Bilindiği üzere geçtiğimiz günlerde Niki Lauda enteresan bir açıklama yapmış ve Ferrari'nin İtalya'daki yarıştan sonra Mercedes ile motor şartlarını eşitlediğini söylemişti.

İlerleyen günlerde F1 camiası bu açıklamanın manasını anlamak için tartışma içindeyken Vettel bu konuda sert bir çıkışta bulunmuş ve "Lauda mantıksız konuşuyor" diyerek adeta bir tartışmanın fitilii ateşlemişti.

Hali hazırda tartışmanın tarafları bu kadar ünlü kişiler olunca bende araştırmadan edemedim ve bu tartışmanın derin analizini yapmaya karar verdim. Önceki haberlere gelen yorumlara dayanarak sizleri kırmadım ve bu kez tek parçalı yazıyla karşınızdayım.

Yalnız haberimi okumaya başlamadan önce her iki tarafında yaptığı açıklamaları merak edenler varsa içinizde aşağıdaki linklerden ilgili haberleri bulabilirler.

Laudanın Haberi için Tıklayınız

Vettel'in Haberi için Tıklayınız

EFSANE PÄ°LOT LAUDA MI YOKSA SON YILLARIN YILDIZ Ä°SMÄ° VETTEL MÄ° HAKLI ?

Aslında bu sorunun cevabını bulmak oldukça kolay çünkü cevap, Vettel'in Lauda'ya hitaben verdiği röpörtajın içersindeki tek bir cümlede saklı duruyor. O cümle ise aynen şu şekilde;

"Eğer iki takım arasındaki fark kapanmış olsaydı İtalya'dan sonra çok farklı sonuçlar görürdünüz".

Gerçektende İtalya'daki GP'den sonra yapılan tüm yarışlarda (Singapur hariç) Mercedes araçlarının Ferrari'ye oranla bariz oranda daha hızlı oldukları gerek telemetri bilgileri gerekse istatistiklere bakılarak kolayca anlaşılabiliyor.



Öyleki tüm bu bilgiler bir kenara atıp sadece iki Mercedes pilotunun başarılarına ve yarış zamanlarına bakarak bile Mercedes'in üstün bir motora sahip olduğu ve efsane pilot Lauda'nın tamamiyle yanlış beyanlarda bulunduğu açık bir şekilde görülebiliyor.

Peki hal böyleyken neden Niki Lauda gibi efsane bir isim durduk yere böyle bir açıklama yapiyor ve büyük ihtimalle kendinin dahi inanmayacağı beyanlarda bulunuyor dersiniz?

İşte bu sorunun cevabı aslında çok basit.

NIKI LAUDA'NIN TEK AMACI TAKIMI OLAN MERCEDES'I VE ROSBERG'Ä° KORUMAK

- Hali hazırda hem pilotlar hemde markalar şampiyonluğuna ulaşmış bir takım neden korunmaya ihtiyaç duysun - dediğinizi duyar gibiyim ilk bakışta bu düşünce doğru gibi gelse de F1 camiasının ve paddok dedikodularının derinlerine indiğinizde işlerin çok farklı boyutta olduğunu görebiliyorsunuz.

Çünkü Mercedes, başı son derece belada olan bir takım.

Evet yanlış duymadınız başları son derece büyük belada çünkü şampiyon olmalarına rağmen dünya çapında gereken ilgiyi göremiyorlar. Medyada şampiyonluklarından ziyade sürekli pilotlarının birbirlerine karşı söylediği sözler haber yapılıyor, pistte pilotları birbirlerinin üstüne sürüyor, şampiyon pilotları Monako'da çılgın partiler verip gece yarılarında milyondolarlık aracıyla büyük kazalara karışıyor ve Mercedes fanları dışında herkes şampiyonluğun pilotların becerisi sayesinde değil araçların kalitesi yüzünden geldiğini dile getiriyor.

Haliyle bu durum fanların gözünde sporun rekabetçiliğine darbe olarak nitelendiriliyor ve bunun bir sonucu olarak Hamilton fanları dışında nerdeyse tüm F1 severler Merccedes'e karşı sevimsiz duygular besliyorlar.

Üstelik Hamilton fanlarıda aynı takımın sürücüsü olan Rosberg'i de yerden yere vurmayı ihmal etmiyorlar ve özellikle internet ortamında her tarzda şikayet konuşma platformlarında dile getiriliyor.

Ayrıca Mercedes'in başındaki belalar sadece bu konularla sınırılı da değil. RedBull'un kendilerinden motor talep etmesi ve bu talebi karşılayabilcekleri halde sırf kendilerine rakip olmasın diye geri çevirmeleri yüzünden bir yandan FIA başkanı Jean Todt bir yandan da Bernie Ecclestone tarafından hunharca eleştiriliyorlar.

