Bu hafta parmak burun hadisesine tarih ve fikir açısından
bakmıştık, şimdi biraz daha fazla tarih ve teknik bilgi eşliğinde detaylarını inceliyoruz.
2017 Formula 1 araçlarının lansmanları başladı ve bir sezon boyunca bol bol izleyeceğimiz araçları birer birer ilk kez görüyoruz.
Yeni kurallar yere basma kuvvetini artırırken, araçların daha agresif görünmesini de sağlayacaktı. Bu yolda ön kanatlar ok şeklini aldı, sidepodlar dışa eğimli olurken arka kanat ise arkaya doğru yatık konumda. İyi görünsün veya görünmesin, köpek balığı kanatlar da göze hoş görünmesi için getirilen yenilikler arasında.
Ancak geçtiğimiz sezondan taşınan bir tasarım özelliği tekrar önümüze çıkıyor: parmak burunlar.
Her ne kadar 2014’teki kadar korkunç görünmeseler de ilk Williams’ın ortaya attığı bu tasarım hemen hemen tüm takımlar tarafından kabul gördü ve kullanılmaya başlandı.
Peki takımlar bu kötü görünen burunları neden yapıyorlar?
Cevabı basit; takımlar kurallardaki kelimeleri gidebildikleri kadar ileriye giderek zorluyorlar ve sporu daha güvenli yapmak için tasarlanmış burun kurallarından aerodinamik avantaj kazanmaya çalışıyorlar. Bu parmak burunlar Mercedes tarafından kullanılan daha yuvarlak tasarım kadar güvenliler.
Seksenlerden önce Formula 1 araçlarında ön çarpışma koruma yapısı bulunmuyordu ve burada kanat, fiberglas burun veya radyatör bulunabiliyordu. Kazalar sonrasında yangınlardan kurtulabilen sürücüler ciddi ayak yaralanmaları yaşayabiliyorlardı.
Spor bu yüzden ön kısma bir kaza yapısı şartı getirdi. İlk olarak 20 cm boyutunda ve dayanıklılık testi yapılmayan bir yapı getirildi. Zamanla bu yapı giderek uzadı ve bir noktadan sonra sürücünün ayaklarının ön aksın arkasında kalması kuralı getirildi.
Burunlar artık bir kaza anında sürücülerin ayaklarını korumaya başladı, ancak bu kez aerodinamik olarak avantaj sağlaması için yükseldiklerinde lastik teması halinde aracı yukarı gönderiyorlardı ve bunu Valensiya’da Mark Webber uygulamalı olarak göstermişti!
Aynı şekilde iki aracın T şeklinde yaptıkları kazalarda yüksek burunlar araçların kokpit seviyesine geldiğinden dolayı pilotların kafaları için ciddi bir güvenlik riski oluşturuyordu.
FIA bu sebeple burunları aşağı indirmeye çalışıyor, takımlar ise yükseltmek için uğraşıyordu. Sonunda kurallar yazılmaya başlandı ve 2012’de basamaklı burunları ve 2014’teki bir sonraki kurallarda kibarca patlıcan burun diyeceğimiz burunlar ortaya çıktı.
Parmak burun yapısının kullanılmasındaki amaç burun ucunu yeterince aşağıya indirerek uç kısmı kurallarca şart koşulan 8000 milimetrekare kesit alanına dahil etmekti. Takım böylece tüm burunu aşağıya kadar indirmek zorunda kalmıyor ve üst kısımda daha geniş bir alana bağlantı yapabiliyordu.
Bu kez kurallar daha sıkı bir kaza testi ile birilkte tek bir asgari kesit alanı içermedi ve uç 8000 mm2 kalırken arkasında 20000 mm2 ek bir kesit alanı uygulanmaya başlandı. Takımların çoğu burunu bu kesit alanına sıkıştırarak uzun çıkıntıyı küçük bir parmak buruna dönüştürdü.
Bu kurallar hemen her şeyi değiştiren 2017 kuralları ile birlikte korununca burun tasarımları da bugüne taşındı. Mercedes’in arka kısımla daha akıcı bağlanan yuvarlak burun ucu da başarılı olsa da, takımlar en küçük faydanın peşinde ve bunu da parmak burunlar sağlıyor.
Bu burunları değiştirmek gibi bir plan görünmüyor ve bu yıl bu burunları görmeye devam edeceğiz.
###