play facebook twitter youtube instagram rss
Formula1 Sayın Misafirimiz, F1tr.com Platformuna Hoşgeldiniz. (Giriş YapınÜcretsiz Kayıt Olun)


#33 Max Verstappen
Sıra 1| Puanı 77
#11 Sergio Perez
Sıra 2| Puanı 64
#16 Charles Leclerc
Sıra 3| Puanı 59
#55 Carlos Sainz
Sıra 4| Puanı 55
#4 Lando Norris
Sıra 5| Puanı 37
#81 Oscar Piastri
Sıra 6| Puanı 32
#14 Fernando Alonso
Sıra 7| Puanı 24
#63 George Russell
Sıra 8| Puanı 24
#44 Lewis Hamilton
Sıra 9| Puanı 10
#18 Lance Stroll
Sıra 10| Puanı 9
#22 Yuki Tsunoda
Sıra 11| Puanı 7
#38 Oliver Bearman
Sıra 12| Puanı 6
#27 Nico Hulkenberg
Sıra 13| Puanı 3
#20 Kevin Magnussen
Sıra 14| Puanı 1
#24 Guanyu Zhou
Sıra 15| Puanı 0
#77 Valtteri Bottas
Sıra 16| Puanı 0
#31 Esteban Ocon
Sıra 17| Puanı 0
#10 Pierre Gasly
Sıra 18| Puanı 0
#23 Alexander Albon
Sıra 19| Puanı 0
#2 Logan Sargeant
Sıra 20| Puanı 0
#3 Daniel Ricciardo
Sıra 21| Puanı 0
Red Bull | Sıra: 1
Puan:141, Galibiyet:3
Ferrari | Sıra: 2
Puan:120, Galibiyet:1
McLaren | Sıra: 3
Puan:69, Galibiyet:0
Mercedes | Sıra: 4
Puan:34, Galibiyet:0
Aston Martin | Sıra: 5
Puan:33, Galibiyet:0
RB F1 Team | Sıra: 6
Puan:7, Galibiyet:0
Haas F1 Team | Sıra: 7
Puan:4, Galibiyet:0
Williams | Sıra: 8
Puan:0, Galibiyet:0
Sauber | Sıra: 9
Puan:0, Galibiyet:0
Alpine F1 Team | Sıra: 10
Puan:0, Galibiyet:0
Formula1 Çin GP 21 Nisan 2024

[Formula 1 Çin GP 20 Nisan 2024 sprint yarışını izle canlı internetten]

[Formula 1 Çin GP 19 Nisan 2024 sprint sıralama Turlarını Canlı İzlemek İçin Tıklayın]

Yorum: 0 | Görüntüleme: 470
Değerlendir:
  • 0 Oy - 0 Yüzde
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
Hamilton F1’in Gelmiş Geçmiş En İyi Sıralama Turu Pilotu mu?
11-09-2017, 18:13
paylaş
sadmin
Patron
KONU:
185,103
MESAJ:
540,378
F1 PUANI:
ÜYELİK:
02-03-2012
******
Pilot
Takım
C.Leclerc
C.Leclerc
Ferrari
Ferrari

Son Haberler
Günün Karesi
Çin GP 2007 - Lewis Ham...
Bilgiler ve Teknik Yenilikler
Ferrari'nin Avantajı, A...
Bilgiler ve Teknik Yenilikler
Çin GP'de GÜÇ DENGELERİ...
Motor Sporları
Kartingte Sezon Körfez’...
Formula 1 Haberleri
Lewis Hamilton, Rose il...

Yorum: #1
Hamilton F1’in Gelmiş Geçmiş En İyi Sıralama Turu Pilotu mu?

[Resim: 17084.7d0d2e97]

Lewis Hamilton, geçtiğimiz hafta sonu F1’in en çok pole pozisyonu kazanan pilotu olma rekorunu kırdı. Fakat ‘gelmiş geçmiş en iyi sıralamacı’ onuru için başka rakipler de var.

