Yarış hakemleri İspanya GP’sinde olaylara müdahil olmayarak büyük bir etkiye sahipti ve bu kesinlikle iyi bir şeydi.
Yazıya geçmeden önce bu yazının orijinalinin WTF1’den Dan Thorn’a ait olduğunu belirtelim. Fikir yazısı olduğu için elbette katılmadığınız noktalar olabilir, bunları yorum yoluyla belirtebilirsiniz.
İspanya GP’sinde hemen hemen her şey vardı – çılgın bir start, farklı stratejiler, liderlik için kıyasıya bir savaş, makul miktarda geçiş ve grid boyunca bolca güçlü performans. Neyse ki bir şey eksikti – bir sürü haksız ceza. Ve bu ciddi derecede ferahlatıcıydı.
Kimse cezalardan etkilenen yarışları sevmez ve genellikle birçok olay ve tekerlek tekerleğe mücadelenin olduğu heyecanlı yarışlarda komiserler pespaye şekilde onları dağıtırlar. Bununla birlikte, olaylara karşı takındıkları daha rahat tutum yetkililerin daha az müdahalesine neden olduğu için İspanya’da durum böyle değildi, ki bu sadece pist üzerinde meydana gelenlerin tadını çıkarabileceğimiz anlamına geliyordu.
Son yıllarda F1 ve F1 fanları arasında büyüyen bir kültür var gibi görünüyor; her zaman suçlanacak biri vardır. Komiserlerin ‘daha suçlu’ sürücüyü arama eğilimindeki tuhaf ceza uygulaması başarısız oldu, ki ‘daha suçlu’ sürücü ile ‘tamamen suçlu’ olan bir sürücü aynı şey değildir.
İlk virajda Valtteri Bottas, Kimi Raikkonen ve Max Verstappen arasında meydana geleni ele alalım. Sosyal medyaya baktığınızda, bazı insanlar Bottas’ı biraz sakar olmakla suçluyor, bazıları Bottas’ın üzerine kırdığı için Kimi’yi suçluyor, diğerleri ise her ikisini de sıkıştırdığı için Max’i suçluyordu. Ancak bu, yarışın ilk virajıydı ve onların 3’ü yan yana viraja giriyordu. Dört bir yanında neler olduğunu kesin olarak bilmeleri sürücülerden beklenemez ve açıkçası bu tür olayların sık sık cereyan etmemesi şaşırtıcı.
Komiserler, onlardan hiçbirini cezalandırmamakta kesinlikle haklıydı, çünkü hiçbiri hatalı değildi. Aynı şey Alonso’yu pist dışına çıkmaya zorlayan Massa için de geçerli – o, Kimi ve Max’den kaçınıyordu ve McLaren’i çakıl alana doğru sürüklüyordu. Massa niçin bir kazayı önlemeye çalıştığı için cezalandırılabilir ki? Bu sadece delilik olurdu.
Daha sonra pit çıkışında Carlos Sainz ve Kevin Magnussen arasında bir olay oldu. Magnussen’in bundan dolayı neden bu kadar sızlandığını bilmiyorum. Çünkü bu başarısız olması halinde Sainz için yüksek riskli bir hareketken onun yarışı üzerinde sıfır etkiye sahipti. Bu kadar basit. Hiçbir şey olmadığından ötürü hiçbir ceza verilmedi.
Şimdi Sebastian Vettel ve Lewis Hamilton’a geliyoruz. Elbette Vettel, Lewis’i saf dışı bırakmak için pist dışına atacaktı. Herhangi biri bunu bir mil öteden görebilirdi, hepsinden önemlisi Lewis görebilirdi – sonuç olarak, Hamilton diğer sürücülere bunu birçok kez yapmıştı. Fakat o bir yarış pilotu, tabii ki bunu deneyecekti ve Vettel de aynı sebeplerden ötürü tıpkı onun yaptığını ortaya koydu.
Hakemler tekrar doğru olanı yaparak onları rahat bıraktı ve istediğimiz şekilde yarışı ikisi arasındaki kapışmayla bitirdik, aksi taktirde Vettel, sadece biraz agresif olduğundan dolayı cezalandırılacak olsaydı bunu reddedecektik. Onlar yarış pilotu! Onların biraz cesur olmasını ve gözü pek manevralar yapmasını istiyoruz, özellikle bu sezon biraz daha zor hale gelen geçişlerle.
Bu hakemlerin hiç ceza vermediklerini söylemek değil, fakat onların verdiği cezalar tamamen hak edilmişti. Stoffel Vandoorne orada olmamasına rağmen çok amatör bir şekilde Massa’nın üzerine kırdı ve sürücü lisansına getirilen cezaya ek olarak Monaco için aldığı grid cezası adil görünüyor. Pascal Wehrlein, pit girişiyle alakalı oldukça basit bir kuralı çiğnedi ve 5 saniye cezasına ek olarak sürücü lisans puanı kırıldı – bu da adil ve hak edilmişti. Bunlar sürücülerin %100 hatalı olduğu, sadece istediğiniz zamanda hakemlerin olaya müdahil olduğu sonucu belli davalardı.
Elbette, bunu daha önce de gördük, fakat sürücüler yarıştan yarışa tamamen farklı kurallara göre yarışıyor gibi görünüyordu. Kural kitabındaki tutarlılık yıllar boyunca sorun oldu, ki bu sürücüler ve fanlar arasında karışıklığa yol açtı.
İspanya’da gördüğümüz hakem kararlarının geri kalan yarışlara taşınıp taşınmayacağını zaman gösterecek, fakat yeni yönetim kadrosu ve hakemlerin bu sezonki mücadeleyi ayakta tutmak için uyguladığı yeni prosedürlerle iyimser olmak için sebepler var.
Çevirmen notu; kişisel olarak aşırıya kaçılmadığı taktirde kora kor mücadelelerden zevk aldığım için yazarın görüşüne sonuna kadar katılıyorum. Ve İspanya’da ilk virajdaki kaza da dahil olmak üzere hakemlerin verdiği bütün kararların doğru olduğunu düşünüyorum. Bakalım hakemler pespaye şekilde ceza dağıtmamaya devam mı edeceler yoksa tıpkı geçtiğimiz sezonlarda olduğu gibi en ufak harekette cezai yaptırımın olduğu yarışlar seyredecek miyiz?
;;;