3 Ağustos 2018 Cuma. Daniel Ricciardo Renault’ya geçeceğini açıklayarak tüm Formula 1 dünyasını şaşırttı.
Ricciardo’nun Red Bull’dan ayrılması fikri bir süredir bir olasılıktı, ancak Mercedes’in Lewis Hamilton ve Valtteri Bottas ile devam etmeye karar vermesinin ardından olasılık çok azalmıştı. Ancak bombayı bırakmadan birkaç gün öncesine kadar Ricciardo’nun kendisi de nereye gitmek istediğine karar vermiş değildi.
Şimdiye kadarki Formula 1 kariyerindeki en büyük kararını verecek olan Ricciardo masada birkaç seçenek olduğunu ve beklemediği iki seçeneğin de ortaya çıktığını söyledi.
Kararını vermeden önceki son kez bir Red Bull aracına girdiğinde, Hungaroring’de düşündüklerini açıklıyor.
“Elbette seçeneklerin daraldığını biliyordum. O noktada Mercedes’in olmayacağını ve Ferrari’nin de olmayacağını biliyordum. Bu yüzden gerçekten Red Bull, McLaren ve Renault arasındaydı. Gerçekten emin değildim.”
Karar verildiğinde pek çok insanı şaşırttı, ancak çok az kişi Red Bull takım patronu Christian Horner kadar şaşırmıştır, kendisi Ricciardo’nun o hafta yeni bir anlaşma imzalayacağını düşünüyordu.
Avustralyalı 2014’te Red Bull’a geldiği ve takımın dört kez dünya şampiyonu pilotu Sebastian Vettel’den daha iyi olmaya başladığı zamanlarla bir benzerlik görüyor, deneyimli sürücü ve geleceğin takım lideri olacak genç takım arkadaşı karşı karşıya geliyor.
“2014’te geldiğimde sahip oldukları bir şeyi bozduğumu gerçekten görememiştim. Bence o yıl benim için en büyük şey, yapabileceğime inandığım şeylere ulaşmamdı, bu da benim için en çok tatmin edici şey oldu.”
“Seb ile hiç kafa kafaya gelmemiştim, ancak araç üstü görüntüler gibi şeyleri izliyordum. Onun hızlı ve yetenekli olduğunu biliyordum, ancak ‘Bence ben de bunu yapabilirim, onun yaptıklarını gerçekten yapabileceğime inanıyorum’ dedim. Bu yüzden bunu yapabildiğimde şaşırmadım, ancak yapabileceğime inandığım şeyleri yapabildiğim için kendi adıma mutluluk vericiydi.”
“Ancak o yıl Seb’in bunun üstesinden iyi bir şekilde geldiğini düşünüyordum. Belki kapalı kapılarda sinir bozukluğunu gösteriyordur, ancak benimleyken, kazandığımda veya Bahreyn veya Monza’daki gibi iyi bir savaş verip onu geçtiğimde her zaman yanıma gelip bana saygısını gösterdi. ‘İyi savaştı, sert savaştın ve temizdin.’ diyordu. Eminim sonuç istediği gibi değildi, ancak…”
“Bu yüzden takımı bozduğumu hissetmiyordum, bence sadece biraz rekabet getirdiğime saygı duydu. Bence bu da onun için artık ayrılmanın, geride bırakmanın zamanıydı, belki takımın gözdesi olacak sonraki kişiydim.”
2015’te Vettel’i tutmayı uman Red Bull, aynı şekilde Ricciardo’nun da kalmasını umuyordu. Görüşmeler sürdükçe sürdü, takım Avustralyalıyı mutlu etmek için gereken her şeyi yaptığını düşündü. Peki Red Bull ona her istediğini verdi mi?
“Bilmiyorum, tahminimce istediğime yaklaşmıştı. Birkaç şey vardı, arasında gidip geliyordum. İki yıllık anlaşma istiyorlardı, ancak orada iki yıl daha kalmak isteyip istediğimi bilmiyordum. Kişisel olarak kendi motivasyonum konusunda biraz endişeliydim.”
“Eğer Honda işe yaramazsa sonraki sezon sinir bozukluğu olacaktı, bunun üzerine bir yıl daha devam etmeyi gerçekten istiyor muydum, veya üstesinden gelebilir miydim? Yani başlarda iki yıllık anlaşma işi beni endişelendiriyordu, bunun üzerine bir yıllık anlaşma için zorlamayı denedim. Honda iyi olursa harika, uzatırdık. Bu kadar basit.”
