2017 sezonu Formula 1 için şu anda bilinmezler ile dolu olsa da tahminler üzerinden bakıldığında F1’in son yıllardaki en çekişmeli sezonlarından biri olacağı görünüyor. Yönetimsel değişikliklerin kısa vadede pek etkisi olmayacak gibi ancak yeni teknik kurallar ile birlikte ciddi değişiklikler olma ihtimali yüksek, son günlerde açıklanan çarpışma kuralları hakkındaki düşünceler de pilotları daha agresif yarışmaya itecektir ve bu da dengeleri değiştirecek gibi görünüyor.

Uzun vadede ise köklü değişimler olacak gibi. Özellikle Liberty’nin sporu daha eğlenceli hale getirme politikası ve Ross Brawn’ın kuralların basitleşmesi ve izleyenlerin ne olup bittiğini anlaması gerektiğini söylemesi de bunu kanıtlar nitelikte. Hedef olarak 2020 belirlenmiş durumda ve F1 yöneticileri acele değişiklikler yapmanın da karşısında olduğunu belirtmişlerdi. Bu yüzden sporseverlerin biraz sabretmesi gerekiyor.

2017 araçlarında lastik genişliği artacak ve lastikler daha da dayanıklı olacak. Araçların virajlardaki hızı geçen yıllara oranla daha yüksek olacak. Bu durum özellikle Red Bull’un fayda sağlayacağı bir durum olarak görülüyor. Yine 2016 sezonunda lastikleri çok iyi koruyan Haas takımının daha dayanıklı lastikler ile performansı da merakla bekleniyor olacak. Diğer yandan virajlarda araçları kullanmak pilotlar için zorlaşacak, pilotları da zorlu bir süreç bekliyor olacak. Zamanların 4-5 saniye iyileşmesi ile birlikte yeni pist rekorları kırılacak gibi görünüyor. Yakıtların da önemi artacak dolayısıyla henüz bu konuda anlaşma yapmayan takımların çok iyi seçimler yapmaları gerekiyor.

2017 sezonu öncesi kış ayları takımlar ve pilotlar açısından kurallar ve yeni araçlar dışında yönetici ve pilotların koltuk savaşı açısından da hareketli geçti. Özellikle son şampiyon Rosberg’in sürpriz emekliliği kışa damgasını vururken Ron Dennis’in McLaren yönetiminden ayrılması, Paddy Lowe’un Mercedes’ten ayrılığı da önemli olaylar arasında yerini aldı.

Mercedes için kış ayları hareketli geçti. Rosberg’in emekliliği ve Paddy Lowe’ın ayrılığı Mercedes açısından önemli olaylardı. Üstünlüğünü korumayı önceliği olarak belirleyen Mercedes, Rosberg’in yerini doldururken risk almadı ve benzer tarzda bir pilot olan Valtteri Bottas’ı koltuğa oturttu. Rosberg’e sürüş yapısı ve yaşam düzeni olarak yakın bir pilot olan Bottas’ın alınması, Mercedes’in ne olacağının bilinmediği 2017 sezonunda risk almak istemediğini de gösteriyor. Zaten agresif bir pilot olan ve geçen sezon şampiyonluğu kaybetmesi ile iyice hırslanan Hamilton’un yanına hızlı ve yetenekli bir pilot olan Wehrlein’ın gelmesi izleyiciler açısından daha eğlenceli olabilirdi . Örneğin Wehrlein ve Hamilton’un 2010 İstanbul’daki Vettel-Webber kazasına benzer olaylar yaşaması gibi. (Hamilton kıyameti koparırdı sanki…) Ancak Mercedes takımın düzenini bozmadı veya bozma ihtimali olan bir hamlede bulunmadı diyebiliriz. Bu da Mercedes’i biraz olsun rahatlatacak gibi görünyor ancak Toto Wolff başta olmak üzere takım yönetiminin bu mücadeleyi geçen senelerde olduğu gibi mümkün olduğunca doğru yönetmesi de önemli olacak. Mercedes belki izleyiciye oynamıyor ancak doğru yönetildiklerini ve akıllı davrandıklarını söylemek mümkün olabilir.

