Max Verstappen'in aykırı sürüş stilinden memnun olduğunu söyleyen Horner, agresifliğin genel olarak Max'ın karakterinin bir parçası olduğunu düşünüyor.
Max Verstappen, spora 2015 sezonunda, 17 gibi çok genç bir yaşta giriş yaptı ve o günden beri de daima spot ışıklarının altındaki yerini korumakta.
Kariyerinin başlarında özellikle kontrolsüz ve agresif sürüşleri nedeniyle eleştirilen Verstappen, son sezonlarda daha istikrarlı ve kontrolü eline alabilen bir pilot haline geldi. Sonuç, rekabetçi araca kavuştuğu ilk sezonda gelen, kariyerinin ilk şampiyonluğu oldu.
Verstappen'in özgüvenini kaybetmemesinde ve kendini geliştirebilmesinde en büyük rol oynayan isimlerden birisi ise Red Bull Racing takım patronu Max Verstappen oldu. Horner, 2018 sezonunun başlangıcında Verstappen'in geçirdiği zor zamanlar gibi birçok durumda pilotunun arkasında durmayı tercih etti.
BBC'ye konuşan Horner, Verstappen ile "agresif sürüş" konusunu konuşup konuşulmadığı sorulduğunda, "Max ile her konuyu konuşuruz, ama bu sohbetler daima aramızda kalır."
"O güçlü ve agresif bir pilot. Bu sürüş tarzı, [Formula 1 tarafından yürütülen motor sporları hayranları anketinde] en popüler pilot seçilmesinin nedenidir. Onun daima %110'u ile mücadele edeceğinden emin olabilirsiniz."
"Bu sürüş tarzını -her koşulda olmasa bile- korumasını çok istiyoruz. Geçen yıl agresifliğinin yanı sıra muazzam bir olgunluk da gösterdi -ve diğerlerinin de hatalar yaptığını unutmayalım."
"Agresif hareketler yapan başka sürücüler de var, ama evet, Max agresif bir sürücü. Bu onu böylesine müthiş bir pilot yapan şey. Her zaman sınırda gideceğine, bunun onu besleyeceğine tamamen eminim." dedi.
Red Bull Racing, geçtiğimiz hafta Verstappen ile 4 senelik yeni bir kontrat imzaladı. 2021 dünya şampiyonu, 2028 sezonu bitene kadar takımda kalacak.
Horner, müzakerelerin "kolay geçtiğini" ve anlaşmanın "her iki tarafın da gerçek niyetini gösterdiğini" söyledi.
Verstappen'in kararı, motor partneri Honda'nın geçen sezonun sonunda çekilmesi bağlamında baktığımızda, onun Red Bull'a olan büyük inancını gösteriyor, motorlar dondurulmuş bir durumda ve 2026'ya kadar ne olup ne biteceği konusunda hiç kimse uzun vadeli düşünemiyor.
Horner, "Yeni sözleşme, onun bize olan güvenini gösteriyor. Takım içindeki tüm bağlılığı ve faaliyetleri görünce, bunun çok mantıklı olduğunu düşünüyorum. Ona daha iyisini sunabilmek için üzerimizde bir baskı var. Elbette bu gayet normal." dedi.
Red Bull takım patronu son olarak da sprint yarışlarına değindi.
Sprint yarışı formatı ilk defa geçtiğimiz sezon karşımıza geçti. Britanya, İtalya ve Brezilya GP'lerinde yarış gridi, Cumartesi günü yapılan kısa bir yarışın sonucu belirlendi.
F1 yönetimi, 2022'de sprint yarış sayısını 6'ya çekmek istiyordu, fakat bazı takımların çabaları sonucu bu girişim havada kaldı. Red Bull, sprint yarış sayısını arttırmamak için çaba gösteren takımlardan birisiydi.
Horner, "Finansal olarak herhangi bir sprint yarışı bile şu anda gereksiz, ancak sporun çıkarları için üç sprint yarışını kabul ettik."
"Gaz ve elektrik faturaları, dünya üzerinde etkisini sürdüren enflasyon, üstüne bütçe sınırının dünyada olup bitenlerle alakasız bir miktarda olması gibi sebeplerimiz var. Bu yüzden üç sprint yarışı yeterli." dedi.
tr.motorsport.com