2017 F1 araçları, takımların kural değişiklikleri karşısında gösterdikleri devasa çaba karşısında gerçekten yeteri kadar hızlı mı?
Avustralya GP'de Lewis Hamilton'ın pole pozisyonu derecesinin testlerdeki farka bakıldığında beklendiği kadar iyi olmamasının ardından bu soru gündeme geldi.
Testlerdeki hızlanmanın ardından Hamilton'ın pole pozisyonu derecesi sadece 1.649 sn daha iyiydi ve bu hayal kırıklığı yarattı.
Bu konuda hatırlanması gereken şey, 2017 kuralları yeniden yazıldığında 5 saniyelik hedef 2015 araçlarına göre belirlenmişti. Barcelona pisti yüksek downforce gerektiren bir pist olduğu için araçtaki değişikliklerin etkisi orada daha iyi görüldü.
2015 ve 2016 yılları arasında araçların doğal evrimi ile tur farkları ciddi ölçüde arttı ve takımlar hibrit araçların 3. versiyonunda önemli zaman kazandılar.
2017 F1 araçlarında daha fazla downforce ile tur zamanlarının hızlanması, düşünüldüğü kadar doğrudan olan bir olay değil.
Daha fazla yere basma gücü ve büyük lastiklerin beraberinde getirdiği sürüklenme seviyesi, düzlükte araçların yavaşlamasına neden oldu ancak DRS kullanıldığında, arkadaki pilotlar hava koridorunda daha büyük avantaj elde ediyorlar.
Ardından araçların ağırlığı devreye giriyor. Şu anda araçların minimum ağırlığı 728 kg oldu ve bir çok takım bu sayının daha üstünde.
Son olarak lastikler devreye giriyor. Pirelli, pilotların talep ettiği gibi sürekli zorlayabileceği lastikler hazırladı ancak bu lastiklerin aynı zamanda araçların hızı ile gelen ekstra baskıya cevap vermesi gerekiyor.
Hamilton'ın pole pozisyonu turundaki 1.6 saniyelik gelişim pek büyük görünmese de, 2015 derecesine göre 4.1 sn iyileşme olduğu görülüyor. Bu da kuralların başarılı olduğunu gösteriyor:
Australian GP sıralama
2014: 1:29.375s (Sıralama yağmurlu olduğu için 3. antrenman derecesi)
2015: 1:26.327
2016: 1:23.837
2017: 1:22.188
2015 - 2017 farkı: 4.139
2016 - 2017: 1.649
Pole pozisyonu derecesi pek iyi olmasa da, yarışın en hızlı turu ona göre biraz daha etkileyici. 2016'ya göre bu seneki en iyi tur 2.4 saniye daha iyiydi. 2015'e göre ise fark 4.4 sn.
Australian GP hızlı tur
2014: 1:32.478
2015: 1:30.945
2016: 1:28.997
2017: 1:26.538
2015 - 2017 farkı: 4.407
2016 - 2017 farkı: 2.459
Daha çok etkileyici olan ise 2014'te hibrid araçların gelmesinden bu yana en hızlı turun 6.1 sn gelişmiş olması. Bu da yeni araçların artık sürüş açısından daha zorlayıcı olduğunu kanıtlıyor.
Sadece tek tur performansı değil. Lastik aşınmasının daha az olması sayesinde araçlar artık yarış boyunca istikrarlı bir şekilde daha hızlı turlarla dönüyorlar. Geçmiş senelerde yarışa güvenlik aracının dahil olması nedeniyle bu seneki zamanları kıyaslamak zor olsa da bu seneki turların genel olarak daha hızlı olduğu görülüyor.
Avustralya'nın yeni kurallarla ilk yarış olduğunu unutmayalım. Sezon ilerledikçe aerodinamik açıdan ciddi gelişim olması bekleniyor. Bunun yanında jeton sistemi kaldırıldığı için motorlar da daha fazla gelişecek.
Bunun yanında Melbourne'de hazırlanan Albert Park pistinin yeni araçlara uygun bir pist olmadığının altını çizmek lazım. Sıradaki Çin ve Bahreyn yarışlarında DRS kazancı daha çok olacak ve bunun geçişlere katkısı olacak.
Önümüzdeki haftalarda 2017 F1 araçlarına dair daha net bir görüntüye sahip olacağız.
tr.motorsport.com