Gökhan Çetinbaş

Dünya Ralli Şampiyonası WRC’de yeni sezon bir klasik olan Monta-Carlo Rallisi ile başladı. Kar ve buz üzerinde pilotların otomobillerini yolda tutma mücadeleleri ile hatırladığımız Monte-Carlo Rallisi bu sefer pilotları daha kuru ama yine de tehlikeli yollarla karşıladı. Etapların büyük bölümünde kar bulunmazken bazı yerlerde yer alan “black ice”, gizli buzlanma pilotların korkulu rüyası haline geldi. Etap içerisinde hem kuru asfalt hem de buzlu ve karlı bölümlerin olması lastik seçimini de bir tür kumar haline getirdi. Kuru bölümlere uygun lastik seçimi yapan pilotlar çok kısa bölümlerde de olsa yolun ıslak olduğu yerlerde tehlike atlatırken, karlı yola uygun lastik seçimi yapanlar da kuru asfaltta diğer pilotlara göre zaman kaybetti.

Yollar her ne kadar sorunlu da olsa, izleyiciler her ne kadar yarış güvenliğini tehlikeye atıp organizasyon sıkıntısı da yaratsa, sezonun ilk rallisinde değişmeyen bir şey vardı; o da kazanan isim. Sebastian Loeb sonrası bayrağı devralan ve son 3 yıldır üst üste şampiyonluk yaşayan Sebastian Ogier Monte-Carlo’dan da zaferle ayrıldı. Pazar günü son 3 etap öncesi Ogier en yakın rakibinden 2 dakika daha hızlıydı ve son 3 etapta çok da fazla tehdit hissetmeden yarıştı. Ama yine de Cumartesi akşamına kadar fransız pilot aslında o kadar da rahat değildi. Öyle ki ilk 4 etap sonunda Britanyalı Kris Meeke genel klasmanda ilk sırada yer alıyordu, ancak 5. Etabı kazanan Ogier genel klasman liderliğini alabildi. 7. Etapta zaferi elde eden Meeke yeniden zirveye oturdu. Bir sonraki etaptaysa Fransız pilot yeniden zirveye oturdu. 12. Etap bittiğinde lider Ogier ile 2. Meeke arasında sadece 29 saniye fark vardı ama şanssızlık sonucu viraj içinde yer alan bir taşa otomobilinin altını çarpan ve vites kutusunda hasar oluşan Meeke ralliyi yarıda bırakmak zorunda kaldı. Böylece ralliseverler Meeke ile Ogier arasında yaşanan başa baş mücadeleden mahrum kaldı. Yine de Kris Meeke, Ogier için işlerin bu sezon çok kolay olmayabileceğinin sinyallerini vermiş oldu.

Jari Matti Latvala da yoldaki tuzaklardan birine kurban oldu. Ama yine de 2. Sırayı alan bir diğer Volkswagen pilotu Andreas Mikkelsen oldu. Yeni sezon ile ilgili en fazla merak uyandıran şeylerin başında yeni Hyundai İ20’ler geliyordu. Geçen sezon bie geçiş otomobiline sahip Hyundai bir çok rallide yaşadığı sorunlarla erken veda etmek zorunda kalmıştı. Bu sezon Thierry Neuville’in deyimiyle bu sefer gerçek bir fabrika otomobiliyle yeni sezona başlayan Hyundai Monte-Carlo’da Thierry Neuville ile 3. olarak podyuma çıkmayı başardı. Her ne kadar Neuville vites kutusundaki arıza nedeniyle power stage’te finişe gelememe kabusu yaşasa da Hyundai’ın yeni İ20 ile sezona iyi başladığını ve doğru yolda olduğunu söylemek mümkün.

Citroen bu sezon fabrika takımı olarak WRC’de yer almıyor ama Abu Dhabi World Team ismiyle Citroenleri yine de yollarda görmek mümkün. Citroen bu sezonu bir anlamda pas geçerek 2017 sezonuna hazırlanma kararı aldı. Fransız otomobil üreticisi daha önce de 2006 yılında benzer bir şey yapmıştı. Ralli tarihinin önemli otomobillerinden biri olan Xsara WRC ömrünü tamamlayınca bir yıl yine WRC’de gerçek anlamıyla yer almayan takım bir sonraki sezon C4 WRC ile rallilere geri dönmüştü. O boşta geçen bir yılda Sebastian Loeb’ün başı çektiği ve Citroen tarafından da desteklenen Kronos Citroen bir anlamda takımı yaşatmaya devam etmişti. Sonraki sezonda Citroen bu sefer yeni otomobiliyle kendi adını kullanrak WRC’ye geri döndü. Sonraki 6 yılında 5’inde markalar klasmanında Citroen şampiyonluğa ulaşmayı başarmıştı. Bu sefer 2017 sezonuyla beraber WRC bazı değişiklikleri de gündeme getirdi. Yani Citroen’in hedefi sadece yeni bir otomobil üretmek değil, yeni kurallara uygun bir otomobil üreterek Volkswagen’in hakimiyetine de son verebilmek.

Yeni sezonun dikkat çekenlerinden biri de Elfyn Evans oldu. WRC’deki koltuğunu Mads Ostberg ve Eric Camili’ye kaptıran 27 yaşındaki pilot bu sezon destek klasmanı olan WRC2’de Ford Fiesta R5 ile mücadele ediyor. Monaco’da daha ilk yarışında Evans bu klasman için fazla iyi olduğunu kanıtladı. Evans WRC2’de rahatlıkla ilk sırada yer almayı başardı. Sezon içerisinde Evans kendini yeniden bir WRC otomobilinin direksiyonunda bulabilir.

Formula 1’den WRC’ye geçtiğinden bu yana hep göz önünde yer alan ve çok iyi etaplarla, çok ilginç kazalara imza atan Robert Kubica Monte-Carlo’da bir kez daha finiş göremedi. Geçen sezon burada 5 etap kazanan Robert Kubica yine ralli sonunu görememişti. Bu sezon ralli kariyerine devam edip etmeme konusunda tereddütleri olduğunu açıklayan Robert Kubica için bu, sezonun belki de kariyerinin son rallisi olacak. Bana kalırsa Kubica için en iyi alternatif yine bir FIA dünya şampiyonası olan rallikros olabilir. Hem pist hem de ralliyi bir araya getiren rallikros Kubica için biçilmiş kaftan. Bakalım Kubica kazalarına nerede devam edecek.

WRC’de sezonun ikinci yarışı şubat ayında İsveç’te yapılacak. Bu sefer de hava durumu ihanet etmezse İsveç’te kar lastiklerini ve WRC otomobili ve pilotlarının kar ve buzla mücadelesini izleyebileceğiz.