Selim Şengüdüz
Rusya GP’sinde damalı bayrağın sahibi Mercedes pilotu Lewis Hamilton’ın oldu. Yarışa ikinci sıradan başlayan Hamilton’ı podyumda Sebastian Vettel ve Sergio Perez yalnız bırakmadı.
Son iki sezondur, Formula 1’de bazı sonuçlar değerlerini yitirdi ve yitirmeye devam ediyor. Örneğin Rusya GP’sinde elde edilen zafer, pol pozisyon derecesi, Mercedes takımının Markalar şampiyonluğu ve Hamilton’ın şampiyonluk yolunda ilerlemesinin hiç önemi yok, çünkü Formula 1’de yaşanan kazaların haddi hesabı yok…
Lotus pilotu Romain Grosjean’ın kazası ve sonucu önemli ama esas Sainz Jr’ın başına gelenler çok kritik.
Toro Rosso pilotu Carlos Sainz Jr’ın üçüncü serbest antrenmanlarda yaşadığı kaza Rusya GP’sinin anlamını, mücadelesini ve rekabetini ortadan kaldırdı.
Formula 1’de öyle bir güç olmalı ki, Sainz Jr’ın kazasından sonra Formula 1 organizasyonu o hafta için sona erdirilmelidir. Çünkü, pistte güvenlik hata veriyor ve insan hayatı böylesine bir organizasyonda riske atılmamalıdır.
Kaza çok daha ciddi boyutta olsaydı, pol pozisyon mücadelesi ve damalı bayrağın önemi kalır mıydı?
Ama her zaman ne diyorum Formula 1, son sezonlarda bir bütün olarak hareket etmeyi unuttu! 2005 sezonu ABD GP’sinde Michelin kullanan tüm takımlar start aldı mı? Hayır, işte bütün olarak hareket etme böyle olmalıdır.
Serbest antrenmanlardan sonra takımlardan böyle bir hamle geldi mi? Hayır, birlikte hareket etmek için Sainz Jr’ın kazadan çok ciddi boyutta yaralanması mı lazımdı?
Aşağıdaki fotoğrafa bir bakalım, Sainz Jr’ın kazası 46 G kuvvetinde.
Kokpit güvenliği için her zaman önerdiğim ters örümcek modeli bu hafta uygulanmış olsaydı aracın kokpiti bu hale gelmeyecekti. Araç bu hale geliyorsa, bariyerler baştan aşağı değiştirilmelidir.
Ters örümcek modeli: “Pilotun baş bölümüne örümceğin gövdesi yerleştirilmiş olarak düşünülür. Örümceğin bacakları kokpit ile birleşir ve baş bölümünü korunur hale getirilir. Kokpitte ki ayna benzeri yapılar yani çıkıntılar oluşturulur.
Alttaki fotoğrafı gören tüm Formula 1 çatısı altındaki takımlar çok ama çok düşünmelidir.
Bariyerin kazadan sonraki hali.
Şimdi soruyoruz, bariyerin amacı nedir? Kaza olsa bile bariyer sabit mi kalmalıdır? Yoksa bozulmalı mıdır? Eğer bozulmaya uğrayacaksa pilotun sağlığı neye bağlı olacak?
Sabit bariyerlerin önünde yer alan kısmın araç vurduğunda bozulmaması lazım değil mi? Eğer bozuluyorsa güvenlik sıfırdır.
Kazadaki enerji boşalımı için sabit bariyerin yamulması belki de Sainz Jr’ın çok daha hasar almamasını sağlamıştır. Ama kaza çok daha şiddetli olmuş olsa araç ve pilot bu bariyerden çıkabilir mi? Evet, fotoğraf bize bunu gösteriyor. Onun için sabit bariyerin önündeki kısım güçlendirilmelidir.
UÇAK GEMİSİ
Formula 1, her zaman Uçak teknolojisi benzeri bir teknolojiyi kullanır ve bununla övünür değil mi?
Bilindiği gibi Uçak gemilerinin en büyük özelliği, küçük pistlerine mükemmel bir şekilde iniş yapan uçaklardır. Bu uçaklar “Durdurma halatı” yardımıyla yüksek hızda gelip küçük pistte dururlar. Halata eğer tutunma gerçekleşmezse pistti pas geçip yine kalkış yaparlar. Yani o halata değme durumunda uçaklar tam gaz konumundadır.
Uçağın hızının ne kadar olduğunu düşünün ve o halatın önemine bir bakınız.
Formula 1 araçları uçak kadar hızlı mı? Peki, pist çevreleri esneme payı verilerek bu halatlar ile örülemez mi? Örümcek ağı benzeri bir yapı nasıl olur?
Son olarak Toro Rosso ve Sainz Jr’a bir eleştiri yapmadan olmaz. Pilotunuz önemli bir kaza geçirdi, neden yine start alıyor? Peki, sen Sainz Jr, iyi olabilirsin ama aynı kazayı bir daha yapsaydın ne olurdun hiç düşündün mü?
Diğer analizlerde görüşmek üzere…