Günümüzün en önemli WRC pilotları bir zamanlar Türkiye'de de yarışmıştı. Mali Selışık hem onları hatırladı hem de Marmaris'te izleyeceğimiz, gelecekte yıldız olması muhtemel isimleri sıraladı.
En son sekiz yıl önce heyecanını yaşadığımız Dünya Ralli Şampiyonası (WRC), nihayet Türkiye'ye geri dönüyor. 2017 Marmaris Rallisi'yle FIA'nın sınavını başarıyla veren TOSFED, bu yıl aynı ralliyi bir dünya şampiyonası ayağı olarak düzenleyecek. Geçen sene Marmaris etaplarını ve organizasyonu en ince detayına kadar inceleyen ekipte ralli efsanesi Michele Mouton da vardı. Notu bol değildir, ama hak ederseniz karşılığını alırsınız.
Tabii 2017'de böyle efsanevi bir ismi neredeyse gizlice konuk eden Marmaris Rallisi, günümüz ralli dünyasının yetenekleri arşa değen çılgın adamlarını da etaplarında ağırlayacak. Biz de, henüz isim yapmamışken ya da spotlar üzerlerinde değilken Türkiye'ye gelip etapların tozunu atan isimlere bir ufak göz attık.
Sebastien Loeb
Fransız hegemonyasını başlatan, rekorları unufak eden Loeb de bir zamanlar "Genç Semih" kontenjanındaydı. Türkiye'nin WRC'ye ilk giriş hikayesinin son adımı olan 2002 Anatolia Rallisi'ne Citroen Saxo VTS ile çıkıp sınıfının üzerinde performanslar sergileyerek dikkat çeken bu yeni yüz, bir süre sonra zafer takının gediklisi oldu. O yıl Anatolia Rallisi'ni kazanan Serkan Yazıcı şimdi federasyon başkanı olarak WRC'yi konuk ediyor, üçüncü bitiren Citroen pilotu Nejat Avcı ise gururlu bir baba olarak etaplarda oğlu Yağız Avcı'yı izleyecek. Zaman çabuk geçiyor.
Sebastien Ogier
Bir Sebastien'dan kurtulduğunu zanneden diğerleri, bir başka Sebastien'ın hegemonyası altına girdi. Bu yıl işler ne olur bilinmez, ama Fransız Sebastien'ların hakim olduğu ralli dünyası içinde bulunduğumuz onyılın başında "Diğer Sebastien" ile yeni yeni tanışıyordu. Citroen pilotu Ogier, ilk podyumunu 2010 Meksika'da almış, ayağının etap tozuyla Türkiye'de beş etap kazanıp çılgın sıçramalarıyla izleyenleri keyiflendirmişti. Ogier artık "Asıl Sebastien" olarak, beş dünya şampiyonluğu ile Türkiye'ye geri dönecek.
Jari-Matti Latvala
Kaza yapmadan saniyeler öncesine kadar Dünya Ralli Şampiyonası'nın en hızlı pilotlarından sayabileceğimiz Jari-Matti Latvala, yıllar boyu çeşitli nedenlerden finişe gelemedikçe kendi mitini, dolayısıyla hayranlarını oluşturdu. Artık 33 yaşına gelen ve daha az hata yapan bu tecrübeli Fin pilot, Toyota'nın WRC'ye geri dönüş projesinde de önemli rol oynayarak saygınlığını artırmaya devam ediyor. Henüz 19 yaşında bir delikanlıyken JWRC ile birlikte Antalya'ya gelen Latvala, radyatör arızasıyla yarışa veda etmiş ve Ford Fiesta S1600'ünü finişe getirememişti. Ne olursa olsun, can çıkar huy çıkmaz. Marmaris'in zorlu ve hata kabul etmeyen etapları Latvala'nın önce birkaç iyi sonuç alıp sonra eski günlerin hatrına kaza yaparak veda etmesi için biçilmiş kaftan.
Thierry Neuville
Belçika'nın parlayan yıldızı Thierry Neuville, bu yıl bir şeyler fena halde ters gitmezse Sebastien'ların şampiyonluk serisini bitireceğe benziyor. 15 yıl sonra ilk kez başka bir milletten ve başka bir isim taşıyan şampiyon görmek ralli dünyası için hoş bir değişiklik olabilir. Tabii bunun için önce kalan sınavları vermesi gerekiyor, Türkiye Rallisi de onlardan biri. Fakat bu Neuville'in ilk Türkiye macerası olmayacak: Belçikalı 2010'da yıllar sonra rakibi olacağı Ogier, Citroen C4 WRC ile kendini gösterirken JWRC'nin bir parçası olarak C2 S1600 ile İstanbul'un kuzeyindeki etaplarda mücadele verdi. Diferansiyel arızasıyla o yıl ralliyi bitirememişti, tarihin tekerrür etmesi için Sebastien Ogier'nin epey dua ettiğini tahmin etmek zor değil.
X-Men: First Class
Geçmişe baktıktan sonra, ileriye dönük bir bakış da kaçınılmaz oluyor. WRC2 ve WRC sınıflarında Türkiye'ye gelecek birkaç isim, önümüzdeki 8-10 yıl içerisinde Dünya Ralli Şampiyonası'nın zirvesini paylaşacak o elit grubu oluşturabilecek gibi görünüyorlar.
Kalle Rovenperä: Babası Harri'yi çok değil, 12 yıl önce son kez Türkiye'de ağırlamıştık. Ülkemiz ilk defa WRC'de yer aldığında üç yaşında olan 2000 doğumlu Kalle, yıllar içerisinde birkaç kez küçücük haliyle otomobil kullanırken çekilen videolarla gündemimize oturdu. WRC2 şampiyonasını kovalayan Rovenperä, kuşkusuz geleceğin şampiyonlarından.
Teemu Suninen: Artık 1995 öncesinde doğanlar Formula 1 için yaşlı sayılıyor, neyse ki ralli dünyasında olgunluk yaşı hala 28-30 bandında seyrediyor. Finlandiya'nın gümbür gümbür gelen nesli Suninen'in de başını çektiği bir grup. Finlandiya merkezli Toyota projesi harika işlerken, Suninen'in potansiyelini doldurup dolduramayacağını da göreceğiz.
Esapekka Lappi: Yıllardır başarıya hasret Finlandiya -Latvala ve Hirvonen kusura bakmasın- için bir başka umut veren isim de Esapekka Lappi. Adını ilk duyduğumuzdan bu yana kendini göstermesi biraz zaman aldı doğrusu, ama yakında podyum görmeye, yarışlar kazanmaya başlayacak. Bu sezon 12 etap kazanan Lappi'nin stiline uygun Marmaris etaplarında neler yapacağını merakla bekliyoruz.
Bonus
Tabii her ne kadar gerçek birer star olarak Türkiye'ye gelseler de, bir ufak parantez açıp ralli dünyasının dışından katılım gösteren Kimi Raikkonen ve Ken Block'u da hatırlamak lazım. 2010'da servis alanının en çok ilgi çeken isimleri bu iki adamdı. Türkiye Rallisi tarihindeki Colin McRae, Carlos Sainz, Marcus Grönholm, Richard Burns, Petter Solberg gibi isimlerin bir dönem peşinden koşan taraftarlar, rallinin o dönemki evi İstanbul'da Raikkonen ve Block'un peşindeydi.