Red Bull ise hemen hemen herkesin kendilerinin yararına olması beklediği yeni kurallarla birlikte yeni aracına odaklanmış durumda. Yeni sezonda aerodinamideki üstünlüklerini kullanarak Mercedes’e yaklaşmayı hatta geçmeyi amaçlayan Red Bull, Ricciardo ve Verstappen ikilisini bozmadı. Helmut Marko geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada iki pilotun da eşit şartlarda yarışacağını söylemişti ancak işin komiserler tarafından verilen cezalar kısmına bakarsak Verstappen’e tanınan ayrıcalıkların devam edip etmeyeceği merak konusu. Geçen sene Verstappen’in yaşadığı mücadeleler bolca tartışma konusu olmuştu, Verstappen de bu sürüş tarzından geri adım atmadı. Özellikle çarpışma kurallarındaki yeni değişiklikler agresif yarışan Verstappen’in ekmeğine yağ sürüyor. Özellikle Red Bull’u şampiyonluğa oynayan bir konumda görmemiz durumunda Hamilton, Verstappen ve Ricciardo’nun bizlere nasıl yarışlar izleteceği de merak konusu. İzleyenler için eğlenceli olacağı kesin, ancak padokta olacak gerilimler, pist dışı söz dalaşı vs. görebiliriz. Garaj basma vs olabilir mi? ? Böyle olursa çok gerilimli geçeceği kesin. Bunların dışında da önemli bir detay var, Red Bull başarılı bir sezon geçirdiği için göze çarpmadı ancak takım pit stoplarda ciddi sıkıntılar yaşadı hatta Monaco’da Ricciardo’nun alacağı galibiyeti Mercedes’e altın tepside sundular adeta. Red Bull eğer yeni sezonda şampiyonluk yarışının içinde olacaksa bunlara dikkat etmesi gerekiyor.

Ferrari’de ise pek bahsedecek bir şey yok açıkçası. Aynı tas aynı hamam. Son yıllarda olduğu gibi fanlardaki hayal kırıklığı ve her seneki klasik sezon başı beklentileri ve umutları bu sezon da aynen devam ediyor. Ferrari yeni sezonda geçen sezon olduğu gibi Vettel ve Raikkonen ikilisi ile yarışacak. Fazla imkanlarına ve ayrıcalıklarına rağmen bir türlü beklenen atılımı gerçekleştiremeyen Ferrari’nin 2017 için ne yapacağı merakla bekleniyor. Hazırlıklarına sessizce devam eden takımdan pek bir umut olmasa da izleyenlerin dileği Ferrari’nin daha başarılı bir sezon geçirmesi ve heyecan vermesi olacak. 2016 sezonunda pist üstünde ciddi strateji hataları yapan Ferrari’nin yarış sırasında daha mantıklı kararlar vermesi Ferrari için önemli gibi görünüyor. Özellikle de Vettel’in 2016 sezonundaki aşırı agresif davranışlarını biraz yumuşatması gerekiyor(Vettel fanları kızmasınlar ? ). Yeni yönetimin tavırları ve Ferrari’nin yavaş yavaş hakimiyetini kaybetmeye başlaması da düşünüldüğünde Ferrari’nin bir an önce eski günlere dönmesi gerekiyor. En azından izleyenlere heyecan vermesi…

Geçen sezonu 4. Bitirerek başarılı bir sezon geçiren Force India’nın ise nasıl bir performans göstereceği kestirilemiyor. Genellikle kural değişikliklerinden sonra yeni şartlara uyum sağlamakta sıkıntı çeken ancak istikrarlı görüntüsünden de en başından beri taviz vermeyen bir takım olan Force India 2017 için hazırlıklarına erken start vermişti ve şu anda dışarıdan bakıldığında sezona hazır gibi görünüyor . Ancak içerde durum hiç de öyle olmayabilir çünkü bu sezon iyi bir gelir elde etmesine rağmen maddi olarak sıkıntı yaşayan takım geçen sezon olduğu gibi erken ödeme istemiş ancak Haas bunu veto etmişti. Force India, Haas’ın bu kararından vazgeçmesiyle ödemesini alabilecek ancak bu gecikmenin bir etkisi olur mu olmaz mı? , zaman gösterecek gibi. Ancak Force India hep düşük bütçesine rağmen iyi işler yapan bir takım, şunu yapamaz bunu yapamaz diye baştan yargıda bulunmamız imkansız. Bunun dışında Force India’da pilot değişikliği yaşandı. Force India 2017 sezonu öncesi Hulkenberg’in Renault’a gitmesi sonrası boşalan koltuğa genç pilot Esteban Ocon’u oturttu, Perez’i ise 1 sene daha takımda tutmayı başardı. Wehrlein yerine Ocon’da karar kılan ve herkesi şaşırtan takımın kararı tartışmalara neden olmuştu. Ancak takımdan yapılan açıklamalar takımın tavrının Mercedes’in kendi takımı için hazırladığı bir pilotu yarıştırmamak yönünde olduğunu gösteriyor. Force India bu konuda ciddi bir risk aldı çünkü kuralların değiştiği ve alttan McLaren, Renault gibi takımların gelişerek geldiği bir sezonda her puan takım için altın değerinde olacak ve bu puanların alınmasında da Force India koltuğuna oturarak büyük bir fırsat yakalayan Ocon’un performansı önemli rol oynayacak gibi duruyor.

