‘Zor bir yıldı. Başlangıçta harika bir yıldı ama sonrasında büyük bir düşüş. Ardından ise harika bir son.’

Jenson Button, 2009 Formula 1 sezonunda yaşadığı unutulmaz şampiyonluğu bu sözlerle anlatıyor. Hikayenin ve maceranın en başına dönecek olursak 19 Ocak 1980 tarihinde İngiltere’nin Frome kentinde dünyaya geldi Button. Simone Llyones ve eski yarış pilotu John Button’ın tek erkek çocuğuydu. Babası bir ralli pilotu olunca yarışmak Jenson Button için küçük yaşta tutkuya dönüştü. Hatta Jenson Button’ın ismi de bir yarış arabasından geliyordu. Babası, 1970’li yıllarda kullandığı Jensen markalı aracından esinlenerek oğluna Jenson adını vermişti. Sekiz yaşına geldiğinde ise babası doğum günü hediyesi olarak ona bir karting aracı verdi. Bu hediyenin Formula 1 tarihini değiştireceğini o yıllarda kimse bilmiyordu...

11 yaşına geldiğinde Jenson Button, Britanya Cadet Karting Şampiyonası’nda yarıştı. Düzenlenen 34 yarışın hepsini kazandı. Ardından ise 3 kez Britanya Açık Karting Şampiyonası’nı kazandı. Daha küçük yaştan kendini kanıtlamaya başladı ve yeteneğini herkese gösterdi. 1997 yılında ise Avrupa Süper A Şampiyonası’nda başarıya ulaştı. Bu şampiyonayı kazanan en genç pilot unvanını alan Jenson Button, kazanmaya doymuyordu.

1998 yılına girildiğinde Button artık 18 yaşındaydı ve Avrupa Formula Ford Şampiyonası’nda dokuz kez yarış birincisi oldu. Kariyerini istikrarlı bir şekilde yukarıya taşıyan İngiliz pilot, 1999 yılı sonu için McLaren ile test sürüşü yapma şansını da buldu.

Yavaş yavaş Formula 1’in kapılarını aralayan Jenson Button, 1999 yılında Pomatecme isimli takım ile o zamanki ismiyle Formula 3 serisinde yarıştı. Bu seride tam üç yarış kazanan Button, çaylaklar arasında zirvedeydi. Genel sıralamada ise sezonu üçüncü olarak bitirdi. McLaren ile test sürüşü yaptıktan sonra Formula 1’de koltuk fırsatı beklemeye başladı. Dünyanın en iyi sürücülerinin yer aldığı bu seride koltuk bulmak hiç kolay değildi. O sıralarda Williams bünyesinde yarışan Alex Zanardi’nin ise koltuğu sallantıdaydı. Bekleneni bir türlü veremeyen Zanardi ile yollar Frank Williams’ın talimatıyla ayrıldı. Boşalan Williams koltuğu için de iki aday vardı; Bruno Jenqueira ve Jenson Button. Frank Williams tercihini genç İngiliz pilottan yana kullandı. Hal böyle olunca Jenson Button, hayalini kurduğu Formula 1’e 22 yaşında ulaştı. 2000 yılında Williams takımının pilotu olacaktı. Takım arkadaşı ise Formula 1 efsanesi Michael Schumacher’in kardeşi Ralf Schumacher’di.
Jenson Button, Prost Grand Prix



Kariyerinin ilk Formula 1 yarışına Brezilya’da çıkan Jenson Button, yarışı altıncı sırada tamamlayarak puan almayı başardı. O dönem ‘Formula 1 yarışında puan alan en genç pilot’ unvanını da kimseye bırakmadı. Daha ilk sezonunda herkesin dikkatini çekiyordu. Bu sezon içerisinde en iyi yarış sonucunu Belçika Grand Prix’inde dördüncü sırada yer alarak elde etti. Sezon içerisinde yaptığı bazı basit hatalar olsa da Jenson Button, ilk sezonunu sekizinci sırada tamamladı. Williams, bir sonraki sezon için Juan Pablo Montoya ile anlaşsa da Button koltuksuz kalmadı ve Benetton takımına kiralandı.

