Madem McLaren-Honda ortaklığında sona gelindi, biz de son 3 sezonda yaşanan bazı kötü anları teşhis edelim dedik.

McLaren-Honda ortaklığının 10 yıl sürmesi beklendi fakat sadece 3 sezonun ardından ilişkide sona gelindi. Yine de incelenecek bolca güzel anı vardı değil mi? Elbette hayır, bunun aksine bir düzine kötü anı vardı.

İlk testlerden, hemen hemen bütün yarışlara kadar ortalıkta her şey berbattı ve işte karşınızda son dönemin en yüz utandırıcı birlikteliğinden 12 kötü an!

Hayal Kırıklığı Yaratan Tasarım Deseni



Honda’nın 2015’te McLaren’e motor tedarik ederek spora geri döneceği haberi, taraftarların salyalarını akıttı. Bu, 80’lerin sonu ile 90’ların başındaki Sennalı ve muhteşem Marlboro desenli anıları canlandırdı ve birçok kişi, ekibin bunu yeni ortaklığa taşıyacağını ümit etti.

Fakat tüm spekülasyon ve hazırlanan konsept çalışmalarına karşın, araç daha gümüşi ve daha gri tonların üzerine çekilen kırmızı şeritlerle ortaya çıktı. Bu, büyük hayal kırıklığına neden oldu ve tasarım deseni İspanya GP’sinde değiştirilse dahi daha iyi değildi.

Yine de ekibin eski günlerine geri dönecek performansı ortaya koyması halinde bu bir mesele değildi – tabii performans ortaya konabilseydi.

Test Sıkıntıları



Eğer tasarım deseni bir hayal kırıklığı ise testler kesinlikle bir kabustu. McLaren-Honda, 12 günlük sezon öncesi testlerinde Mercedes’in 1340 turuna karşılık sadece 380 tur tamamlayabildi. İlk test haftasını kaçıran Force India bile sezona 669 tur tamamlayarak girmeyi başardı.

McLaren’in pist üzerindeki aksiyondan yoksun kalmasının sebebi elbette motorda yaşanan sorunlardı. Takım ilk test haftasında tam güç çalışmayı başaramadı bile – zaten bu, ekibin temposunda pek bir fark da yaratmazdı.

Avustralya 2015 – Son 32 Yılın En Kötü Sıralama Turu



Avustralya’daki ilk yarışta ekibin biraz zorlanması bekleniyordu. Jenson Button ile Alonso’nun kazası nedeniyle piste çıkan Magnussen, ön sıradaki rakiplerinin 3 saniye gerisinde kalıp gridin en gerisine yerleşerek bunu kanıtladılar.

Bu, Niki Lauda ve John Watson’ın 22. ve 23. sırada kaldığı 1983 Monaco GP’si sıralama turlarından beri McLaren’in en kötü sıralama turu seansıydı. İkili en azından zaman turu atamayan Maurissia sürücülerinin önünde yer almayı başardı.

Belçika 2015 – 105 Sıra Grid Cezası



Honda’ya FIA tarafından birkaç taviz ve ekstra bir motor verilse de Japon üretici, motorların çok dayanıksız olması nedeniyle kullanım haklarını çok çabuk tüketti.

Spa’da Alonso 55, Button ise 50 sıra grid cezası aldı. Bu, ikilinin hafta sonunda pek bir fark yaratmayacaktı – ne de olsa sıralama turlarında sadece Maurissia’nın önünde yer alabileceklerdi.

Allah’tan FIA, bir yarış hafta sonunda alınan fazla grid cezalarını diğer yarışlara taşıma gibi bir kural koymadı, yoksa McLaren sürücüleri o cezaları bugün bile ödemek zorunda kalırdı.

Japonya 2015 – “GP2 engine!”



Fernando Alonso, McLaren’e gitti çünkü Mercedes’i yenmenin tek yolunun bu olduğunu düşündü. Sezonun 4’te 3’lük bölümü geride kalsa da ekibin bir arpa boyu yol kat edemediği açıktı ve İspanyol pilot, hayal kırıklığını halka arz etmek için önemli bir zamanı tercih etti – Honda’nın kendi evi Suzuka’da koşulan Japonya GP’si.

Alonso, düzlükte rakiplerine bir bir geçilince takım telsizinden ilk olarak ‘utanç verici’ mesajı geldi ve bunu “GP2 motoru. Bunun iyi olduğunu sanmıyorum” mesajı takip etti.

Meksika 2015 – Button’ın 70 Sıra Grid Cezası



Bu yıl Bakü’de her iki McLaren sürücüsünün aldığı toplam grid cezası 70’ti. 2015 Meksika GP’sinde ise Button bunu tek başına başardı. Başlangıçta sadece 55 sıra grid cezası vardı ve İngiliz sürücü sıralama turlarına çıkmaya tenezzül bile etmedi fakat ceza yarışa kadar 70’e çıktı.

Bu, hiç istenmeyecek ve biraz da mağlup edilmesi gereken bir rekor. Daniil Kvyat gelecek sezon Toro Rosso ile mücadele etmesi halinde, kaçınılmaz motor cezaları ve birkaç sürüş cezası ile şansını deneyebilir.