Geçen sezonu kötü geçiren takımlardan biri olan Williams, 2017 sezonunda iyi işler yapmak istiyor. 2014’te çok ciddi bir atılım yapan ve bunu tekrarlamak isteyen Williams , Massa’nın emeklilik kararı sonrası çaylak Lance Stroll’u koltuğa oturttu , ancak Bottas’ın sürpriz bir şekilde Mercedes’e gidişi sonrası seçeneksiz kaldı ve Massa’yı geri çağırdı. Williams 2017 sezonunda Massa ve Stroll ikilisi ile yarışacak. Massa reddetseydi Williams ne yapacaktı orası da meçhul.(Neyse, onu da hanımablamız düşünsün değil mi? ? ) Tabi Stroll’ün kendisi geldi ama milyarder bir ailenin oğlu olan Stroll’un peşinden ciddi maddi desteği ve bunun yarattığı avantajlar da geldi. Paddy Lowe ve yenilenmiş mühendis kadrosu da Williams için bir artı olarak gözüküyor. Geçen hafta içinde Manor’dan 2 tecrübeli mühendis Williams’a katıldı. Manor’un kapanmasından en çok faydalanan takım oldukları ortada. Williams’ın bunları iyi değerlendirmesi kuralları da iyi yorumladıkları takdirde ciddi başarılara imza atmalarını sağlayabilir. Williams’ın araç lansman tarihini hala açıklamamış olması kafalarda küçük bir soru işareti yaratıyor. Takım yeni sezondan ümitli. Sezon öncesi tahminlerde fazla konuşulmuyor olsalar da sezona damga vurabilirler.

McLaren için ise gündem büyük ölçüde yönetimsel değişiklikler oldu. Hissedarlarla fikir ayrılığına düşen takım patronu Ron Dennis’in ayrılışı kışa damgasını vurdu. Bir yandan da 2017 için hazırlığını sürdüren McLaren’in konumu şu an net olarak belli görünmüyor. Maddi olarak güçlü olan ve Honda motorunun gelişimi-pilotlarının ciddi katkısı ile 2 senede iyi işler çıkaran takımın bu sene de gelişim göstermesi bekleniyor ancak kesin bir şey söylenemiyor. Bu sezon takımın yedek pilotluğunu yapacak olan Button’da sorulan sorulara takımın ne durumda olduğunu bilmediği cevabını vermişti. Öte yandan henüz yakıt için herhangi bir anlaşma yapmayan takımın BP-Castrol ile anlaşması bekleniyor. Yazımızın başında bahsettiğimiz gibi yakıtın önemi artacak ve yakıtın vereceği performans da McLaren açısından çok önemli. Diğer yandan Button’un yedek pilotluğa geçmesiyle boşalan koltuğa McLaren’in test pilotu Stoffel Vandoorne oturacak. Açıkçası herkes Vandoorne’dan iyi bir sezon geçirmesini bekliyor. Belçikalı, geçen sezon F1’deki ilk yarışı olan Bahreyn GP’de 10. olarak takımına puan kazandırmayı başarmıştı. Tabi izleyenlerin McLaren’in başarılı olmasını istediği söylenebilir çünkü yeni sezonda da McLaren adına yarışacak olan Fernando Alonso F1’i bırakıp bırakmama kararının 2017’deki aracın sürüş tarzına bağlı olduğunu söylemişti, ve bunun yanında izleyenler McLaren’in üst sıradaki takımlarla rekabet halinde olmasının da Alonso’nun F1’de yarışmaya devam etmesinde etkili olacağı konusunda aşağı yukarı hemfikir. Alonso gibi bir pilotun kalması F1’in prestiji ve izlenme oranlarına da çok büyük çaplı olmasa da etki edecektir. Tıpkı Williams gibi McLaren da 2017 sezonuna damga vurabilecek takımlardan biri ancak bunu başarabilirler mi? Zaman gösterecek.

