Audi, Dakar Rallisinde kullanılacak daha iyi teknolojilerin araştırmasını yapmanın, Formula E’den çekilmelerinde büyük pay sahibi olduğunu duyurdu.

Alman üretici, Aralık ayında yaptığı duyuru ile 2020-21 sezonunun sonunda Formula E’den çekileceğini açıklamıştı. 2014’te serinin başlangıcından beri şampiyonada olan Alman takım, 7 yıllık süreçten sonra seriden ayrılacak.

Bu haberlerin ardından, Audi iki tane yeni motor sporları projesinde yer alacağını açıkladı. Alman üretici, LMDh aracıyla Le Mans 24 Saat’e geri dönecek ve Dakar Ralli’sindeki elektrik projesine katılacak.

O dönem Ingolstadt merkezli üretici, seriden ayrılacağını kısaca açıklamıştı ve ‘’Formula E, Audi’nin geçiş döneminde rol oynadı’’ duyurusunu yapmıştı.

Yakın zamanda, Motorsport.com’un da aralarında bulunduğu seçili basın kuruluşlarına konuşan Audi, Dakar’a katılma kararını daha ayrıntılı şekilde açıkladı ve markanın, elektrikli aracın tüm yönleri üzerinde tam kontrolleri olacağı birçok teknik kural tarafından cezbedildiğini ekledi.

Bunun, tüm takımların özel şasi ve bataryaları üçüncü taraf üreticiler tarafından aldıkları ve sadece güç ünitelerini geliştirdikleri Formula E’ye kıyasla tamamen farklı olduğunu da aktardı.

Audi Sport GmbH’ın yöneticisi Julius Seebach konu hakkında şunları söyledi: ‘’Şöyle düşünelim: Dakar’da başarıya ulaşmak için en önemli şey verim, bu konseptte sadece batarya yok, aynı zamanda enerji konvertörü de var.’’

‘’Dakar Rallisi’nin kuralları çok esnek ve neredeyse tüm aracı kendimiz geliştirebiliriz. Ancak Formula E gibi başka serilerin kuralları, Dakar kadar esnek değil.’’

Audi Sport’un Proje Lideri Andreas Roos da şunları ekledi: ‘’Dakar’dan devam etmeyi tercih ettik çünkü böylelikle tüm parçaları geliştirebileceğiz. Güç aktarım organlarında ihtiyaç olan her şey, Audi tarafından geliştirilecek. Aynı zamanda yüksek voltaj bataryada Audi tarafından geliştirilecek.’’

Audi Sport, X-Raid takımının sahibi Sven Quandt tarafından kurulan Q Motorsport’la ortaklık kuracak.

İki taraf da, bunun ortak bir çaba olacağını ve aracın gelişiminin Audi Sport tarafından yapılacağını açık şekilde belirtti.

Bu ortaklığın, Audi’nin Le Mans’ta, Joest Racing’le kurduğu çok başarılı ortaklığa benzeyip benzemeyeceği sorulan Roos şöyle devam etti: ‘’Evet, kesinlikle. Joest’in Le Mans’taki harika tecrübesiyle, başından beri birlikteyiz. Başından beri çok başarılı ve harika bir birliktelik geliştirdik. Aynı şekilde bunda da öyle yapmak istiyoruz.’’

‘’Takımda çok zeki insanlar, sürücüler var ve hepsini bir araya getirdiğimizde, performanstan en iyisini çıkarmak istiyoruz. Amacımız bu.’’

Quant ise şunları ekledi: ‘’Bu hepimizin ortak çabası, aksi takdirde zaten mümkün olmayacaktır. Audi’den gelen inanılmaz mühendislik bilgisi olmadan da bu mümkün olmayacaktır.’’

‘’Birlikte iyi bir araç tasarlamak için, bilgilerimizi sonuna kadar kullanmaya çalışıyoruz. Bu birleştirdiğimiz çabalarımız sayesinde, istediğimiz yolda çalışıyoruz ve bunun sayesinde çok zorlayıcı ancak ilginç bir proje çıkarıyoruz.’’

Dakar Ralli organizatörü Amaury Sport Organisation (ASO), bu Ocak ayında gerçekleştirilen etkinlikte, 2030 yılına kadar hidrojen motorlu yarışlara geçme hedefine sahip olduklarını, kısa ve orta vadede ise hibrit ve elektrik teknolojilerini hedeflediklerini belirtti.

Bu çok aşamalı plan, arabaların ve kamyonetler için alternatif enerji kategorileriyle en erken 2022 yılında başlayacak. ASO, performans dengesini korumak için spor kurallarını düzenleyeceği konusunda söz verdi.

Planın ikinci kısmı ise 2026 yılında, üst düzey takımlar ve sürücülerle, arabalar ve kamyonetlerle başlayacak. Bu araçların, düşük emisyonlu olup, yeni kurallara uymaları gerekecek. Son aşama ise 2030 yılında yürürlüğe girecek.

tr.motorsport.com