Dünya Ralli Şampiyonası'nın en fit pilotlarından olan Andreas Mikkelsen zorlu etaplara nasıl hazırlandığını anlatıyor.
Andreas Mikkelsen'in yarış sırasında kullandığı aracın içi 70 dereceye kadar ısınıyor. Fahrenheit olarak bakarsanız 150'nin üstü... Bu durum "sıcak" kelimesinin tam karşılığı olabilir ve tüm bunlara bir de üç kat yarış elbisesi, yanmaz içlikler, eldivenler, kar maskesi ve kaskı da katarsanız o aracı kullanabilmek için nasıl bir efor sarf edildiğini daha iyi anlayabilirsiniz.
Farklı iklimlerde ve doğa şartlarında gerçekleşen mücadelelerde fiziksel ve zihinsel performansını en üst seviyede tutmayı başaran Mikkelsen'in antrenman sırlarını bizzat kendisinden öğrendik.
1. Vücudunuzu kumsal için değil, etap için hazırladığınızı unutmayın
Andreas Mikkelsen: "Dünya Ralli Şampiyonası için planlanan hazırlık dönemi, neye ihtiyacımız olduğu ve ne istediğimizi açıkça ortaya koymamız açısından çok hassas bir süreçtir. İlk olarak ağırlığınız çok önemli çünkü bütün takım aracın içinde minimum ağırlık olması için gece gündüz çalışıyor. Aynı mesele benim için de çok önemli ve ben de hazırlık süreci boyunca bu prensip çerçevesinde hareket ediyorum. Yani biz sahilde güzel görünelim diye kaslarımızı şişirmiyoruz, yarışa hazırlanıyoruz."
[blockquote]Bize fazla kas değil, güç ve enerji lazım.
Andreas Mikkelsen[/blockquote]
"Bize fazla kas değil, güç ve enerji lazım. Özellikle kollarım için asla büyük ağırlıklar kullanmam, daha düşük ağırlık ve çok tekrar iyidir. Aracı kullanırken onu kumanda edebilecek kadar kas yeterlidir. Vücudumun alt kısmı için ağırlık çalışması yapmıyorum. Koşu ve bisiklet antrenmanları bu iş için yeterli."
2. Sonuna kadar dayanabileceğinize emin olun
Andreas, Transalpine yarışında mücadele ediyor
Andreas Mikkelsen: "Ben ağırlıklı olarak dayanıklılık üzerine çalışmalar yaparım ve sınırlarımı devamlı zorlarım. 60 - 70 dereceye kadar ısınan bir aracın içerisinde işinize konsantre olmak kolay değildir. Bizim yaptığımız spor için dayanıklılık her şeydir. Fiziki şartlar ne olursa olsun dikkatiniz dağılmadan işinizi yapmalısınız. Bu yüzden antrenman programlarında dayanıklılık benim için güçten önce gelir."
"Zamana karşı yapılan çok sayıda antrenmanımız var ve hemen hepsi da dayanıklılık üzerine. Beni en çok zorlayan çalışmalar bunlar fakat başarının anahtarı da burada."
3. İstikrar başarının anahtarıdır
Andreas Mikkelsen: "Antrenmanlarımda vücudumun üst tarafına her zaman özen gösteririm. Olaya ağırlık açısından bakmıyorum, üst vücut istikrarlı bir performans için her zaman işin merkezindedir. Karın kasları ve sırt kaslarına güç kazandıran birçok egzersiz yapıyoruz. Co-pilotum Anders (Jæger) ile bu konuda yarış içerisindeyiz; o benden çok daha fazla çalışıyor ve her zaman bir adım ileride. Vücudu gerçekten çok iyi fakat genel olarak bakıldığında ben ondan daha iyiyim."
4. Squash kortuna adım atın
"Hayır, Thierry squash için hiç vaktimiz yok"
Andreas Mikkelsen: "Rekabet bizim yaptığımız sporun ana temalarından biridir ve rekabeti aynı zamanda bir antrenman şekline çevirmek sizi daha ileriye taşıyabilir. Ben bunun en verimli şeklinin squash olduğuna inanıyorum. Anders ve ben sık sık squash oynuyoruz ve bazen Thierry de (Neuville) bize katılıyor. Thierry genelde kaybettiği için Volkswagen'i orada da zirveye çıkartmak eğlenceli oluyor tabii..."
"Şaka bir yana squash çok yönlü bir spor. Hem fit kalmanızı sağlıyor hem de yarış sırasında size gerekli olan el-göz koordinasyonunu üst seviyede tutuyor. Monte Carlo Rallisi'nden hemen önce Anders ve ben salona gidip iki saat boyunca squash oynamış ve konsantrasyonumuzu en üst seviyeye taşımıştık."
5. Biraz mola verin
Andreas Mikkelsen: "Asla bütün gün antrenman yapmıyorum. Özellikle ralli günleri stres en tepeye tırmanır ve yarış için yolda olduğumuz günlerde zaten egzersiz yapamıyorum. Böyle günlerde yapılacak en iyi şey düğmeyi kapatmak ve biraz rahatlamaya çalışmak. Pilleri yeniden şarj etmek için iş zamanı yapmadığım şeyleri yapar, bazen balığa çıkar, köpeğimle oynar ve bazen de aile ziyaretleri falan yaparım."