“Ancak sonrasında tek yıllık anlaşma riskli geldi. Tek yıllık bir anlaşma yaparak hiçbir şey elde edemezdim. Bilmiyorum, bir işe yaramazdı. Yani istediğimi düşündüğüm şeyi sonunda istemez oldum. Bana bir şey katmazdı. İki yıllığı tam olarak istemiyordum, bir yıl ise 12 ay sonra beni tekrar aynı pozisyona sokacaktı, dürüst olmak gerekirse bu pozisyona tekrar gelmeyi istemiyordum. Çünkü biraz yıpratıcı olmaya başlamıştı.”
Dikkatini kalan seçeneklere çevirdi, McLaren Ricciardo için uygun bir yer gibi görünüyordu. Bu noktada önceki yıllarda sahip olduğu gibi rekabetçi bir araca sahip olmayacağını biliyordu, hatta son yıllardaki formunu göz ardı etmek de zordu.
“McLaren, bir grup olarak kendileriyle birkaç toplantım oldu, gerçekten hoş insanlar olduğunu düşündüm. Kesinlikle personel olarak çok seviyorum. Red Bull ya da başkalarını sevmiyor değilim, ancak onlar hakkında gerçekten olumlu görüşlerim var. Ancak elbette, kendilerinin de kabul ettiği gibi henüz orada değiller ve o noktada muhtemelen biraz fazla iyimser göründüler. Bu yüzden onları eledim gibi.”
“Sonra Renault ile biraz konuşmaya başladık, sonunda bir şeyler aklımda netleşmeye başladı: ‘Tamam, burası bir fabrika takımı, yaptıkları ilerleme iyi, iki yıllık iyi bir anlaşma.'”
“Yalan söylemeyeceğim, takım arkadaşı olarak Nico’ya [Hülkenberg] sahip olmak kötü bir şey değil. Bu fikri sevdim. Onu her zaman iyi gördüm, çünkü çaylak serilerde onunla yarıştım ve her şeyi kazanıyordu. Temel olarak takımla çalışması ve genel yarış deneyiminin takıma yardımcı olabileceğini düşündüm.”
“Onun süper motive olduğunu biliyorum, pek çok insanın istemediği bir istatistiği var, podyumsuz olan. Herkes onun bunun için yeterince iyi olduğunu biliyor. Bu yüzden motive olacaktır, benim takıma katılmam da ona motivasyon ekleyecek, ancak bence bu bizi ileriye taşıyabilir ve süreci hızlandırabilir.”
“Doğru seçim gibi göründü, kendi kendime ‘budur’ dedim. Bir değişime de gerçekten ihtiyacım olduğunu hissettim ve o noktaya iyi bir şekilde geldi. Rutinimi bozmalıydım.”
“Garip görünebilir, insanlar ‘F1 nasıl sıkıcı veya rutine dönüşebilir?’ diyebilir, ancak bence bu her şey gibi. Her zaman okulda zıplayıp duran ve asla yaptığım şeyden tatmin olmayan bir çocuktum. Her zaman başka bir şey yapmayı istedim. Tahminimce aynı takım ve aynı insanlarla o noktaya geldim. ‘Artık başka bir şeye ihtiyacım var’ diyordum, belki biraz sabırsızdım.”
Şu an bile genel kanı Ricciardo’nun önündeki iki sezonda mevcut Renault performansı düşünüldüğünde tekrar kazanmaya dönmekte büyük zorluklar yaşayacağı yönünde. Ancak sürücüler de insandır, Ricciardo da yeni çalışma ortamına karar verirken yüzde 50 performansa, yüzde 50 de kişisel yaşam tarzını dikkate aldı.
“Bence McLaren herkes gibi çekici gelirken tamamen kişisel bir karardı. Ancak elbette hala çok büyük bir performans farkı vardı.”
“Renault’nun ortaya koyduğu sunum ve her şey… iyi göründü. Hepimiz onların şasi ve motorda hala çalışmaları gerektiğini biliyoruz, ancak bana gösterdikleri, son iki yılda yaptıkları ve kağıt üstünde üst üste koyduğunuzda hedefleri anlamlı bir hale gelmeye başladı.”
“Sadece işe yarayabilir göründü.”
]]]