Toro Rosso takımında ise motor değişikliği göze çarpıyor. Geçtiğimiz sezonlarda Ferrari motoru kullanan takım bu sezon ise Renault motoruna geçecek. Tabi bu durum geçen sezon 2015 Ferrari motoru kullanan takım için önemli bir gelişme. Kvyat ve Sainz ikilisi ile yarışmaya devam edecekler. Kvyat için kendini toparlaması adına 2017 sezonu bir fırsat olarak gözüküyor, Sainz da 2018 için koltuk arayışında olacaktır ve kendini göstermeye çalışacak. Takım adına diğer gelişmeler ise takım patronu Franz Tost’un kurallar hakkındaki fantastik ve kendine has açıklamalarıydı ? . Son zamanlarda suskun, eğer bu tarz bir açıklama yaparsa da elimizden geldiğince sizlere aktarmaya çalışacağız.

Haas takımı geçen sezonun yeni takımıydı ancak çok iyi bir performans gösterdiler. Sezon başında sadece Grosjean’ın topladığı puanlarla 5. Sıraya kadar çıkan Haas sonrasında da defalarca 11 ve 12. Sırada yarışları tamamladı ve sezonu 8. Sırada bitirmeyi başardı. Özellikle de Gutierrez 11. Sıranın tapusunu almıştı sanki… Haas takımı yeni sezon için Gutierrez’in yerine Magnussen’i getirerek çok iyi bir iş yaptı. Magnussen’in takıma çok şey katacağı aşikar, hele ki Gutierrez’den sonra. Takım yeni sezonda ümit veriyor. Ferrari motorunun durumu da 2017’de Haas için önemli olacak. Orta sıraları zorlamaya aday bir takım olarak görünüyorlar.

Renault takımı ise hedeflerini 4-5 senelik bir zamana yaymış durumda. Aceleci davranmayan takımdan 2017 sezonu için çok büyük bir çıkış beklenmiyor. Renault 2017 sezonu için Haas’a giden Magnussen’in yerine Nico Hulkenberg’i koltuğa oturtarak iyi bir seçim yaptı. Hulkenberg açısından ise fabrika takımında yarışmanın iyi bir seçim olduğunu düşünenler çoğunlukta olsa da bunu zaman gösterecek. Öte yandan Palmer da Hulkenberg’in takım arkadaşı olacak. Geçen günlerde yayımladığımız haberimizde belirttiğimiz üzere Palmer kendisini geçen sezona göre mental olarak daha güçlü hissettiğini söylemişti. Bu sezon daha fazlasını yapması gerektiğinin farkında olsa gerek… Renault 2017 sezonunda önemi artacak olan yakıt için de BP-Castrol ile anlaştı. Geçen günlerde yayımladığımız haberimizde de belirttiğimiz gibi Renault bu anlaşmayı önemsiyor. Renault için bu sezon, uzun vadeli hedeflere ulaşma konusunda önemli bir geçiş yılı olacak.

Sauber ise sıkıntılı geçen 2016 sezonunun ardından yeni sezon hazırlıklarını sürdürüyor. Geçen sezon son anda 10. Sırayı kurtarmalarının önemini Manor’un iflas ettiğini düşünerek anlayabiliriz. Sauber aylar öncesinden 2017 sezonunda 2016 Ferrari motorunun son versiyonunu kullanma kararı almıştı. Takım patronu Monisha Kalternborn gelecek yılda gelişime önem verdiklerini, kaynakları diğer alanlara aktarmak için motor konusunda çabuk bir karar aldıklarını ve bu dezavantajı kapatabileceklerini söylemişti. Sauber adına diğer bir gelişme de Nasr’in takımdan ayrılması ve yerine kış aylarının sürekli gündemde kalan ismi Wehrlein’ın gelmesiydi. Takım Ericsson ile de devam kararı aldı. Sauber’in yeni sezonda yine arka sıralarda yarışacağını söyleyebiliriz ancak F1’e yeni bir takım gelmemesi durumunda pilotların 20’ye inmesi sonucunda takımı geçen seneye göre daha fazla yarışta puan mücadelesinin içinde görebiliriz.

Manor takımı ise iflası sonrasında yeni sezonda yarışmayacak. Böylece şu an için Formula 1’deki takım sayısı 10’a inmiş oldu ancak yeni bir takımın geleceği de gündemde ciddi yer edindi. Yeni takımın katılıp katılmayacağını yakın zamanda öğreneceğiz gibi.

Umarız 2017 sezonu bize özlediğimiz mücadeleleri geri getirir. Şimdiden herkes sabırsızlıkla lansmanları ve testleri bekliyor. Bu heyecanın sezon sonuna kadar ve ilerleyen yıllarda da artarak devam etmesi tek dileğimiz.