Mercedeslerin ve Red Bull pilotu Daniel Ricciardo’nun yıldızlaştığı 2017 İtalya GP’sini geride bıraktık. Gümüş Oklar yarışı baskın bir şekilde ilk iki sırada tamamlarken bu sezon peş peşe kazanan ilk pilot olan Hamilton, bir sene aradan sonra şampiyona liderliğini eline geçirdi.

Gelin Avrupa sezonuna son verdiÄŸimiz hafta sonunu 5 maddeyle inceleyelim.

F1’in Yağmurla Olan İmtihanı Hız Kesmeden Devam Ediyor

Geçmişte ıslak zeminde koşulan ve mükemmel mücadelelere sahne olan yarışlar seyretmiş olabiliriz fakat Pirelli’nin spora girişiyle birlikte bu zevkten her geçen gün mahrum kalıyoruz. Sorunların başlangıcı 2015 ABD GP’siydi ve geçtiğimiz yılki Brezilya GP’si işlerin arap saçına döndüğü yarış olmuştu.



Pirelli’nin mavi logolu yağmur lastiklerinin yeterince su tahliye edemediği Brezilya’da, yarışa uzun süre ‘Güvenlik Aracı’ liderlik etti ve yarış başladığında birçok pilotun kaza yapması nedeniyle kırmızı bayrak sallandı. O günlerde Pirelli’ye en sert çıkan pilot Raikkonen’di ve bu durum birkaç sürücü tarafından daha tepki görünce İtalyan üretici lastiklerini geliştireceğinin sözünü verdi. Peki 2017’de sorunlar çözüldü mü?

Monza’daki Cumartesi günü, kocaman bir hayır cevabı ile karşılıyor bu soruyu. İlk olarak 3. antrenmanlarda boy gösterdi Pirelli’nin sorunları. Pist ıslak olduğu için seans, bitime 16 dakika kala başlatılabildi ve sıralama turları da Romain Grosjean’ın kazası sonrasında askıya alındı. Pistteki birçok taraftar ve televizyonu başındaki birçok seyirci 2 buçuk saat boyunca Pirelli lastiklerinin nazını çekti.


Cumartesi günü pisti dolduran taraftarlar genellikle Bernd Maylander’i seyretti.

İtalyan üreticinin ne yapıp ne edip bu sorunu çözmesi gerekiyor çünkü hiç kimse, özellikle pistte yağmurun altında kalan seyirciler, boş pisti seyretmekten hiç hoşlanmıyor. Ha, bu sezon öncesinde ıslak zeminde gerçek yarış startı olacağı yönündeki düzenlemeden hiç bahsetmiyorum bile. Önce araçların piste çıkmasına izin verilsin de o devede kulak!

Gülünç Grid Cezaları

2014’te turbo-hibrit güç ünitelerinin ve sınırlandırılmış parça kullanımının tanıtılmasıyla grid cezaları sık sık yarış hafta sonlarını süsledi. Hatta, son 3 sezon boyunca dayanıklılık sorunlarıyla boğuşan Honda için cezasız bir hafta sonunu hayal etmek mümkün değil.



Bununla birlikte F1’in sportif işlerinden sorumlu olan Ross Brawn, İtalya GP’si öncesinde yaptığı açıklamayla grid cezalarına son vermeleri gerektiğini belirtmişti. Monza’da Renault ve Honda müşterileri İngiliz yöneticiyi haklı çıkarmak istercesine ceza alma yarışına girdiler. Tam tamına 9 pilot- neredeyse gridin yarısı ediyor- toplamda 150 sıra grid cezası aldı. Grid altüst oldu ve Pazar günkü yarışa sıralama turunda elde ettiği pozisyondan başlayan yalnızca 3 sürücü vardı; Lewis Hamilton, Carlos Sainz Jr ve Jolyon Palmer.

Bu karışıklık Pazar günü, bize keyifli pist üstü mücadeleler seyrettirse de her hafta sonu kağıdı kalemi ele alıp kimin ne kadar ceza aldığını hesaplamak F1 gibi teknolojinin had safhada olduğu bir sporun repütasyonu için hiç de iyiye işaret değil. Durum o kadar kafa karıştırıcı ki Red Bull patronu Christian Horner bile pilotlarının hangi pozisyondan start alacağını tam olarak hesaplayamadıklarını belirtiyor.


Ross, İtalya GP’sindeki rezalet grid cezaları sonrasında durumu FIA ile görüşmek istediğini belirtti.

