Team Lotus – Mexico, 1986

Pol pozisyonu elde edemeden en çok yarışa çıkan pilot 165 yarış ile Johnny Herbert'tır. Sergio Perez ise rekorun 7 yarış uzağında. Seneye yeni eğlencemiz bu olacak anlaşılan. :D

1981'in ikinci yarışı Brezilya GP'sinde Frank Williams tabeladan Reutemann'ın Jones'a yol vermesi gerektiğini söylüyor. Takım emrini dinlemeyen Reutemann yarışı kazanıyor ve sezonun büyük bir bölümünü şampiyona lideri olarak götürse de sezonu Piquet'nin arkasında ikinci bitiriyor.

Yarıştığı dönemde diğer birçok pilot için şu ifadeyi kullanmıştı Gilles; “Formula 1 pilotu olduklarını söylemek çok güç çünkü onlar yarışmıyorlar. Onlar, yarış araçlarını kullanan normal sürücüler.”

2011 Monaco GP, Vettel'in ilk Monaco zaferi.

Yarışa bir önceki gün çıkan kırmızı bayrakların da yardımıyla pol pozisyonunda başladı, 16.turda pite girdi, 56 tur boyunca aynı lastiklerle gitti ve uzun bir süre daha yeni lastiklere sahip Alonso-Button ikilisini arkasında tuttu. 69.turda Sutil'in başlattığı kaza sonucu güvenlik aracı, sonrasında da kırmızı bayrak çıktı, bu da Alonso ve Vettel'in lastikleri değiştirmesine olanak sağladı, böylece Vettel kariyerinin en iyi zaferlerinden birini Monaco 'da kazandı.

İlginç bir istatistik: hiç pole pozisyonuna sahip olmadan en çok yarış kazanan isimler 4 yarış ile Bruce McLaren ve Eddie Irvine'dır.

1993 japonya yarışında, efsane pilot Ayrton Senna ile dönemin çaylağı Eddie İrvine arasında, yarış bitiminde tur bindirme tartışması çıkar. Diyalog şöyledir:

