Herkes, daha ilk senesinde şampiyonluğu 1 puan ile kaçıran bu çocuğun ileride en iyiyi arzulayacağını onu kovalayacağını ve sonunda yakalayacağını tahmin ediyordu. Öyle de oldu.

Belki de her şey ikinci sezonda 1 puan fark ile Massa’nın önünde şampiyon olmasıyla başladı, O an herşey bitebilirdi de işte burada şans faktörü devreye giriyor başlık da buradan geliyor. Sonraki yıllarda da hep kafaya oynayan bir pilot oldu Lewis. İlk şampiyonluğundan sonra Alonso, Raikkonen, Button ve Vettel şampiyonlukları gören Lewis, ikinci şampiyonluğunu yeniçağ için Brawn GP’i (2010) satın alarak başlayan sonrasında 2013 yılından günümüze kadar çifte şampiyonluklar yaşayan Mercedes ile alacaktı.

2008 sezonunun son yarışı olan Brezilya GP haftasında şampiyon belli olacaktı. Diğer şampiyonluk adayı olan Felipe Massa’nın ülkesinde koşulacak yarışta son tura hatta son viraja kadar da şampiyon Massa idi ve fakat Timo Glock’u geçen Lewis; artık o dönemin en genç şampiyonuydu. Dramatik bir şekilde şampiyonluğu Raikkonen’e 2007’de kaptıran Hamilton belki de Ferrari’den intikamını alıyordu. İşte belki de bu andan itibaren Ferrari’nin çöküşü ve Hamilton’un yükselişi başladı.

İkinci şampiyonluğu için 2014 yılını bekleyecek olan Hamilton aradaki yıllarda hep ilk 5 sürücü arasında yer aldı. 2014 yılından günümüze kadar sürekli olarak Mercedes hâkimiyeti etkili oldu. Ve sürekli olarak şampiyonluk mücadelesi içinde olan Lewis Hamilton yalnızca 2016 senesinde Nico Rosberg’e yenik düştü. Nico Rosberg aslında Lewis Hamilton için bir şanstı çünkü O da Lewis gibi hırçın bir karakterdi, birbirlerini sevmedikleri her hallerinden belliydi. Bu yüzden her iki isim de %100 ile savaşıyordu. Mücadeleleri kavga düzeyinde sürüyordu bu kavga 2016 yılında patlak verdi ve seyir zevkini fazlasıyla yükseltti.

Nico Rosberg, 2016 yılındaki şampiyonluğundan sonra emekliye ayrılınca yerine benim tabirimle ‘’memur’’ olan Valtteri Bottas geldi, Bottas ilk andan itibaren sadece Lewis Hamilton’u izleyeceğini gösterdi; şampiyonluk parıltısı yoktu. 2017-2018 yıllarında da 2010-2013 yılları arasında 4 sene üst üste şampiyonluk yaşamış olan ve 2015 yılında Ferrari’ye geçen SebastianVettel ile çekişti ve bunlardan zaferle çıkmayı bildi. Ferrari ve Vettel birçok hata yaptı bu iki sezonda, taktik-sürüş-lastik kullanımı vs.

Bu seneye (2019) bakacak olursak, ilk yarıştan itibaren hâkimiyetin yine elinde olduğunu gösterdi Mercedes. Sezonun ilk bölümünde yapılan yarışların 12’sinden 10’unda zaferle çıkmayı başardı. 8 kez Lewis, 2 kez de Valtteri damalı bayrağı ilk sırada gördü. Sezonun ikinci yarısının ilk 3 yarışında Ferrari damalı bayrağı ilk sırada gördü, acaba ‘’şahlanan at gerçekten şahlanıyor mu tekrar?’’ derken tekrar strateji hataları, arızalar derken sonraki 4 yarışı da Mercedes aldı; bu kez eşit dağılım vardı Lewis ve Valtteri ikişer galibiyet aldı.

Kimi zaman şans kimi zaman rakibin hatası ile de galibiyet alsa da Hamilton hep o şansı alacak yerde idi. Şans hazır olana gelir derler ya, Hamilton hep hazırdı ve hazır olduğu yerde Michael Schumacher’in sahip olduğu 7 şampiyonluk rekoruna doğru adım adım ilerliyor. O’na yetişecek mi veya O’nu geçecek mi hep birlikte göreceğiz ve fakat şu bir gerçek ki mevcut durumda Lewis Hamilton pistte ise şampiyonluk adayı olarak onun ismi sezon başında ilk sırada yazılır. Bu dominasyon belki sıkmaya başladı ama tüm kurallara, değişikliklere en iyi şekilde hazırlanan (lobi faaliyetleri de dâhil) bir takımda iyi bir araç ile bu şekilde devam edecek gibi görünüyor.

Sevsek de sevmesek de O’nu ileride çok konuşacağız çünkü şimdiden efsaneler arasına adını yazdırdı bile.

]]]