İstatistikler gayet açık: Lewis Hamilton 69, Michael Schumacher 68, Ayrton Senna 65. Hiç kimse Hamilton’dan daha fazla pole pozisyonuna sahip değil o, bundan dolayı istatiksel olarak F1’in en büyük sıralamacası.

Fakat işler hiç bu kadar basit değil. Hamilton’ın başarısı olağanüstü fakat rakamlar daha detaylı bir incelemeyi haklı çıkarıyor. Rakamların ağırlığı önemli olsa da tek faktör bu değil. Peki bunların ardındaki anlamı nasıl daha derin kazabiliriz?

Öncelikle, öndeki 3’lünün pole pozisyonu sayısı açısından ne kadar uzakta olduğunu belirtmek için Sebastian Vettel’den 20 adım ileride olduklarını belirtmek kayda değer.

Bu fark göz önüne alındığında, yalnızca bu büyük isimlere bakmak doğru mu? Bir noktaya kadar evet fakat çıkılan yarışa göre kazanılan pole pozisyonu oranı (vurgun oranı) tartışma yaratıyor. Bu ölçüme göre, Juan Manuel Fangio büyük farkla zirvede ve Arjantinli, en büyük sıralamacı olmak için geçerli bir aday olarak dikkate alınmalı. Ne de olsa o, en çok pole pozisyonu kazanan 3 isme kıyasla daha az yarışa(51) çıktı – o, bu temele göre açık ara önde.

Pole Pozisyonu Vurgun Oranı

[Resim: 17085.b0f5afd5]

Şimdi, ilk tartışmalı sonuç: Fangio, Jim Clark ve Alberto Ascari’nin heybetli vurgun oranlarına sahip olması fakat bu, pole pozisyonunun şu an olduğu kadar değerli olmadığı bir dönemdi. Bu 3 isim de harika sürücülerdi -ve Ascari, efsaneler tartışıldığında sürekli göz ardı edilir- fakat bu çok farklı bir dönemdi. Kanatların F1 tasarımlarında yer almaya başladığı dönemde, Stewart gibi bir sürücü pole pozisyonu kazanmaya ciddi şekilde odaklanmadı fakat arzu ettiği şeyleri hemen hemen başaracak kadar hızlıydı.

Bu nedenle, kanatların tanıtılmasından önceki dönemde yer alan büyük sıralamacılar dikkate alınmayacak – ve bu, Stirling Moss’u da dikkate almayacağımız anlamına geliyor. Şüphesiz bu 4 sürücünün (Fangio, Ascari, Clark ve Moss) alayı, tüm zamanların en hızlı yarış pilotları arasında ve 20 veya 30 yıl sonra doğsalar bile yine başarılı olurlardı fakat tarihin cilvesi onları saf dışı bırakıyor.

[Resim: 17086.04aa6dd1]
Juan Manuel Fangio, Maserati 250F, Fransa GP, Rouen, ’57.

Vurgun oranı kendi kendine sınırlı, çünkü pole pozisyonu almak için hakiki bir fırsatın olduğu zamanları dikkate almanız gerekiyor. Bu bizi, aynı zamanda Schumacher’in ilk ve ikinci F1 kariyeri hakkında zor bir soruyla karşı karşıya bırakıyor. Geri dönüşünün doğası ve Cartagene motosiklet kazasının etkilerinin onu, bir sürücü olarak değiştirip değiştirmediğine ilişkin soru işaretleri göz önüne alındığında Alman pilotun kariyerinin bu parçasını hariç tutmak makul görünüyor. Bu, onun vurgun oranını %27.4’e çıkarıyor.

Pole pozisyonu fırsatını tek bir kişiye indirgemek zor. Bundan dolayı yalnızca, bir sürücünün pole pozisyonu kazanabilecek bir şansa sahip olduğu sezonlara bakıyoruz.