2001 sezonuna Benetton ile başlayan Button’ın takım arkadaşı Giancarlo Fisichella’ydı. Bu sezon içerisinde Button hem araca alışamadı hem de hedeflediği puanları toplayamadı. Almanya Grand Prix’inde elde ettiği beşinciliğin dışında pek iyi sezon geçirmedi ve genel sıralamada 17. sırada yer aldı. Bu sıralarda takım da mali sorunlar yaşıyordu. Renault, Benetton takımını satın aldı ve yılların ardından Formula 1’e döndü.

2002 Formula 1 Sezonu’nda Renault takımı ile pistte yer alan Jenson Button, takım arkadaşı Jarno Trulli’yi geçmekte zorlanıyordu. Sıralama turlarında Trulli’nin gerisinde kalıyor, yarış sonucunda ise geçmeyi başarıyordu. O sezon içerisinde Malezya’da podyuma çok yaklaşsa da araç sorunundan dolayı dördüncü sırayla yetindi. Sezon sonunda ise yedinci sırada yer aldı. Jenson Button, sezonu yedinci sırada bitirse de takım sahibi Flavio Briatore yolları ayırma kararı aldı. Flavio Briatore’nin takımda istediği isim bir başkasıydı. Bu isim, takımın test pilotu Fernando Alonso’ydu.

2003 sezonunda BAR takımına geçen Jenson Button, Jacques Villeneuve ile takım arkadaşıydı. Çok kez takım değiştirse de elinden gelenin en iyisini yapmaya devam ediyor ve kendini kanıtlıyordu. BAR ile geçen ilk sezonda takım arkadaşının yedi sıra önünde dokuzuncu sırada yer alıyordu. Yerine tercih edilen Fernando Alonso’nun ise üç sıra gerisindeydi.

2004 yılında ise takım Jenson Button’a iyi bir araç vermeyi başardı. İmkan verildiğinde neler yapabileceğini gösteren Button, Malezya’da üçüncü olarak kariyerinde ilk kez podyuma çıkma başarısı elde etti. Bu sezon içerisinde kariyerinin ilk pol pozisyonunu da elde eden İngiliz pilot, sezonu 85 puan ile üçüncü sırada tamamladı.



2005 sezonu başında yeniden Williams ile anlaşma imzalayan Jenson Button, kaos dolu bir dönemden geçti. BAR takımının sahibi David Richards ve Frank Williams arasında Button konusunda yaşanan anlaşmazlık, Sözleşme Anlaşmazlık Kurulu’na kadar gitti. Kurul, Jenson Button’ın BAR takımı ile yarışmaya devam etmesi yönünde karar verince tek seçenek sezona odaklanmak oldu. Kariyerinin ikinci pol pozisyonunu Kanada’da kazansa da yarışta kaza yaparak podyumu kaçırdı. Jenson Button elinden gelenin en iyisini yapmaya devam ediyor bir yanda da Frank Williams’ın peşinde olduğu dava süreci sürüyordu. Dava sonucunda Williams takımı haklı bulundu ve Button, 30 milyon dolar tazminat ödedi. Hatta bu olay, günümüzde yaşanan Oscar Piastri, Alpine ve McLaren olayını da hatırlatan nitelikteydi. Pist dışı konuların da çok konuşulduğu bu sezon sonunda Jenson Button, 37 puan ile dokuzuncu sırada yer aldı.

