Yedi kez F1 Dünya Şampiyonu olan Lewis Hamilton, 'hayatımın en travmatik ve zor kısmı' olarak tanımladığı okul hayatında maruz kaldığı ırkçılık hakkında konuştu.
Hamilton, Jay Shetty'nin podcast'ine çocukluğunda yaşadığı deneyimleri ve altı yaşındayken nasıl zorbalığa maruz kaldığını anlattı.
Hamilton, "Okul, muhtemelen hayatımın en travmatik ve zor dönemiydi"
"Altı yaşındayken gerçekten zorbalığa uğruyordum, sanırım o zamanlar okuldaki üç siyahi çocuktan biriydim. Benden daha büyük, daha güçlü olan zorba çocuklar beni sürekli hırpalıyordu."
"Oyun alanında futbol takımları seçimi için sıraya girdiğinizde, diğerlerinden daha iyi olsam bile her zaman en son seçilen ya da seçilmeyen kişi ben olurdum." dedi.
Babası Anthony Hamilton siyahi ve Grenada kökenli, annesi Carmen Larbalestier ise beyaz bir İngiliz. Hamilton kendisini siyah olarak tanımlıyor ve Stevenage'da büyürken sürekli olarak yaşadığı 'iğnelemelerden' bahsediyor.
Hamilton, "Sürekli iğnelemeler, size fırlatılan muz tarzı şeyler ya da 'N' kelimesini çok rahat kullanan insanlar vardı. İnsanlar size 'melez' diyor ve nereli olduğunuzu bilmiyorlar. Bu benim için çok zordu." diye devam etti.
Hamilton sınıflarındaki deneyimlerini ve 16 yaşına kadar disleksiye sahip olduğunu nasıl fark etmediğini anlattı.
Hamilton, "Tarih dersinde, bize öğrettikleri hiçbir şeyde siyahi insanlar yoktu."
"Bu yüzden 'Ah, bana benzeyen insanlar nerede?' diye düşünüyordum. Okulumda 1.200 çocuk arasında sadece 6-7 siyahi çocuk vardı."
"Sürekli müdür odasındaydık. Müdürün bizden ve özellikle de benden çok çekindiğini söyleyebilirim. Hissettiğim tüm bu farklı duygularla başa çıkmaya çalışıyordum. Ayrıca, derslerle de mücadele ettim. Disleksiye sahip olduğumu 16 yaşıma kadar fark etmemiştim."
"Neyse ki, benimle gerçekten ilgilenen bir öğretmenle karşılaştım. Bana yol gösterdi ve kendim hakkında biraz daha fazla şey keşfederek, eğitim ile nasıl daha iyi bir noktaya geleceğimi anlamamı sağladı. Ama bu benim için çok zor oldu." dedi.
tr.motorsport.com