Örneğin bu, Hamilton’ın çıktığı 201 yarışın tamamını dikkate alacağımız anlamına geliyor. Bununla birlikte İngiliz, kısıtlamalara da sahipti. 2009’un sonunda, gelişen McLaren’la daha iyi bir iş çıkarsa da Hamilton, sezonun ilk yarısında pole pozisyonu kazanamadığı için suçlanamaz.

[blockquote]Ayarlanmış vurgun oranı, tartışmanın Senna’nın lehine döndüğü nokta. Ve Brezilyalı birtakım dezavantajlara sahip.[/blockquote]

Schumacher davasında ise, 1991-93 ve 2005 sezonları, Alman’ın aldatıcı ikinci kariyeriyle birlikte göz ardı ediliyor ve geriye 202 yarış kalıyor. Bu, Hamilton’ın oranına çok benzer ve ikilinin neredeyse özdeş bir vurgun oranı var!

Bu noktada, tartışmaya Sebastian Vettel’i de dahil etmek gerekiyor. Vettel, Red Bull döneminde, egzoz-beslemeli difüzör ile sansayonel işler yaptı ve yenilikçi vites seçimleriyle aracı için daha fazla yere basma kuvveti oluşturdu. Onun 4’te 1’lik genel ‘vurgun oranı’ yeterince etkileyici fakat 4 kez dünya şampiyonu pilotu, ayarlanmış oranla ele aldığınızda ne kadar iyi olduğu son derece net.

Ayarlanmış Pole Pozisyonu Vurgun Oranı

[Resim: 17087.8c920529]

Bu, tartışmanın Senna’nın lehine döndüğü nokta. Ve Brezilyalı, 1992 ile 1993’te Wiliams-Renault’nun gücüne karşın aldığı 1’er pole pozisyonu nedeniyle bu sezonların sayılmasını sağladı. Bu Brezilyalının, bu incelemede birtakım dezavantajlara da sahip olduğunu gösteriyor.

Fakat bu metodoloji bile yetersiz kalıyor. Hamilton ve Schumacher’in, sıralama turlarının yakıt yüküyle koşulduğu yıllarda mücadele etmesi gerçeği gibi resmi karıştıran başka faktörler var. Bu, Schumacher’in 4, Hamilton’ın ise ilk 3 sezonunu etkiliyor. Bu, 7 kez dünya şampiyonu Schumi’yi özellikle etkilerken Senna bu durumdan etkilenmedi.

[Resim: 17088.ddaf56d0]

Ayarlanmış vurgun oranında, etkileyici bir başarıya sahip olan daha az belirgin sürücüler de var. Örneğin Ronnie Peterson %11.4’lük bir genel vurgun oranına sahip. Fakat, pole pozisyonu alabilecek takımlarda olmadığı sezonları elediğinizde bu %27.5’e çıkıyor.

Peterson’ın olağanüstü derecede hızlı bir sürücü olduğuna hiç şüphe yok fakat bu rakamlar onu, en büyük sıralamacılar olarak düşünülen adayların hemen ardındaki gruba yerleştiriyor. O, güçlü araçlarda daha fazla zaman geçirmesi halinde ön taraftaki tartışmaya katılma ihtimali çok yüksek olan bir başka sürücü.

Takım arkadaşları üzerindeki üstünlük de dikkate alınmaya değer. Burada, Senna bir kez daha iyi performans gösteriyor fakat Brezilyalının sahip olduğu takım arkadaşları göz önüne alındığında bazı önemli uyarılar var. Sonuç olarak ortalama hesaplanırken, Brezilyalının Johnny Dumfries, Michael Andretti ya da Satoru Nakajima üzerinde sahip olduğu avantaj ile Hamilton’ın Fernando Alonso veya Jenson Button’a karşı sahip olduğu rekabet aynı istatistiksel ağırlığı taşıyor.

