Renault tam anlamıyla üretici takım olarak tekrar spora döndü. Ancak Lotus takımını devralma anlaşması oldukça geç yapıldığı için takımın 2016 gelişimi bundan oldukça etkilendi. f1fanatic.co.uk’tan Will Tyson, üretici takımın ortaya koyduğu ilk araç RS16’nın analizini yaptı.
Geçen senenin sonunda geleceğe dair belirsizliklerin arasında Lotus takımı başlangıçta 2016 için iki farklı tasarım yönü izledi. İlk tasarım Renault’un gelişine yönelik yapılırken ikincisi Renault anlaşmasının olmaması durumunda Mercedes güç ünitesine yönelik yapılmıştı.
Hâl böyle olunca takımın 2016 aracının selefinin temellerine dayanarak ona yakın bir dizayn olması kaçınılmazdı. Takım tam bir üretici desteğinin getirdiği finansal güçten dolayı şu an için memnun, gelen bu para ile güç ünitesinde büyük adımlar atılabilir.
Viry’deki mühendisler güç ünitesi performansıyla 0.5 saniyelik bir kazanım olduğunu iddia ediyor. Takımın elde edebileceği daha çokça performans olduğu şüphesiz, ancak buradaki anahtar soru 2016 sezonunda ne zaman tamamen 2017 kural revizyonuna odaklanılacağı.
Burun ve Ön Kanat
Aracın ön bölümünde oldukça az sayıda geliştirme yapılmış. Mercedes konseptini andıran yeni burun ve ön kanat geçen senenin sonunda ayrı ayrı test edilmişti ve bu iki parça 2016 sezonunda birlikte kullanılacak.
Burun, Mercedes’in izlediği yol olan dar ve kısa versiyon ile popüler olan başparmak ucu tasarımı arasında, kendine has bir parça olmuş. Bu tasarım sonucunda burunda ince ve küt bir çıkıntı oluşmuş, ayrıca dağıtıcıya doğru giden hava akımının şekillendirmek için kullanılan montaj sütunları buna uygun şekilde bükülmüş ve daha geniş boyutlara ulaşmış.
Araç çizgiden çıktığında oluşabilece istenmeyen türbülansları engellemek içinse burnun altında pelikan gagası şekli oluşturulmuş. Akış görselleştirme boyasıyla yapılan testler oldukça iyi sonuçlar verdi ve konsept çalışması gerektiği gibi çalışıyor.
Yine burnun altında, Red Bull’un son yıllarda yaptığına benzer bir çift yönlendirme kanatçığı var. Diğer takımlar Mercedes’in dizaynını izlerken, Renault hâlihazırda kullandıkları platform üzerinde evrimler yapmaya devam etmiş.
Bu geniş ve kıvrımlı kanatçıklar ikiye bölünmüş ancak taban levhasının kavisli yapısı sayesinde hâlâ birbirleriyle bağlantılı. Yatay bir kanatçık bu iki kanatçığı birbirine bağlıyor ve şasinin altındaki hava akışını aracın her iki yanına da gidebilmesine uygun hâle getiriyor.
Takla Çubuğu(Barı) ve Karoser
2015 yılında kullanılan 3 girişli düzen bu sezonun aracında da görülüyor. Merkezdeki aralık, ara soğutucu(intercooler) tarafından soğutularak sidepodlara gönderilen ve buradan da içten yanmalı motorun hava toplama kutusu tarafından alınan havayı sağlayan turboşarjın kompresörüne hava besliyor.
Ana hava giriş ağzı, her iki tarafında bulunan bir çift nispeten küçük hava giriş ağzıyla desteklenmiş. Geçen sene bu iki ağız arkaya kadar uzanmış ve bu bölümde birleşerek vites kutusunun üzerinde konumlandırılmış bir radyatörü besliyordu. Görünüşe göre bu tasarım devam ediyor, buna karşın bu sefer Renault güç ünitesine bu işlevi sağlıyor.