Senna: Orada ne bok yediğini düşünüyorsun?
İrvine: Yarışıyordum!
Senna: Yarışıyordun? kurallara göre yol vermen gerektiğini bilmiyor musun?
İrvine: Yeterince hızlı olsaydın öyle bir sorun olmazdı.
Senna: Seni geçtim! Önümde 3 kere aynı yerde pist dışına çıktın gerizekalı gibi, orada yağ vardı. yol vermediğin 3 tur pist dışında ne kadar pislik varsa benim önüme attın. seni geçtiğim zaman senin önünde olduğumu fark ettin. Hill'in arkasına geldiğimde, Hill'de slick lastikler olduğundan dolayı zorluk yaşıyordu (zemin ıslak), arkamda beklemen gerekiyordu. beni yarış dışı bırakmak için büyük bir risk aldın.
İrvine: Seni nerede tehlikeli bir durumla karşı karşıya getirdim
Senna: Beni tehlikeli bir durum içinde bırakmadın mı?
İrvine:Sana dokundum mu? Bir kere bile olsa temas oldu mu?
Senna: Hayır, ama neredeyse dokunuyordun, ve ben s***iğimin yarışında liderdim, liderdim!
İrvine: Kaçırılmış olan bir fırsat önemlidir.
Senna: Sana bir şey söyleyeyim, bir daha ki yarışta adam gibi yarışmassan, sadece ne yaptığını düşüneceksin. sana bu kadarını garanti ediyorum.
İrvine: Komiserler " sorun yok, yanlış olan bir şey yok" dedi.
Senna: Öyle mi? Avusturalya'ya kadar bekle. komiserler yanına gelip konuştukları zaman, hala bunu söylüyorlarsa gel bana tekrar söyle.
İrvine: Ben oraya kendim için en iyisini yapmak için çıkıyorum.
Senna: Bu doğru değil. en iyisini yapmak istersin anlarım, bende o yollardan geçtim. ama bu sportmence değil. Eğer ki tur bindiriliyorsa, yol vermek zorundasın...
İrvine: Ama ben seni Hill'i geçerken avantaj sağlamak için takip ediyordum!
Senna: Liderin geçip gitmesine izin vermeliydin...
İrvine: Tamamen anlıyorum!
Senna: Ve tekrar arayı kapatıp yaptıklarını yapmamalıydın. Hill'e önümde 3 kere vuruyordun. bunun sonucunda sizinle beraber bende kaza yapabilirdim. bu şekilde bu işi yapamassın.
İrvine: Ama ben yarışıyordum! Yarışıyordum! Sen sadece..
Senna: Sen yarışmıyordun! sen s**ik bir gerizekalı gibi araç sürüyordun. Sen sürücü değilsin. Sen s**ik bir aptalsın
İrvine: Sadece konuş. Yanlış zamanda yanlış yerdeydin.
Senna: Ben yanlış zamanda yanlış yerdeydim?!?
İrvine- Evet. Hill ile savaşıyordum.
Senna- Gerçekten mi? Sence yarış liderimi geçmeliydi yoksa sen mi?
İrvine: Lider.
Senna: Eee sen ne yaptın?
İrvine: Sen, sen çok yavaştın. Hill'i geçmem için seni de geçmem gerekiyordu.
Senna: Gerçektenmi? Nasıl oluyor da yağmur lastikleriyle seni yakalıyorum o zaman?
İrvine: Ne?
Senna: Seni yağmur lastikleriyle nasıl yakaladım?
İrvine: Bunu hatırlayamıyorum. yarışı tam olarak hatırlayamıyorum.
Senna: Kesinlikle. çünkü senin kafan hatırlamak için yeterli çalışmıyor.
İrvine: Bu senin düşüncen.
Senna: Dikkatli ol.
İrvine: Olucağım. Senin için dikkatli olacağım.
Senna: Sadece benimle değil, öbür pilotlar ve Fia ile de problem yaşarsın.
İrvine: Öyle mi?
Senna: İddaa ediyorum.
İrvine: (alaycı bir şekilde) Öylemi? iyi.
Senna: Öyle mi? Bunu bilmem iyi oldu
İrvine: Yarışta görüşürüz.
Senna: Bunu bilmem iyi oldu.
İrvine: Yarışta görüşürüz...

Ayrton Senna arkasını döner, tam gidecekken tekrar İrvine'a döner ve sol yumruğu irvine'ın burnuna oturtur. Tek bir yumruk İrvine'i yere indirmeye yetmiştir.

İrvine: bunun için sigorta şirketim senden hesap soracak!
Senna (sert bir şekilde) Birine yanlış yaptığını anladığın zaman, karşındakinden özür dileyip saygı göstermeyi öğreneceksin!

Bu olaydan sonra Eddie İrvine'in burnu kırılmıştır.

2009 Macaristan

Tarihin en enteresan sıralama turları sonrası..

Zaman ekranlarında sorun çıktığından pilotlar derecelerini bilmelerine rağmen kaçıncı sırada olduklarını bilmiyorlar.Pole'ü alan Alonso tek tek herkese kaç yaptığını sorarak pozisyonunu öğrenmeye çalışıyor :) pic.twitter.com/iC7ymwoP7F

— F1 Caps (@F1caps) 26 Temmuz 2018

1961 Belçikalı GP, tamamen Ferrari tarafından yönetildi ve dört pilot 1-2-3-4'ü bitirdi. Dört eserden biri olan Ferrari, 3 tanesi kırmızı (Phil Hill, Wolfgang von Trips, Richie Ginther) boyandı ve biri sarıya boyanmıştı (Olivier Gendebien, çünkü o Belçikalıydı ve bir kerelik bir arabaydı).

''Bu uzun bir aşk hikayesi.Michael,hem Ferrari hem de İtalyan taraftarlar için bir kahramandır.O,her tür pistte,her türlü hava şartında kazanabilir.O,fiziksel açıdan güçlü hazırlık yapan ilk pilottu.O,yarışlara derin ve profesyonel yaklaşım kazandırdı.''

-Luca di Montezemolo (Schumacher'i takıma getiren eski Ferrari başkanı)