Geçtiğimiz günlerde emekliliğe göz kırpan Hamilton, böyle bir kararı almadan önce daha 5-6 yılının olduğunu söyledi.

Serena Williams’a verdiği röportajda özel hayatıyla ilgili sorulara cevap veren Lewis Hamilton, emekliliği hakkında yaptığı açıklamaların yanlış anlaşıldığını ve bu kararı alana kadar daha beş altı-yıl yarışacağını söyledi.

Röportajın önemli kısımları şöyle:

Serena Williams: Hobilerinden bir diğeri de moda. Tüm bu moda şovlarında demirbaşsın ve bir sürü moda fotoğrafı koyuyorsun.

Lewis Hamilton: Modanın tam olarak ne hakkında olduğunu anlama işini (kendime) gerçek bir görev edindim. Bu şovlara gitmeyi seviyorum çünkü yaratıcılık görmeyi seviyorum. Yani bu moda tasarımcılarıyla tanıştığım zaman ‘bunu yapma fikrini nerede aldın, ne düşünüyordun’ gibi oluyorum. Bunların bazıları çok çılgınca ve yüksek sesli oluyor. (Gülüyor.)

LH: Yarışlardaki kariyerimde beş, altı yılım kaldı. Ve ondan sonra bir yorumcu veya menajer olmaktan kaçınmayı istiyorum.

LH: İşim gereği sürekli ağırlığımı takip ediyorum. Bu sezona her zamankinden dikkatlice hazır olmak için çok sıkı antrenman yaptım. Ama Formula 1’i takip eden insanların formda olmak için neler yapmak zorunda olduğumuzla ilgili bir fikri yok. Bu yıl, yarışmaya gelince araçlar çok daha hızlı. Ve o fiziksellik epeyce yukarıya çıktı, en azından yüzde yirmi otuz. İnsanlar bunu görmüyorlar. Bizi atlet olarak görmüyorlar. Bizi sadece sürerken görüyorlar.

LH: İnsanlar benim hata yapmamı bekliyor gibi hissediyorum, bu yüzden kendim kazanmamı bekliyorum. Tıpkı senin gibi, herkes senin ne kadar iyi olduğunu biliyor ve sadece hata yapmanı bekliyorlar.

LH: Antrenman yaptın, tüm bu hataları önceden yaptın, nasıl yapılmayacağını biliyorsun ve sonra yeniden yapıyorsun. Ve öylesine destansı bir şekilde hata yapıyorsun.

LH: Düşüş asla bitmeyecekmiş gibi hissettiriyor. Önceden toparlamam günler alırdı, gerçekten. Bir seferinde otel odamdan dört gün çıkmadım, kafamın içine o kadar sıkışmıştım. Ama şimdi olgunluğum ve yaşımla birlikte, kazanmanın her şey olmadığını öğrendim. Daha çok yolculukla alakalı, özellikle benim sporumda. Takımımda çok fazla insan var ve ben onlar hakkında bilinçli olmalıyım. Yani kazanmak nihai hedefken aynı zamanda kazanmazken öğrendiğim dersler beni sadece güçlendirdi.

LH: Kaybetmekten nefret ediyorum. Yarış mı yoksa ping-pong mu olduğu fark etmiyor, nefret ediyorum. Ya birincisin ya da sonuncu.

LH:: Daha önce hiç kayak yaptın mı bilmiyorum fakat eğer rampaya gidersen tüm çocukların korkusuzca yaklaştığını görürsün. Korku ancak biz yaşladıkça gelir. Ama benim için, bu asla gerçekleşmedi. Ve iş yarışmaya gelince, mesele kimin daha ileriye gitmeye istekli olduğuyla, kimin o fazladan adımı atmaya istekli olduğuyla alakalı. Ben kazanmak için herhangi bir acıyı kabullenmeye razıyım. Senin gibi açım.

LH:: Yine de yarışların dışında korkularım var. Örümcekler gibi… Ben Avustralya’dayken klozetimin altını kontrol ederim. Ve her şeyden fazla, olabileceğimi bildiğim kadar harika olmamaktan korkarım.”

;;;