Karoser pek ilgi görmemiş, yine de geç gelen güç ünitesi değişimi düşünüldüğünde bu bölüme muhafazakar bir yaklaşımın görülmesi pek de şaşırtıcı sayılmaz.
Sidepodların omuz bölgesinin profili biraz daha yuvarlatılmış ve taban kısımlarından içeri doğru kesilmiş. Karoserde yapılacak bir alt kesim, aracın merkezinde olan ve tabandan daha çok performans alınması için üzerinde birçok aerodinamik cihaz bulunduran difüzörün üst bölümüne hava akımının yönlendirilmesine yardımcı olur. Yani, Renault’dan sezon ilerledikçe tasarımda daha agresif yaklaşımları görmeyi bekleyebiliriz.
Kokpitin çevresine bakıldığında, yönlendirme kanatçıkları ve hava akımı düzenleyicilerinin yanında, nevi şahsına münhasır kutu biçimindeki yan aynalar da 2015 ile aynı özelliği taşıyor. RS16’da da dişli yapıda bargeboardları görmek mümkün. Mercedes testler sırasında kendi versiyonlarını denemişti, ancak Renault takımı bu yapıyla Lotus döneminde de deneyler yapmıştı.
Her ne kadar 4 motor üreticisi arasında en çok soğutma ihtiyacı olan güç ünitesi Renault olsa da, aracın arka kısmı iyi bir şekilde içe doğru sivri bir uca sahip ve şaşırtıcı şekilde arkada küçük hava çıkışları var. Renault bunun yanında vites kutusunu daha da yukarı almış, böylece arka uçtaki azaltılmış karoser parçasının etkisi sadeleştirilmiş.
Taban Yarıkları
Arka tekerleklerin önünde, Renault Ferrari’nin geçen sene sonunda tasarladığı birden çok yarıklı taban yapısı ile alışılmış L şeklindeki yarıkların bir kombinasyonunu yapmayı seçmiş. Tabanda Karbon fiber yerine metal kullanılmış ve arka tekerler tarafından oluşturulan türbülansın difüzörün yan bölümüne geçmesini engellemek için tasarlanmış
Yeni karbon fiber panelleri tabana dikmenin çok zor olmadığı düşünüldüğünde(çoğu takım tarafından ufak taban hasarlarından dolayı yarış hafta sonları arasında yapılır bu uygulama), yarıkların metalden yapıldığını görmek şaşırtıcı.
Arka Bölüm Detayları
Arka kanat tertibatı 2016 sezonunda tamamen yenilenmiş. Arka kanat kenar plakası ve merkez bağlantı sütunu önceki takımın tasarımlardan ayrıldığının en büyük işaretleri. Renault diğer takımların tercih ettiği iki wastegate borusunun aksine tek bir wastegate borusu seçtiği için, RS16’nın ana bağlantı sütunu özellikle ayırt edici oluyor.
Wastegate borusu ana egzoz çıkışı borusunun hemen üstüne oturtulmuş, böylece bağlantı sütunu bu boruları sarman için ikiye bölünerek bir ters Y şekli oluşturmuş. Egzozun çevresindeki karoser parçasının borulara daha da yaklaştırılabileceği düşünüldüğünde bu çözüm paketleme açısından oldukça mantıklı.
Ancak, dikey olarak istiflenmiş boruların açık dezavantajı, özellikle araç daha sıcak iklimlerde yarıştığı zamanlarda, soğutma olacak. Arka soğutma açıklıkları, ‘Mickey Mouse’ düzeninin izin verdiği üzere yukarı yönlü açılamıyor ve bu tasarımda yanlara doğru genişlemesi gerekecek. Renault kendisini bu konuda biraz limitlemiş gibi.
Renault güç ünitesini kullanan diğer tek takım olan Red Bull, egzoz pozisyonlaması için en alışılmış yöntemi seçti. Renault’un bu kararının arkasındaki sebep sezon ilerledikçe kesinlikle ortaya çıkacaktır, ancak takımın Formula 1’de üstünlük kurma macerasında farklı şeyler denediğini görmek güzel.