2016 sezonunu geride bıraktık ve artık yeni yıla girmemize sayılı saatler kaldı. Biz de naçizane değerlendirmelerimizle “Yılın Enlerini” seçmeye karar verdik. Ve bu seriye yılın takımıyla başlamaya karar verdik.

Mercedes, 2014’de getirilen yeni turbo düzenlemeleriyle birlikte en baskın takım haline gelmiş ve 2016’da da en baskın sezonunu geçirmiş olabilir. Ancak, yapmış olduğumuz değerlendirmeler sonucunda biz yılın takımının başka kamplar olduğuna karar verdik.

Samet Demirel,

“2005 yılında kurulan Red Bull, F1’de başarı için gereken bütün argümanlara kısa sürede sahip olmayı başardı ve yeni teknik düzenlemelere gidilen 2009’dan sonra 2010-2013 yılları arasında spordaki egemen takım olmayı başardı. Milenyumun ilk yıllarında Ferrari’den görmeye alışkın olduğumuz bir şekilde arka arkaya 4 sezon bütün şampiyonları kazandı Milton Keynes kökenli takım.”

“2014 ise kuralların tekrar değiştiği ve turbo çağının başladığı yıl oldu. Bu dönemde oldukça güçlü bir motor üreten Mercedes, Ross Brawn’ın yıllarca işler hale getirmek için uğraştığı teknik ekibin mekanik ve aerodinamik alanlarda yaptığı atılımlarla Red Bull’dan bile daha baskın bir takım olarak ortaya çıktı. Bunun akabinde Red Bull 2014’te ‘Gümüş Oklar’dan sonraki en hızlı takım olurken, 2015 onlar için tam bir kabustu. Sezonun başlarında sürülebilirlik adına ciddi sıkıntılar baş göstermişti ve sezon ilerledikçe dayanıklılık konularında sıkıntı yaşatan Renault motoru partnerler arasında kılıçların çekilmesine neden oldu. Öyle ki Red Bull iki takımıyla birden sporu terk etme tehdidini savurdu. Neyse ki bu karardan çabuk çark edildi ve 2016’da Red Bull’un başarılarını izleyebildik.



“Sporda büyük prestij kaybı yaşadığını düşünen Renault, uzun bir aranın ardından spora üretici olarak geri döndü ve motor üzerinde ciddi bir şekilde çalışmaya başladı. Operasyon anlamında griddeki en iyi takım olduğu su götürmez bir gerçek olan Red Bull, Renault’nun çalışmaları ve Adrian Newey’in de tekrar araç üzerinde çalışmaya başlamasıyla bunun meyvesini fazlasıyla almayı başardı 2016 sezonunda. Sezonun 5. yarışında Verstappen’in de takıma katılmasıyla takım tam anlamıyla şaha kalktı ve sezonu 2 galibiyet ve markalar klasmanı 2.’liği ile sonlandırdı. Red Bull’un geri dönüşünü ve yükselişini özetlemek için bu sezon 2015’ten tam tamına 281 puan daha fazla aldıklarını söylemek yeterli. Sezon boyunca sadece Monaco GP’sinde hata yapan takım bu yükselişle benim nazarımda sezonun takımı olmayı fazlasıyla hakediyor.”

Ufuk Bal,

“Bu yıl hem Red Bull, hem Force India, hem de Haas bu kategorinin büyük adaylarıydı. Üçü de şahane performanslar sergiledi. Force India düşük bütçesiyle büyük iş başardı. Haas ilk yılında orta sıralara oynadı. Red Bull, Renault motoruna rağmen iyiydi, en iyi şasiye sahipti. Ama bence Mercedes, tartışmasız yılın takımı. Çok çok iyi bir araç yapmak, hem de bunu üçüncü yılda rehavete kapılmadan, farkın kapanmasına izin vermeden sürdürmek ender görülen bir başarı. Üstelik Mercedes dayanıklılık konusunda da, hız konusunda olduğu kadar iyi.”



“Ferrari’nin yaptığı strateji hatalarını da yapmayan Mercedes, son yılların en ateşli savaşı olan Rosberg-Hamilton savaşını da başarıyla yönetti. Bu kadar gergin bir savaşı başka bir takım böyle yönetemezdi. Hatta başka bir takımda böyle bir savaş bile olmayabilirdi.”

“Bu yüzden Mercedes, tartışmasız yılın en iyi takımı.”

;;;