Ferrari Monaco GP'sine piste özel güncellemeler ile gelmiş olsa da, yarış hafta sonundan pek mutlu ayrılmadı. Giorgio Piola ve Matt Somerfield; Ferrari'ni ile birlikte Haas, Sauber ve Toro Rosso'nun da Monaco GP'si güncellemelerini inceledi.
Ferrari
Ferrari Monaco'ya, İspanya'da kullanılan araçtan çok büyük farklarla gelmedi. Yapılan değişiklikler ise tamamen aracı pistin özelliklerine uydurmak içindi.
1200 delikli fren diski Ferrari SF16-H
Fotoğraf: Giorgio Piola
Monaco takvimde frenlere en çok yük bindiren pist olmayabilir, ancak bu dar pistte temiz bir tur atmak için frenleme alanları oldukça büyük bir önem taşıyor.
Ferrari ayrıca bu yarışa maksimum soğutma kapasitesi olan fren diskleri ile gelmiş. Takımın önceki yarışlarda kullandığı sıralı dört delikli disk yerine, bu sefer araç üzerinde zikzak şeklinde yerleştirilmiş beş deliğe sahip olan fren diskleri bulunuyor. Bu sayede Brembo fren disklerinde soğutma deliklerinin sayısı 1200'ün üzerine çıkabiliyor.
Takımın ayrıca fren tamburunun yüzeyine bir pencere açtığını görüyoruz. Bu pencereden fren diski detaylı bir biçimde görünüyor.
Bununla birlikte fren tamburunun alt yüzeyinde metal bir yüzey de kullanılmış (aşağıdaki çizimde tambur çıkartıldığında daha net görülüyor). Bu parça, yapısal bütünlük sağlamakla birlikte ısı dağılımında rol oynuyor olabilir.
Ferrari SF16H fren kanalı, Monaco GP
Fotoğraf: Giorgio Piola
Fren tamburu ve iç yapılar, hava akımını çeşitli şekillerde kontrol ederek, lastik basınç ve sıcaklıklarının ayarlanmasında büyük bir rol oynuyor.
Ferrari'nin kullandığı tasarımda, gözyaşı şeklindeki alanlar; frenlerden çıkan ısıyı tekerlek ve lastiklere eşit bir şekilde bölüştürmeyi hedefliyor.
Anti-roll bar, Kimi Raikkonen'in Ferrari SF16-H'si
Fotoğraf: Giorgio Piola
Ferrari'nin serbest antrenmanlar en çok odaklandıkları alanlardan biri, Kimi Raikkonen'in aracında yaptıkları ayarlar ile, SF16-H'yi, Monaco'nun tümsekli yollarına adapte etmekti.
Ferrari SF16-H detay
Fotoğraf: Giorgio Piola
Monaco'nun dar caddeleri, takımlara benzeri olmayan bir mücadele sunuyor. Loews virajı, takvimdeki en çok direksiyon açısı gerektiren virajı olarak, takımlara fazlasıyla zorluk çıkartıyor.
Ok ile gösterilen alanda, süspansiyon üzerinde bir oluk oluşturularak, lastiğin dönme açısı arttırılmış. Bu sayede viraj içerisinde tekerlek ve süspansiyon kolu temas etmiyor.
Takımın İspanya'da piste çıkardı daha küçük sidepod hava girişleri, Monaco'da da korundu. Yukarıda'ki iki boyutlu animasyon, eski ve yeni sidepod'lar arasındaki farkı gösteriyor.
Toro Rosso
Toro Rosso küçük bütçesine rağmen, etkileyici bir tempoyla güncellemeler yapmaya devam ediyor.
Toro Rosso STR11 fren kanalı, Monaco GP
Fotoğraf: Giorgio Piola
İlginç bir şekilde Toro Rosso, kural kitabını yenmeyi başardı. Takım, Monaco'ya STR11'in ön süspansiyonuna takılı bir kanatçık ile geldi.
Kanatçık, süspansiyon kolu üzerine yerleştirilmiş olsa da, teknik olarak boyutsal açıdan fren kanallarının bir parçası sayılabilecek bir yerde.
Bu kanatçık, ön kanattan gelen hava akımını yönlendirerek, sidepod ve tabanın performansını arttıracaktır.
Takımların, bu mesafede fren kanallarının kenarlarına yerleştirilmiş dikey parçaları kullandıklarını daha önce de görmüştük ancak, benzer teknikler 2009 sezonundan beri kullanılmamıştı.
T Tray güç testi
Fotoğraf: Giorgio Piola
Sıralama turlarının ardından FIA'nın yaptığı kontrollerde Daniil Kvyat'ın aracındaki T Tray, sapma testini geçememişti. Test, 200kg ağırlığın, aşağıdan splitter'a bastırılması ile yapılıyor. Eğer parça 5mm'den fazla hareket ederse, test başarısız sayılıyor.
Carlos Sainz Jr., Scuderia Toro Rosso STR11 T-Tray detay
Fotoğraf: Giorgio Piola
Ancak takım, hakemleri bu ekstra sapmanın nedeninin, kerblerle olan sert bir darbe olduğuna ve aracın performansını olumsuz etkilediğine ikna etti. Rus pilot bu sayede grid cezası almaktan son anda kurtuldu.
Scuderia Toro Rosso STR11 detay
Fotoğraf: Giorgio Piola
Toro Rosso'da, aracın taban bölümüne fazlasıyla önem veren takımlar arasında. Buraya eklenen çeşitli yarıklar ve delikler; arka lastik aşındıkça ve virajlarda lastiklere binen ağırlıkla, lastik basıncının değişerek, difüzördeki hava akımını olumsuz etkilemesi olarak tanımlanabilecek lastik püskürtmesini kontrol etmek için ekleniyor.
STR11'in taban bölümü, Monaco GP'si için yapılan güncellemede 14 küçük ve bir adet L şeklinde yarığa sahip. Bununla birlikte, önceki yarışlarda gördüğümüz iki kıvrımlı bölüm korunmuş.
Toro Rosso STR11 maymun koltuğu
Fotoğraf: Giorgio Piola
Takımın arka kanadın destekçisi olan maymun koltuğu, belki de griddeki en komplike tasarım. Toro Rosso'nun dizaynı, üç farklı kanatçıktan oluşurken, bununla birlikte yan duvarlar ise arka kanat gibi yarıklara sahip.
Haas
Haas F1 Team VF-16 maymun koltuğu detay
Fotoğraf: Giorgio Piola
Haas'ın yeni bir takım olduğunu düşünürsek, her yarışa güncellemeler ile gelmelerini beklemek haksızlık olur. Takım Barcelona'da Monaco için yeni bir genişletilmiş maymun koltuğu denemiş, ancak pilotlar bunun pek bir etki yaratmadığını belirtince parça rafa kaldırılmıştı.
Sauber
Sauber C35 fren kanalı detay
Fotoğraf: Giorgio Piola
Sauber'in maddi problemleri, pist üzerinde kendini göstermeye devam ediyor. C35 bu sezon büyük bir güncelleme paketi almadı ve bu kötü istatistik Monaco hafta sonunda da devam etti.
Bu durumda takım performans kazancını aracın ayarları üzerinden, lastiklerden ve frenlerden kazanmak durumunda kalıyor.
Bununla birlikte takımın Monaco'da fren tamburunun alt bölümünde geleneksel karbon bölüm yerine metal bir plaka kullandığını gördük.
Gözyaşı şeklinde deliklere sahip olan bu plaka, frenden gelen ısıyı janta, oradan da lastiğe aktararak performansı arttırmayı hedefliyor.