Bir sürücü ne kadar iyi olursa olsun, Formula 1’de onun için özel olan, diğer tüm pistlere kıyasla daha iyi performans gösterdiği bir pist vardır. Ayrton Senna-Monako, Michael Schumacher-Magny Cours, Felipe Massa-İstanbul akla gelen bazı örneklerden...İşte Jacques Villeneuve’ün de Melbourne’la böyle bir ilişkisi vardı, bunu anlatmak için Albert Park’ta takım arkadaşlarına karşı sıralama performanslarını listeledim:
1996-O yılın dünya şampiyonu Damon Hill’den 0.138 saniye daha hızlı (Pole pozisyonu, hem de kariyerinin ilk yarışında!)
1997-Gridde ikinci Heinz-Harald Frentzen’den 1.754 saniye daha hızlı (Pole pozisyonu)
1998-Heinz-Harald Frentzen’den 0.478 saniye daha hızlı
1999-Ricardo Zonta’dan 1.524 saniye daha hızlı
2000-Ricardo Zonta’dan 1.149 saniye daha hızlı
2001-Olivier Panis’ten 0.083 saniye daha hızlı
2002-Olivier Panis’ten 0.276 saniye daha yavaş
2003-Jenson Button’dan 0.247 saniye daha hızlı
2005-Felipe Massa tur atmadı fakat Villeneuve Sauber’ini 4. sıraya koydu.
2006-Nick Heidfeld’ten 1.660 saniye daha yavaş (Fakat Villeneuve 10 sıra grid cezası yüzünden bilerek yarışa odaklı turlar attı, bu yüzden saymaya değer olduğunu düşünmüyorum.)
Jacques Villeneuve’ün Avustralya sıralama turlarında takım arkadaşlarına karşı performansı: 7-1, takım arkadaşlarından ortalama 0.637 saniye daha hızlı. (Üstte belirttiğim sebeplerden dolayı 2005 ve 2006’yı saymadım)
Kariyeri ilerledikçe genel olarak performans düşüşü yaşasa da, Avustralya hep Villeneuve’ün güçlü noktası olarak kaldı. 1996’da, kariyerinde daha önce hiç bir F1 hafta sonuna katılmamasına rağmen, 4 yıldır şampiyonluk kazanabilecek Williams’lar süren ve şampiyona favorisi olan Damon Hill’i mağlup ederek kariyerinin ilk yarışında pole pozisyonuna oturan nadir sürücülerden biri oldu. 1997’de takım arkadaşı Frentzen’e 1.8, şampiyona rakibi Michael Schumacher’e 2.1 saniye fark atarak bir daha pole pozisyonunu elde etti, ayrıca Frentzen’e attığı %1.96’lık fark Villeneuve’ün pole pozisyonu turunu tarihin en iyi turları arasına koyuyor. Sonraki yıllarda ise 2003 dışında Villeneuve takım arkadaşlarını Albert Park’ta Cumartesi günleri rahatça mağlup etti.
Peki neden Villeneuve Melbourne’da hiç kazanamadı?
“Eğer Villeneuve Melbourne’da bu kadar iyiyse neden hiç Avustralya GP’sini kazanamadı?” diyeniniz olmuş olabilir. Avustralya GP’sini kazanabileceği bir araca sahip olduğu iki sezonda da Villeneuve şanssızlığın kurbanı oldu ve ondan sonra 1998 dışında podyum için rekabet verebilecek bir araca sahip olmadı. İşte Villeneuve’ün Avustralya’da Pazar günleri yaşadıkları:
1996-Villeneuve kariyerinin ilk yarışında kontrollü bir şekilde lider gidiyordu ve Giancarlo Baghetti haricinde kariyerinin ilk yarışını kazanan tek sürücü olmaya adım adım ilerliyordu, fakat yarışın bitmesine 4 tur kala aracından yağ sızmaya başladı ve takım arkadaşı Damon Hill’e geçildi.
1997-Villenueve’ün sıralama turlarında 2.5 saniye fark attığı Ferrari sürücüsü Eddie Irvine ilk virajda frenleme noktasını kaçırdı ve Villenueve’e çarparak onu yarış dışı bıraktı.
1998-Villeneuve dominant McLaren’lerin arkasında 3. giderken pit-stoplarda 6.lığa düştü ve anca 5.liğe geri yükselebildi.