BAR takımının motor tedarikçisi olan Honda, takımı tamamen satın aldı. Jenson Button ve Rubens Barrichello ikilisi de bu projede yer alıyordu. Sezon pek iyi başlamasa da özellikle sezonun ikinci yarısında takım mükemmel bir çıkış yakaladı. Jenson Button, kariyerinin ilk yarış galibiyetini bu sezon içerisinde Macaristan Grand Prix’inde aldı. Sezonun son yedi yarışında 40 puan topladı ve sezonu 56 puan ile altıncı sırada tamamladı. 2007 sezonu ise Jenson Button’ın kariyerinde unutmak istediği sezon olarak hafızalarda kaldı. Aerodinamik alanında istediği gelişmeyi bir türlü gösteremeyen Honda, sezonun ortasında gelecek sezona odaklandıklarını açıkladı ve Button için bitmek bilmeyen korkunç bir sezon oldu. Sezonu altı puan ile 15. sırada tamamladı.

Korkunç sezonun ardından takımdan beklenti çok yüksekti. Takım çalışanları tamamiyle bu sezona odaklanmış ve şampiyon bir araç yaratmak için çabalamıştı. Umut dolu bir sezon başlangıcı olsa da Honda bekleneni veremedi. 2008 yılında çıkartılan araç Jenson Button’ın Formula 1 kariyerinde kullandığı en kötü araçtı. Button, sezon boyu sadece üç puan toplayabildi ve Honda takımı, ekonomik kriz nedeniyle satışa çıkartıldı.



Honda’nın ayrılmasının ardından takım Brawn GP olarak değiştirildi.Tam olarak hazır olmadan Barselona testlerine çıkan Brawn GP, herkesi şaşırtmıştı. Jenson Button bu araç ile testlerdeki en hızlı süreleri elde etmişti. Yeni bir takım bu başarıyı gösterince gridde dedikodular da yayılmıştı. Sporun içindeki kişiler ve medya, Brawn GP’nin sponsor bulabilmek için boş depo ile turlar attığını iddia ediyordu. Brawn GP ise cevabı pistte verdi. Sezonun ilk yarışında sıralama turlarında pol pozisyonunu elde eden Jenson Button, yarışı da kazanmayı başardı. Aynı başarı bir sonraki yarışta da meydana gelince 2009 sezonunda beklenmedik bir şampiyon adayı ortaya çıkmıştı. Sezon hem Button için hem de Brawn GP için harika ilerliyordu. Türkiye Grand Prix’inde ikinci sıradan başlayan Button, Sebastian Vettel’i geride bırakarak yarışı kazanmayı başardı. Böylece ilk yedi yarışın altısını kazanan Jenson Button, yıllarca hayalini kurduğu hedefe giderek yaklaşıyordu. Sezonun ortalarında çeşitli şanssızlıklar yaşayan Jenson Button, bu şanssızlıkları yaşayan tek isim değildi. Şampiyonluk yolundaki rakipleri de benzer sorunlar yaşamıştı. Hal böyle olunca sezonun son kısmına biraz daha rahat girdi. Jenson Button, Brezilya Grand Prix’ini de beşinci sırada bitirince son yarışa girmeden şampiyonluğunu ilan etti. Abu Dabi Grand Prix’ini de üçüncü sırada bitiren İngiliz pilot, resmen 2009 Formula 1 Sezonu Dünya Şampiyonu oldu. Yıllar önce küçük bir çocuğa hediye edilen karting aracı 2009 şampiyonunu belirledi.

Şampiyonluğun ardından McLaren Mercedes ile anlaşan Jenson Button, Lewis Hamilton ile takım arkadaşı oldu. 1988’de yine McLaren takımında yer alan Alain Prost-Ayrton Senna ikilisinin ardından ilk kez iki şampiyon pilot aynı takımda yer aldı. McLaren Mercedes ile de başarılı sonuçlara imza atan Jenson Button, hiçbir zaman 2009’daki başarısını tekrarlayamadı ve 35 yaşında emeklilik kararı aldı. Kariyerinde yaşadığı sorunlara aldırmayıp her zaman en iyisi için çabalayan ve 29 yaşında hedefine ulaşan İngiliz pilot, hala birçok kişinin favori pilotu. O, Formula 1’i özlemediğini söylese de bizlerin onu özlediği bir gerçek.

Yazı: Göksenin Çağrı Saraç



tr.motorsport.com