2016 Formula 1 sezonunun toplamdaki en iyi paketinin Mercedes W07 Hybrid olduğuna şüphe yok. Araç Mercedes’in peş peşe üç kez sürücüler ve üreticiler şampiyonu olmasını sağladı ve Nico Rosberg ile Lewis Hamilton sezondaki 21 yarışın 19’unu bu araçla kazandı.
Ancak toplamda en iyi paket olmak her alanda en iyi olunacağı anlamına gelmiyor. Rakip takımların da en iyi çözümlere sahip olduğu alanlar oluyor.
Bu iyi çözümleri bir araya getirirsek mükemmel 2016 Formula 1 aracını hayal edebiliriz, peki bu araç nasıl görünürdü?
RED BULL ÖN KANADI/BURUN
2009’daki kural yenilenmesinden bu yana Red Bull aracında düşük burun, yüksek kuyruk tasarımını en ideal şekilde kullanan takımdı. Daha kısa yakıt tankı motorun daha öne yerleştirilebilmesine izin veriyor.
Bu tasarım Mercedes’te de görülüyor, ancak Red Bull’un tasarımı daha fazla yere basma potansiyeli sağlıyor gibi görünüyor.
Aracın burun aşağı tasarımı tüm zeminin bir difüzör gibi çalışabilmesini sağlıyor ve boyu daha uzunmuş gibi bir etki yaratıyor. Ek olarak ön kanat yere daha yakın olduğundan dolayı zemin etkisi yaratarak daha fazla yere basma üretilebiliyor.
Bunun işe yaraması için ön kanadın düşük yüksekliğe uygun tasarlanması gerek. Red Bull ön kanadını yıllar içerisinde rafine etti ve bu yılın versiyonu en karmaşık olan olmasa da öne eğimli tasarımda en iyi çalışanı.
Ön kanadın burun yapısı diğer takımlara benzese de ön kanat bağlantı dikmeleri hava akımını aracın çevresine yönlendirmek için öncül göreve sahip.
Red Bull’un öne yakın motor konumu takıma 2009’daki RB5’ten bu yana avantaj sağlıyor. Geniş olan motoru öne yerleştirmek sidepodlar ve arkasının daha dar tasarlanabilmesine imkan veriyor.
Buna ulaşabilmek için yakıt deposunun daha kısa olması gerekir. Ancak sadece 80cm genişliğinde olabileceğinden dolayı ERS elektronikleri ve bataryayı yakıt tankının altına yerleştirmek mümkün olmaz. Red Bull ERS kontrol ünitelerini sidepodlara yerleştiriyor ve daha kısa bir tank için yer açıyor.
MERCEDES SÜSPANSİYONU
Mercedes’in yıllardır en güçlü olduğu konu süspansiyon ayarlarını anlaması ve FRIC’ten mevcut pasif hidrolik dalma kontrol sistemine kadar doğru uygulaması.
Bu W07’nin mekanik tutunma için çok iyi durumda olmasına yardım ederken, hızlı virajlarda daha keskin olmasına ve son olarak da frenlemede dalmamasına yardım ediyor. Daha fazlası, süspansiyon kollarının dikkatli şekillendirilmesi aerodinamik performansı da artırıyor.
Mercedes’in karmaşık süspansiyonu yıllar içinde olgunlaştı. FRIC yasaklandıktan sonra bile ön ve arka süspansiyonlar sidepodlara monte edilen hidrolik gaz yaylarına sahipler.
Nitrojen yayların süspansiyona pozisyona duyarlı etki yaptığı ve aracın virajlarda ve frenlemede yükseklik kontrolünü geliştirdiği biliniyor.
Ön alt süspansiyon kolları yenilikçi bir şekilde tasarlandı ve en çok kopyalanan filir konumunda. İki bağımsız kol dar kısımda birleşerek tek bir büyük aero yüzeyi yaratıyor. Bu ön kanattan yükselen havanın aracın üst gövdesine genişlemesini engellemeye yardımcı oluyor.
MERCEDES MOTORU
Mükemmel Formula 1 aracı için motor seçiminin hangisi olacağı konusunda hiçbir şüphe yok. 2014’ten bu yana Mercedes güç ünitesi standartları belirliyor. Ayrık turbo ve ön yanmalı sıkıştırma teknolojisi hem yakıt tasarrufu sağlıyor, hem de büyük beygir güçlerine ulaşabiliyor.
Red Bull’un metodundan farklı olarak Mercedes motoru donanımının büyük kısmını önünde barındırıyor. Böylece yakıt tankı alanı daralıyor. Bu ayrık turbo için ödenen bir bedel. Ancak ayrık turbo ile daha kısa egzoz ve emme boruları ve emme ve egzoz arasında çok daha iyi ısı yalıtımı elde edilebiliyor.