Takım Arkadaşı Üzerindeki Pole Pozisyonu Avantajı

[Resim: 17089.b38297d4]

Burada bir kez daha Senna galip gelse de, ciddi şekilde dikkate alınması gereken bir gerçek var. O da Brezilyalının F1’de yarıştığı dönem zarfında farkların daha büyük olması ve daha dar farkların daha rekabetçi bir seansı ve sürücülere daha az hata yapma şansı verdiği gerçeği.

Farkların kapanmasının nedenlerinden biri, gitgide daha detaylı telemetrilerin ortaya çıkması ve toplanan verilerin analizinin iyileştirilmesi. Böylece sadece sürücüler değil aynı zamanda mühendisler de diğer pilotun verilerine bakabilir – ve araç pist üzerindeyken kayda değer tavsiyeler verebilir.

2014 Bahreyn GP’sinde Hamilton’ın, takım arkadaşı Nico Rosberg’in gelişen performansı hakkında konuşurken özetlediği gibi, bunların tamamı farkların kapanmasını sağlıyor.

[blockquote]Bazı kişisel sıralama başarıları var olsa da, kilit olan başarının ağırlığı. F1’in en büyük sıralamacısı olmak için, ciddi rakamlara sahip olmak gerekiyor.[/blockquote]

Ayrıca, aynı takımın araçlarının artık daha benzer performanslar sergilediğini belirtmek gerekiyor. F1’de farklı ayarlamaların farkı inanılmaz boyuta çıkardığı zamanlar oldu; yalnızca tek bir sürücünün, ekstra kavrama seviyesine sahip sıralama turu lastiklerine erişmesi gibi.

Hamilton ve Vettel, aynı dönemde mücadele ediyorlar ve Hamilton çok az farkla geride olsa da ikili benzer bir ortalama avantaja sahip.

Tartışmasız olan şey ise Senna’nın, 2. sıradaki pilota karşı, rakiplerinin yapabildiğinden 0.3 saniye daha fazla fark atabilmesi.

2. Sıradaki Pilota Karşı Pole Pozisyonu Avantajı

[Resim: 17090.321ba748]

SONUÇ

Dünya şampiyonalarında ortaya konan her sıralama turu performansını tamamen objektif bir şekilde değerlendirmenin bir yolu olsaydı, sonuçlar hiç beklenmedik olabilirdi.

Muhtemelen tarihteki en iyi sıralama turu 1993 Macaristan GP’sinde bir Minardi ile 7. olan Pierluigi Martini’nin veya 2001 Birleşik Devletler GP’sinde aynı takımla 17. olan Alonso’nun turuydu.

[Resim: 17091.753575e6]

2004’te Monaco’da etkileyici bir turla pole pozisyonunu elde eden Jarno Trulli’nin gerçekten üst sıralar için mücadele eden bir takımda olması halinde bu başarıyı tekrarlayamayacağını kim iddia edebilir. Kazalar nedeniyle kariyeri kısa sürede sona eren, Stefan Bellof gibi bir pilot, öndeki araçlardan biriyle düzinelerce pole pozisyonu kazanamaz mıydı? Bu durumların birçoğunu analiz etmek için yeterli veri yok bu yüzden, o pilotlar göz ardı edilmek zorunda.

Gilles Villeneuve’ün 1981’de Monaco’da kaydettiği tur, pole pozisyonu için yeterli olmasa bile en harika sıralama turlarından biri olarak kabul edilir. Villeneuve, piste uygun olmayan bir araçla pole pozisyonu sahibi Nelson Piquet’den sadece 0.078 saniye daha yavaştı. Yeterince etkileyici, fakat Didier Pironi tarafından sürülen diğer Ferrari’nin Villeneuve’den 2.478 saniye daha yavaş bir turla 17. sırada kaldığını düşündüğünüzde, bu daha da etkileyici hale geliyor.