Ross Brawn, İtalya GP’sindeki gülünç durumun ardından grid cezalarına son verme arzusunu bir kez daha dile getirdi ve konuyu FIA ile görüşmeyi planladığını açıkladı. Grid cezaları yerine markalar klasmanında puan silme gibi öneriler var. Bulunacak daha iyi yöntemin ne olacağını hep birlikte göreceğiz.

Fren Ustası Ricciardo

Birçok pilotun fark yarattığı sürüş stilleri olduğunu biliyoruz ve ‘Honey Badger’ lakaplı Daniel Riccciardo da bu isimlerden biri. Özellikle 2014 yılında Red Bull’a terfi ederek adından sıkça söz ettiren Ricciardo, o sezon gerek savunma gerek geçiş hamlelerinde sert frenleriyle dikkatleri üzerine çekmişti.


Avlarına odaklanan ‘Honey Badger’

Avustralyalının bu alandaki başarısı bu sezon da devam ediyor. Azerbaycan GP’sinde ilk viraja gelirken mükemmel bir frenlemeyle 3 pilotu birden geçmesi ona bu sezonki ilk ve tek zaferi getirirken aldığı ağır grid cezası nedeniyle İtalya GP’sine gridin sonlarından başlayacak Ricciardo’nun ne yapacağı merak konusuydu.

Ricciardo, izleyenleri şaşırtmadı ve yarış boyunca birçok geçiş hamlesine imza atarak sol ayak hünerlerini sergiledi. Kimi Raikkonen’e yaptığı ataksa pastanın üzerindeki çilekti ve bu geçiş Horner tarafından Mansell’ın geçişlerine benzetilecekti.



Mercedes’in Yeni Motoru Tamamen Farklı Bir Ligde

Mercedes, güncellenmiş güç ünitesini Belçika GP’sinde apar topar tanıtınca bütün üreticiler şoka uğradı. Çünkü FIA’nın yağ yakma iddiaları karşısında İtalya GP’sinden itibaren yürürlüğe koyacağı kurallara göre, normalde 100 km’de 1.2 lt olan yağ yakma sınırı 100 km’de 0.9 lt’ye düşürülecekti. Ve söylentilere göre üreticilerin tamamı Monza’dan önce güncellenmiş motoru tanıtmayacaklarına dair bir centilmenlik anlaşması imzalamışlardı.

Gümüş Oklar, bu hamle sayesinde hem daha fazla yağ yakan hem de daha güçlü bir motora sahip olan tek ekip haline geldi. Buna karşılık Monza’da büyük bir motor güncellemesi tanıtması beklenen Ferrari ise söylentilere göre yağ yakma sınırını aştığı için planları rafa kaldırdı.



Spa’nın iyi bir uzlaşı pisti olması nedeniyle Ferrari Vettel’le oyunun içinde kalıp yalnızca 2 saniye farkla 2. olsa da Mercedes’in yeni motoru Monza’da gerçek gücünü ortaya koydu.

Hafta sonunun başından beri oldukça rahat görünen Mercedes, yarışta tamamen farklı bir ligdeydi ve Hamilton, şampiyonadaki en büyük rakibi Vettel’e 36 saniye fark atarak yarışı kazanmayı başardı. Bu, tur başına 0.68 saniyelik bir fark anlamına geliyor ve Mercedes’in yeni motorunun apayrı bir ligde olduğunu kanıtlıyor. Bakalım Ferrari sezon bitmeden, buna ne şekilde cevap verecek?

Monza’nın Eşsiz Atmosferi

F1’in değişmeyen gerçeklerinden biri Ferrari’yi milli takım gibi destekleyen tifosoların her sene ‘Hız Tapınağı’ adını verdikleri pisti hıncahınç doldurmasıdır. Hem latin genlerine hem de Akdeniz’in canlılığına sahip olan bu insan topluluğunun oluşturduğu atmosferi başka bir pistte, başka bir yarışta görmeniz mümkün değil.



Bazıları Silverstone’daki seyircilerin katılımından, spora olan ilgi ve alakalarından bahsediyor fakat yağmuruyla övünen katı bir ulusun, tutku anlamında İtalyanlar ile yarışmasını beklemeyin. Monza’nın atmosferi tek kelimeyle eşsiz ve bunu, bu seneki podyum kutlamalarından rahatlıkla görebilirsiniz. Ha unutmadan bu seneki İtalya GP’sinin 185.000 seyirciyle daha önce 2000 İtalya GP’sine ait olan katılım rekorunu kırdığını da belirtelim.



;;;