Turbonun iki yanının motorun iki ucunda olması zorlu bir mühendislik çalışması gerektiriyor. Esnek bir şekilde üretilen turbo şaftı ile birlikte dakikada 125000 devire kadar ulaşan turbo sistemi verimli ve dayanıklı çalışabiliyor.
İçten yanmalı motor içerisinde Mercedes kendi ön yanma odası tasarımına sahip ve bu kısıtlı yakıt akışı ile çok fazla güç üretilebilmesine izin veriyor. Böylece sürücüler 900 beygirden fazla güce sahipken 100 kg altındaki yakıt yükleriyle yarışa başlayabiliyor.
MERCEDES YÖNLENDİRME KANATLARI
Red Bull ideal aero tasarımına sahipse, Mercedes ise detayların kralı konumunda. Aracın çevresindeki tüm aero aygıtları keskin uçlu girdap oluşturucu yüzeylere sahip ve aracın çevresindeki akışı şekillendiriyorlar.
Bunun en etkileyici olanları yönlendirme kanatları. Çoğu takım tek bir yüzey ve belki birkaç ince ayar yarığı kullanırken Mercedes altı kanatçık ve dokuz zemin seviye bıçağından oluşan müthiş bir aero aygıtı kullanıyor. Bu kanatçıklar hava akışını bölerek yönlendiriyor ve diğer takımlardan hiçbiri bu karmaşıklığa ulaşabilmiş değil.
FERRARI VİTES KUTUSU/DEBRİYAJ
Mercedes güç ünitesine Ferrari aktarma organları yerleştirmek en iyi dünyaların birleşimini veriyor. Ferrari vites dişlilerini minik bir karbon fiber kartuşun içine sıkıştırırken bu üniteyi karbon fiber bir dış kasanın içine yerleştiriyor.
Vites kutusunun işini vites dişlilerini saklamak ve arka süspansiyonu desteklemekten öteye taşıyan Ferrari dış kasadaki süspansiyon değişikliklerini vites kutusu cezası almadan yapabiliyor. Bunun gibi paketlenmiş her şey Ferrari’nin zemindeki donanımı daha iyi aerodinami için temizlemesine yardım ediyor.
Ancak Ferrari’nin aktarma organları aynı zamanda kalkış performansı için mükemmel bir çözüm. Rakipleri bunu yapamıyor. Bu yılın tek debriyaj kulakçığı kurallarıyla bile Ferrari istikrarlı ve hızlı kalkışlar elde edebildi.
Bunun scooter tarzı santrifüj debriyajdan kaynaklı olduğuna inanılsa da genel olarak detaylı tasarım ve direksiyondaki uzun debriyaj kulakçığı ile ilgili.
FERRARI SIDEPODLARI/SOĞUTMA
Mevcut motorlar büyük miktarlarda ısı açığa çıkarıyor ve büyük sidepodlarda büyük soğutucuların bulunmasını gerektiriyor. Geçtiğimiz sezon Ferrari radyatörlerin üzerinde ve altında bir seri kıvrımla soğutucunun içindeki hava akımını mikro ölçekte yönetmeyi düşünmüştü.
Bu yıl takla yapısı ve motor kapağı üçüncü bir sidepod görevi görerek sadece motorun hava alığını değil aynı zamanda turbo için ikiz ara soğutucuyu da (intercooler) besliyor. Bu motora giden havanın sıcaklığını düşürüyor ve böyle kalmasına yardımcı oluyor.
WILLIAMS BİJONLARI
Her takım rekabetçi olmak için saniyenin onda birlerini kovalıyor ve Williams pit stoplarda istikrarlı ve hızlı olarak saniyeler kazanmayı başarıyor.
Dört lastiği değiştirmesi iki saniye arasında süren ekip 1.92 sn ile rekoru elinde bulunduruyor. Williams yarış içinde zaman kazanmak için jantları, akslar ve bijonları geliştirdi.
21 yarış içinde Williams 14 yarışta kez en hızlı pit stop zamanını elde etti.
TORO ROSSO ARKA KANADI
Her takımın takip etmeye başladığı bir aero konsept vardır. Motor yönünden dezavantajlı olacağını bilen Toro Rosso arka kanat verimliliği ile hız bulmayı başardı.
Açık kıvrımlı yan dikmelerden oluşan kanatta kıvrımlar önlere kadar uzanarak ön kısımda açık bir hal alıyor.
Bu sürüklenme etkisini artırarak karmaşık arka kanat profilleri ile birlikte Toro Rosso’nun düşük güçlü motora rağmen rekabetçiliğini sürdürebilmesine imkan veriyor.
###