Geçen sene yaşadıkları teknik problemlerden dolayı fazlaca puan kaybetmelerine neden olan Renault motorunu bırakan Toro Rosso, 2016 senesinde Ferrari’nin 2015 motorunu kullanacak. Testlere STR11’in “henüz tamamlanmamış” versiyonuyla çıkan takımın aracını f1fanatic.co.uk’tan Will Tyson analiz etti.

Takım motor tedarikçisini değiştirdiğinden dolayı, toplamda 8 gün olan testlerde olabilecek her sorunu çözüp yeni araçlarıyla olabildiğince tur atmalıydı. Testlerin 3. gününde bu, günün en çok tur atan ikinci ismi olan Carlos Sainz Jr. tarafından başarıyla gerçekleştirildi.

Şasinin adı STR11 olsa da, Sainz Jr. yeni aracın STR10’la oldukça benzediğini işaret etti. Ancak yine de araç üstünde fark edilen ve yenilikçi birkaç detay var.

Geçen senenin dayanıklı ve kendini kanıtlamış güç ünitesinin sezon başında vereceği potansiyel avantaj ve teknik ekibin başındaki isim James Key’in aerodinamik olarak efektif dizaynıyla, 2016 sezonunda Toro Rosso grubun arasından hızlıca çıkıp bazı değerli puanlar toplayabilir.

Ferrari’ye Geçiş

Renault Sport F1 takımında olduğu gibi, Toro Rosso da çok geç gerçekleşen motor tedarikçisi değişimiyle başa çıkmak zorunda kaldı. Her üreticinin kendisine has bir motor mimarisinin olması ve hibrit güç ünitelerinin karmaşıklığı göz önüne alındığında bu değişim normalde olduğundan çok daha emek isteyen bir değişim hâline geliyor.

Bu sene için tedarikçisini neredeyse değiştirecek olan bir başka takım Red Bull’dan Rob Marshall;

“Bu motorlar oldukça zor. Her ne kadar aynı kurallar çerçevesinde dizayn edildiklerini varsaysanız da, hepsinin farklı karakteristikleri var. Vites kutusu veya şasiye bağlanma şekilleri ve bağlantı elemanı sayıları farklı oluyor.”

“Hepsinin farklı bir soğutma ihtiyacı var, kimisinin soğutma yükü yüksek büyük hava soğutuculara ihtiyacı var, kimisinin su soğutmalı sisteme ihtiyacı var. Kimisinin bataryası büyük, kimisinin bataryası küçük turbosu büyük. Yani bu alanda yaşanan geç kalınmış bir değişim oldukça büyük bir değişiklik olabilmekte.” diyerek durumu izah etti.

Toro Rosso STR11’i hâlihazırda anlaşmaları bulunan yeni Renault güç ünitesine göre tasarlayarak bu değişikliği yaşadı. Ferrari’nin motor mimarisinin Renault’nunkinden farklı olmasının yanı sıra, ağırlık dağılımı da farklılık gösteriyor. Aerodinamiye bağlı olan basınç merkezi ve ağırlık merkezinin yüksek ve düşük hızlarda iyi bir denge yakalamakla bağlantılı olmasından dolayı, bu fark çabucak şasinin genel dengesinde karmaşıklığa sebep oluyor.

Ön Uç

Testlerin başlangıcında diğer araçlarda olduğu gibi, ön kanat 2015 tasarımı esas alınarak yeni araca taşınmış. Ancak STR11’in bir bütün olarak ön ucu, seleflerine göre açıkça bir evrim.



Burnun genel yapısı içinde düzgünce birleştirilmiş baş parmak ucu/ön kanat bağlantı sütunu yapısı üst yüzeyi bir miktar düzleştirilerek korunmuş. Bu düzleştirme, çekirdekte kavisli kanat sütunları olan konik bir çarpışma yapısının dış geometrisinin etrafında efektif bir kabuk oluşturmasıyla sağlanmış. Böylece karoserin çevre çizgileri daha ekstrem biçimde belirginleştirilmiş.

STR11’de de 2016 yılı için bir S-kanal sistemi var. Ancak bu sistem genel dizayndan farklı kendine has bir dizayna sahip. Kanalın kendisi burun kutusunun(vanity panel dedikleri gizleme kutusu) içinde, ancak ön bölmenin altından uzun bir slot ile beslenmek yerine burunun ortasında kullanılan iki NACA girişiyle besleniyor. Kanalın çıkışı pitot tüpü demetinin önünde ancak araçta şu an bulunan çıkış biraz daha basit görünüyor.

