayrton Senna McLaren’da beni gördüğünde neden bu kadar mutluydu sanıyorsunuz?”
Dünya hala Senna’nın endişe ettiği tek pilot olan Prost’u küçük görmeye devam ediyor ve Jackie Stewart ise aksine onu ikilinin daha iyi olanı olarak görüyor.
Yakın zamanda Bernie Ecclestone da aynı fikirde olduğunu söylemişti.
“Her zaman Jochen’i [Rindt] gördüğüm en doğal yetenekli sürücü olarak düşünmüşümdür, ancak bundan sonrası için Alain derdim. Onun hakkındaki şey şuydu, Jochen gibi, araca girip dürüyordu: İnsanlar ona ne yapması ve ne yapmaması gerektiğini söylemiyordu, sadece binip yarışıyordu ve çok fazla rekabet gördü, bugünden çok daha fazla. Dört şampiyonluk kazandı, ancak bundan fazlasını rahatlıkla yapabilirdi ve dünya şampiyonu olarak emekli oldu, bu da bunu yapmanın bir yoludur.”
“Hatırlamamız gereken bir şey daha var, Alain’de bu hep takdir ettiğim şeydir. Senna ve Michael Schumacher’in aksine, asla takım arkadaşının kim olması gerektiği hakkında bir kural koymadı: Ayrton McLaren’a gelmek istediğinde Ron Dennis’e ‘Hayır, onu istemiyorum’ diyebilirdi, ancak demedi.”
“Michael diğer herkesten daha fazla zafer ve şampiyonluğa sahip, ancak bu rekoru pek çok insan için basitleştiren şey, diğer araçta gerçekten hızlı birisini istememesiydi. Çünkü araçlar öylesine iyiydi ki, onu yenebilecek tek kişi diğer Ferrari’de olandı ve bu adamın onu yenmesine izin verilmemesiydi. İnsanlar Michael’a bu yüzden saygı duymuyorlar, belki bunu yapmalılar.”
“Herhangi birinin, eşit araçlarda onu yenebileceğinden şüphe ederim, bunu daha önce ona söylemiştim, ancak asla bilemeyiz, değil mi?”
Bugüne gelindiğinde, Hamilton ve Vettel’in kontratlarının detaylarını bilmiyoruz, ancak İtalyan gazeteciler Vettel’in şu sıralar Ferrari’yi tek başına yürüttüğünü ve kontratında ‘Alonso olmayacak’ maddesinin bulunduğunu iddia ediyorlar, bazıları ise Raikkonen’in takımda bulunmasının onun tekrar imza atma şartlarından biri olduğunu belirtiyor. 2014’te olanları dikkate aldığınızda, Vettel Red Bull’da takım arkadaşı olan Ricciardo’nın yanına gelmesini ister mi? Muhtemelen hayır.
Şimdilik, Raikkonen Ferrari ile sekizinci sezonuna gidiyor, sadece Schumacher daha fazla yarışmıştı. Bildiğiniz gibi Raikkonen, aracının doğru olması gereken pilotlardan birisi ve bu durumda sık sık hızlı olduğunu gösterebiliyor, McLaren günlerinde gördüğümüz ve artık uzak hatıralarda kalan sürüşlerinin bir kısmını zaman zaman görebiliyoruz. Ferrari’nin kendisiyle kontrat yenilemesi yine şaşırttı, ancak ondan başka ‘diğer sürücü’ olmaktan şikayet etmeyecek kim var ki?
Polden başladığı ve pit stoplara kadar lider götürdüğü Monako’dan sonra Raikkonen bu memnuniyetsizliğini göstermeye başladı, ancak Macaristan’da cömertçe Vettel’i korumuştu. Singapur’da da kızgınlığını gizlemişti. Kalkıştaki karmaşanın takım arkadaşından kaynaklandığını gördükten sonra ne hissetmiş olabilir?
Vettel, idolü Schumacher gibi mutlu tutulması gereken bir adam ve kendi ihtiyaçlarına göre hareket eden bir takım olmalı. Bu durum Ricciardo veya Verstappen’in gelişi ile bozulabilir. Raikkonen 38. doğum gününe yaklaşıyor ve 2014’te Ferrari’ye döndüğünden bu yana tek bir yarış bile kazanamadı. Ancak kendisi için uzun süredir geçerli olan bir gerçek devam ediyor, ikinci araç için en mantıklı seçim olarak kalıyor.
###