Brezilya 2015 – Sürücüler Hayıflanmayı Bıraktı



Bu, bize bazı capsler hediye etmesi nedeniyle olmasa da Alonso ve Button’ın ağlanacak hallerine gülmeleri nedeniyle durumun ne kadar kötüye gittiğini gösteren efsanevi bir hafta sonuydu.

Öncelikle Q1’de yolda kalıp bir koltuk üzerinde güneşlenen Alonso’nun, başka mekanlara monte edilmesi ile mükemmel capsler ortaya çıktı. Daha sonra Button, takım arkadaşına eşlik etti ve ikili, bir zamanlar aşina oldukları kürsüye çıkarak durumu tiye aldı.



Sürücülerin mizah anlayışının bozulmadığını görmek güzel bir şeydi. Yine de Ron Dennis bu durum karşısında öfkelenmiş olmalı.

Japonya 2016 – Honda’nın Evinde Bir Başka Utanç Verici Performans



2015, McLaren’in 1980’den beri F1’deki en kötü sezonuydu fakat 2016’da işler gerçekten çok daha iyiydi. Araç daha dayanıklı ve daha rekabetçiydi – Alonso ve Button sık sık puanlar topluyor ve ekip, 2015’e kıyasla daha az hercümerç görünüyordu. Yine de markalar klasmanındaki 6’ncılığın ekibin ümit ettiği yerin çok uzağında olduğundan emin olabilirsiniz fakat en azından işler doğru yönde ilerliyordu.

Bununla birlikte Suzuka’da durum böyle değildi. MP4-31 sıralamalarda ve yarışta tempodan epey uzaktı ve Alonso ile Button sırayla 16. ve 18. oldu – bu, McLaren’in bir yarışta elde ettiği gelmiş geçmiş en kötü finiş sonuçlarıydı.

2017 Testleri – Sil Baştan



McLaren ve Honda 2016’da ciddi gelişimler kaydetti bu nedenle 2017 için hedefler yüksekti. Ron Dennis görevinden alındı, tasarım deseninde turuncuya geri dönüldü ve Stoffel Vandoorne, Fernando Alonso’nun yeni takım arkadaşı oldu. Honda, Mercedes’e yakın bir performansa sahip olacağını iddia etti.

Ne yazık ki Honda, motoru yeniden tasarlamaya karar verdi ve ekip kendini 2015’tekine benzer bir durumda buldu; sınırlı miktarda mesafe ve birkaç turun ardından sorun çıkaran bir motor. Ekip, devasa miktardaki titreşimin motor parçalarını bozması nedeniyle 5 günde 4 motor kullanarak zor bir süreçten geçti.

Sezon adamakıllı başlamasa bile McLaren’in alternatif tedarikçi arayışına girdiği yönünde dedikodular ortaya çıktı.

Bahreyn 2017 – Başarısızlık Üstüne Başarısızlık



Bahreyn GP’si hafta sonu boyunca McLaren sürücüleri 5 kez MGU-H arızası yaşadı. Bunlardan 3’üne Stoffel Vandoorne katlandı ve Belçikalının yaşadığı son arıza onun yarışa çıkmasına mani oldu.

Yarışı takiben pistte bir test gerçekleştirildi ve test günlerinden birinde araç hiç bozulmadı. İyi haber mi? Pek değil – çünkü ekibin, parçaların yarış hafta sonunda niçin bozulduğuna dair hiçbir fikri yoktu.

Kanada 2017 – Tehlikeli Derecede Yavaş



Kanada’daki felaket bir hafta sonunu seyircilerin arasında noktalayan Alonso, yarışın ardından aracın düzlüklerde çok yavaş olduğunu ve kendisi ile diğer araçlar arasındaki hız farkının tehlikeli olduğunu belirtti.

Bu, aynı zamanda McLaren patronu Zak Brown’ın Honda’nın yaklaşımını halka açık bir şekilde eleştirmeye başladığı hafta sonuydu ve taraflar arasındaki kati bir ayrılığın yakın olduğu öne sürüldü.

Belçika 2017 – Alonso Çok Hızlı Sürdü



2017’nin tuhaf hikayelerinden biri Spa’daki sıralama turlarında meydana geldi. Alonso, son seansa kalacak gibi duruyordu fakat güç kaybı nedeniyle turunu bir anda bırakmak zorunda kaldı.

Bununla birlikte seanstan sonra yapılan incelemelerde, motorda hiçbir sorun olmadığı ortaya çıktı. Fernando Alonso’nun Pohuon’u ilk kez tam gaz geçişi, elektronik kontrol ünitelerinin kafasını karıştırıp bataryanın güç dağıtmasını durdurdu. Çünkü Honda güç ünitesi, Alonso’nun bir virajı döndüğünü fark edemedi.



Bu sezon gidilecek 6 yarış kaldı. Bu, bazı şanssız anlar görmek için hala biraz zamanımız olduğu anlamına geliyor ve umarız Alonso’dan daha eğlenceli telsiz mesajları işitebiliriz.

Peki, sizin favori McLaren-Honda anlarınız hangileri? Yorumda belirtmeyi unutmayın!

;;;