Ve Pironi’ye bok atmadan önce, Fransız pilotun bir sene evvel aynı yerde Ligier ile pole pozisyonunda olduğunu hatırlayın!

Bu, Villeneuve tarafından kaydedilen çarpıcı bir başarıydı fakat burada kilit olan, başarının ağırlığı. F1’in en büyük sıralamacısı olarak çağırılmak için, ciddi miktarda rakama sahip olmak gerekiyor ve şaşırılacak derecede hızlı olan bu Kanadalı ne yazık ki ikiden fazla pole pozisyonu kazanma şansına sahip olamadı.

Bu nedenle Hamilton, Senna, Vettel ve Schumacher arasında nasıl bir seçim yapabiliriz? Mercedes’le geçirdiği son 3 yılı dikkate almasak bile Schumacher nihai hesaplamada göz ardı edilmek zorunda olacak.

[Resim: 17092.46d9b542]

Bu bize, Hamilton, Vettel ve Senna arasında 3’lü bir düello kazandırıyor. 3 sürücü arasında yapılacak çok değerli bir seçim var. Senna ve Hamilton/Vettel çok farklı dönemlerde mücade etti. Senna çoğunlukla daha büyük farklarla önde yer alırken Hamilton ve Vettel genel olarak daha rekabetçi bir dönemde başarılıydı – her zaman olduğu gibi işlerin başarıldığı bağlamda bir yargılama yapmak çok zor.

Temel olarak, spor biliminde ve teknolojide kaydedilen amansız gelişme Hamilton ve Vettel’in genel olarak sıralama turlarında Senna’dan daha iyi olduğunu düşündürüyor. Fakat herkes sahip olduğu bağlamda yargılanmayı hak ediyor ve Senna, döneminde standartları belirleyen isimdi – 20 yıl sonra doğmuş olsa bunu yine yapabilirdi.

Senna şimdilik geride kalmak zorunda ve zaman, efsanenin yerini sağlamlaştırmasına olanak tanıdı. Bu, Hamilton ve Vettel emekli olduğunda değişecek ve biz gelecekte geri dönüp bu ikinin de başarılarına bakma şansına sahip olacağız.

Hamilton’a gelince, bir zamanlar kırılamaz görülen bir rekoru geçmeyi başardı ve artık tüm zamanların en fazla pole pozisyonu kazanan sürücüsü. Ve hiç şüphesiz daha fazla pole pozisyonu kazanmaya devam edecek, belki de emekli olmadan önce 100’e çıkacak.

İngiliz sürücü varsaydığımız gibi pole pozisyonları kazanabilecek bir araçta olmaya devam ederse, gerçekten turnayı gözünden gözünden vuraktır. Ve sonuç olarak, F1’in en büyük sıralamacası olma açısından Senna’nın ardında 2. sırada olduğunu söylemek çok güç olur ve her iki pilot da tek tur veya yarış koşullarında oldukça parlak.

;;;


11/09/2017, 18:13

Benzeyen Konular
Konu: Yazar Cevaplar: Gösterim: Son Mesaj
  İnceleme 2024 Japonya GP: Sıralama turlarıyla ilgili istatistikler sadmin 0 84 07/04/2024, 0:48
Son Mesaj: sadmin
  Röportaj Lewis Hamilton röportajı, bölüm 1: Hayatı, hobileri ve geleceği sadmin 0 91 04/04/2024, 0:52
Son Mesaj: sadmin
  Yorum Carlos Sainz kazandı, Toprak Razgatlıoğlu şov yaptı, Pedro Acosta podyumda / Formasyon Turu #2 sadmin 0 104 28/03/2024, 1:01
Son Mesaj: sadmin

Hızlı Menü:


Konuyu görüntüleyenler: 1 Misafir
Bunlar da ilginizi çekebilir! Close

© F1tr.com
★ Tüm hakları saklıdır
2012-2024

F1tr.com altyapı gücünü Özkula'dan alır.
Formula1Formula1