Hatta televizyon yayın haklarını elinde tutan Bernie Eccleston'ın Mercedes takımına bu sebeple ceza kestiğide paddokta herkesin bildiği gerçeklerden biri. Her ne kadar son yarışlarda bu cezanın oranı azalsa da bir süre önce yapılan Japonya Grand Prix'de açıkça gördüğümüz gibi Mercedes pilotları pistteyken televizyonlarda diğer pilotlara oranla çok daha az gösterildiler ve bu durum hem takımı hemde takıma milyonlarca dolar ödeyen sponsorları feci şekilde rahatsız etti.

Bu yorumun doğru olmadığını düşünen veya böyle bir şeyin olamayacağını dile getiren okuyucularımız varsa eğer lütfen Japonya'daki yarışın tekrarını izlesinler. Mercedes araçlarının yarış boyunca önlerde olmalarına rağmen nerdeyse TV yayınında hiç gösterilmediğini kendi gözleriyle görebilirler. Üstelik Mercedes takım yetkilileri yarıştan sonra verdikleri röpörtajlarla bu konuda rahatsızlıklarını da en üst seviyeden dile getirdiler.

Öyle ki takım kaptanı Toto Wolff yarış sonrasıda takımın performansını yorumlaması için mikrofon uzatıldığında "Neyi yorumlayacağım araçları piste göremedik ki!" diyerek bu durumun ciddiyetine dikkat çekmişti.



Bütün bu olumsuzlukların yanı sıra birde Sebastian Vettel'in Mercedes'e oranla düşük performanslı bir araca sahip olmasına rağmen son yarışlarda sürekli Rosberg'i geride bırakması ve puan tablosunda öne geçmesi sebebiyle Rosberg diğer takım taraftarları tarafından sert eleştirilere maruz kalıyor. Öyle ki kendisinin yaptığı açıklamalar sebebiyle bir de Hamilton fanları tarafından da eleştirildiği düşünülürse, Rosberg'in içinde olduğu durum çok daha kritik bir hal alıyor.

Hal böyle olunca Niki Lauda da yöneticisi olduğu Mercedes takımını korumak adına motorların İtalyadan beri eşit olduğu açıklamasını yapiyor ve bu açıklamayla "Mercedes'in motoru iyi olmasaydı pilotlarının halini görürdük" şeklinde gelen tepkilerin önüne geçmeye çalışarak takımın rekabetçi ortamı bozmasından doğan eleştirilerini önünü almayı planlıyor.

Ayrıca iki takımın hızının eşit olduğunu dile getirerek Ferrari ile eşit şartlarda yarıştıklarını ve pilotlarının becerisi sayesinde başarı kazandıklarını ima eden Lauda bir yandan bu açıklamalarla Hamilton'ı yüceltip "Arabasının kalitesi kadar kendi kalitesi sayesinde şampiyon oldu" mesajını veriyor. Bir yandan da iyi bir araca sahip olmasına rağmen Vettel'e göre geride kalan Rosberg'i korumaya alıyor. Özetle Lauda kamoyunundaki "Rosberg daha iyi bir araca sahip olmasına rağmen Vettel'e geçildi" algısını değiştirmeye çalışıyor.



Tüm bunların farkında olan Sebastian Vettel ise tartışmanın krize dönüşmemesi için belki benim bügün girdiğim kadar detaya girmiyor ama Lauda'nın bu politik hamlelerinin farkına vararak eleştirilerinin dozunu yükseltiyor ve Lauda için "saçma konuşuyor dinlemeyin önem vermeyin" tarzında açıklamalar yaparak bu politik hamleleri egale etmeye çalışıyor.

Tüm bu verileri göz önüne aldığımızda Vettel'in bundan sonraki yarışlarda (özellikle Brazilya) göstereceği başarılar çok büyük önem arz ediyor. Şayet Vettel'in üstün performans sergileyeceği her yarış otomatik olarak Rosberg'i ve onu korumaya çalışan Lauda'yı derinden etkileyecektir.

Madalyonun birde Ferrari'nin 2016 yılında yapacağı değişikliklerle Mercedes ile arasındaki farkı gerçek anlamda kapatması yüzü var ki bu konuyu hali hazırda zaten Ferrari için yazdığım özel haber dizimde detaylıca inceleyeceğim.

Olumlu ya da olumsuz yorumlarınızla haberlerime katkıda bulunmaya devam ederseniz ve forumumuza üye olup tartışmalara katılırsanız sevinirim.

Teşekkürler

BuÄŸra Sezer