Bu tasarım ile takım şasi altındaki yönlendirme kanatçıklarını burnun altından hava toplamak için daha ileri alıp çentiklemiş. Bu kanatçıklar görünüş itibariyle burnun alt kısmına montajlanmış gibi, ama bunun yerine şasi biraz uzatılarak burnun üzerine sabitleneceği ufak bir raf görevi görmesi için şasiye montajlanmış.

Burnun üst kısmında iki ince desteğe sabitlenmiş Mercedes stili kamera bölmeleri var. Bu yapılar 2017 yılında yasaklanacak, ama takımlar şimdilik bu parçaların süspansiyonun önünde yarattıkları girdaptan yararlanıyorlar. Ayrıca burnun altında sürücüyü soğutmak için iki adet daha NACA girişi var.

Ön fren boruları tamamen yenilenmiş ve tasarım konusunda McLaren’ın midye kabuğu şeklinden bazı ipuçları alınmış. Yeni birleşik ve daha alçak süspansiyon salıncakları 2015’in ortasından beri kullanılan ve kendilerine karşılık gelen arka kollarıyla birlikte fren kanallarına bağlanmış.



Fren kanalları demişken daha önceki analizlerde de bahsettiğimiz, ön kanadın etkisini azaltmak adına kullanılan, şişirilmiş ön aks konsepti Toro Rosso STR11’de de var.

Sidepodlar ve Karoser



Son iki yıldır kullandıkları fazla büyük üst hava girişinde devam eden Toro Rosso’nun son dizaynı şimdiye kadarki en zarifi ve Mercedes’teki ile neredeyse aynı.

Üst hava girişi üç parçaya bölünmüş. Merkez giriş turbonun kompresörüne soğutma sağlarken yandaki iki giriş diğer soğutuculara hava sağlıyor. Tahminen birisi vites kutusu yağı için, diğeri ise 2015 Ferrari güç ünitesinin V yapısının ortasında bulunan su ceketli intercooler için.

STR11’in geç gelen motor değişimi haberinden dolayı arkada soğutma konusunda çok taviz verdiği açık(alt tarafa doğru aşırı derecede bir etek gibi genişleyen arka karoser yapısına dikkat edin). Aracın arka kısmında oluşacak ısı birikimini iyi bir şekilde düşürmeyi başarıp padoktaki en sıkı paketlenmiş araç olmayı başarabileceklerini görmek zor gibi duruyor.

Sidepod girişleri geçen seneki kıvrımlı yapılarını koruyor, ancak daha ekstrem bir alttan kesme yakalamak için daha da yontulmuş. Sidepod motor kapağının içindeki ısıyı atmak için dışa doğru genişlemeden önce aracı sıkıca kucaklayarak kola şişesi bölümüne doğru uzanıyor. Hava akımının (sidepoddaki)yontulmuş bölgeye doğru gitmesi için sidepodların her birinin üstünde ikişer tane “girdap yaratıcı” var(resimde sidepod üzerinde görülen iki ufak çıkıntı).

Arka Kanat



Toro Rosso arka kanat bölümünde kesenin ağzını açmış gibi görünüyor. Geleneksel bükümlü ana düzlem, daha klasik bir tasarım adına kaldırılmış. DRS aktüatörü ise merkez arka kanat sütununa düzgünce entegre edilmiş. Bu sütun da geçen sene olduğu gibi, egzoz çıkışına kadar uzanarak arka kaza yapısının üstüne birleştirilmiş.

Arka kanat kenar plakalarında çeşitli yarıklar ve kanatçıklar var ama göze çarpan asıl özellik arka kanadın hemen üstündeki yatay sıralanmış yarıklar. Bu yarıklar, arka kanadın uçlarında girdapçıklar yaratarak sürüklenmeyi düşürüyor ve alt-üst yüzeyler arası basınç değişimini azaltıyor.

Sadece basit delikler olmaktan çok, bu yarıklar kenar plakalarının ucuna kadar uzanıyor. Bu da hava arka kanadın kenar plakalarına değdiği anda iç yüzden aracı terk etmesi demek. Her ne kadar Red Bull benzer bir çözümle daha önce deneyler yapsa da, bu dizaynın daha önce kullanılmaması şaşırtıcı. Yapılan bu tasarım sezon boyunca diğer takımlar tarafından kopyalanabilir.

Bir sonraki testlerde Toro Rosso STR11’in son hâlini tanıtacak. Son versiyon STR11’de özellikle aracın arka tarfında olmak üzere,daha fazla teknik geliştirme beklenebilir. Geçen yıl olduğu gibi takım bu sene de alışılmışın dışında düşüncelerle bir başka güzel yarış makinesi ortaya koydu ve kendinden daha çok kaynağa sahip bazı rakiplerini yakalayabilir.