Jonathan Noble, sezonun son yarışı Abu Dhabi'de takım emirlerini göz ardı eden Lewis Hamilton'ın bu hareketi sonrasında takım içerisinde yaşanabilecekleri değerlendirdi...

Formula 1'de takım emri kadar popüler başka bir şey yok... Belli zamanlarda pit duvarları devreye girerek pist üstünde olanları etkilemeye çalışırlar. Bu emirler, genelde taraftarlar için heyecan kaynağı olan şeyleri değiştirmek içindir.

İster pozisyonu korumak, ister pilotların pozisyon değişimi, isterse Abu Dhabi'deki gibi kaybetmekten korktukları için hızlanmasını söylemek olsun. Takım emirleri motor sporlarında her zaman bela olmuştur ve hep öyle olacak.

Takım iki pilotu desteklemeyi sürdürdüğü sürece, bir noktada kaçınılmaz olarak birisiyle sorun yaşanır ve pilotun önceliğiyle patronlarının önceliği arasında anlaşmazlık ortaya çıkar.

Pazar günü Abu Dhabi'de Mercedes'in patronları Sebastian Vettel'in hızı karşısında endişe duyarken, Hamilton'ın kendi çıkarlarını düşünmesi buna benzer bir olaydı.

Onun gerçek bir yarışçı ve lider olduğu için yarıştaki performansı belirleme hakkında sahip olduğu ve ancak bu şekilde şampiyon olabileceği için doğru şeyi yaptığına inanan insanlar var.

Bu durumda her iki görüş de geçerli. İki tarafta kendince haklı denilebilir. Kesin doğru ya da kesin yanlış yok. İki tarafla bir noktaya kadar hem fikir olup aynı şekilde karşı görüşlere sahip olabilirsiniz.

Ancak Hamilton'ın pazar günü yaptığı şampiyonluğu kazanmak için yaptığı şey, basit bir taktikten daha derin bir geçmişe sahip. Hamilton'ın davranışları Mercedes'in şampiyonluk mücadelesi konusunda 2014'ten beri uygulamaya çalıştığı felsefeye karşı bir tutum oldu.

Bu yoldaki her adımda, geçen hafta sonu dahil, her iki pilot için sıkı protokoller oldu ve bu konuda Hamilton'a oldukça yardımcı oldular.

İki pilotun yarışlarda istedikleri şeyi yapmasına izin verilmesine inanmak yanlış bir şey çünkü bunun için belli protokoller ve anlaşmalar olması gerekiyor. Bu şekilde iki pilot arasındaki rekabet mümkün olduğu kadar serbest, adil oluyor ve takımın olaylara dahil olması gerekmiyor.

Bu anlaşmalardan birisi pit stop zamanlamasıyla ilgili. 2014'ten beri takımın uyguladığı bir prosedür var. Pazar gün de aynı protokol uygulandı ve yarış lideri, pit stoplarda diğer araca geçilmemek için ideal pit stop zamanlamasına sahip oluyor.

O anlaşma olmazsa, Mercedes sürekli pite ilk kimin gireceği konusunda pilotlar arasında mücadeleye şahit olacak.

Onlar pit stoplar konusunda serbest bırakılsaydı o zaman pilotlar işleri daha ekstrem duruma getirebilir, diğer araca karşı avantaj kazanmaya çalışırken yanlış stratejiyi uygulayabilirdi. Bunlar olurken rakip takımlar daha iyi strateji ile kazanma şansına sahip olabilirdi.

Pazar günü de aynı pit stop protokolü uygulandı. Rosberg'in ikinci pit stoplarda pite erken gelerek, Hamilton karşısında avantaj kazanıp yarışta liderliğe yükseldiğini ve bunun sonucunda olacak tartışmaları hayal edebiliyor musunuz?

Bu şekilde bir hareket, Hamilton'ın isyankar tavrının ardından hızlanabilir mi? Ancak bu şampiyonanın son yarışıydı ve her şey adildi, öyle değil mi?

Aslında Hamilton takım protokollerinin yarışın başında daha iyi pit stop seçmesini sağlamasından mutlu olmalı. Bu sayede yarışta lider olarak kalmayı garantilemiş oldu ancak yarış galibiyeti konusundaki protokolün kendi avantajına olmaması durumundan mutlu değildi.

Takım emirlerine karşı çıkmak, daha fazla puan kazanmanın mümkün olduğu sezonun diğer bölümündeki yarışlara göre daha normal olabilir mi?

Bu seneki Monaco yarışını hatırlayalım. Hamilton pit stoplardan sonra daha yavaş kalan Rosberg'in arkasına düşmüştü ve Mercedes'te galibiyetin Daniel Ricciardo'ya gideceği yönünde endişe durumu ortaya çıktı.

Bunun üzerine Rosberg'e emir geldi ve şampiyona lideri pilot, en yakın rakibi Hamilton'ın geçmesine izin verdi. Orada kenara çekilerek Hamilton'ın kazanmasına olanak sağlama konusunda tereddüt etmedi.

Rosberg pazar günü Hamilton'ın yaptığı gibi karşı çıksaydı ve takım arkadaşını arkasında tutsaydı, belki de orada oluşacak puan durumuyla şampiyonluk mücadelesinin Abu Dhabi'ye kadar uzamamasını sağlayacaktı.

Öyle olsaydı taraftarlar Rosberg'in o hareketini, Hamilton'ın Abu Dhabi'de yaptıklarını savundukları kadar savunacaklar mıydı?

Pazar günü olanlar nedeniyle Mercedes yönetiminin rahatsız olmasının asıl nedeni bu. Hamilton takım emirlerine karşı çıkarak, Mercedes'in 3 senedir uyguladığı felsefeye karşı çıkmış oldu.

Rosberg benzer bir durumun ortaya çıkması halinde Hamilton için kenara çekilir mi? Yarışı 2. sırada götürürken erken pit stop yaparak Hamilton'ın önüne geçmeye çalışır mı? Abu Dhabi'den sonra artık her şey net olmayacak.

Bu konudaki cevap artık çok net değil. Mercedes bu yüzden Hamilton'ın reddine nasıl cevap vereceğini değerlendirmeye devam ediyor. Hamilton'a karşı ciddi bir yaptırım olabileceğini unutmayın. Ancak Mercedes aynı şekilde galibiyetlere engel olacak bir şey de yapmaz.

Mercedes 3 senedir uyguladığı bu politikanın artık uygulanamayacağına karar verirse, o zaman yarışlarda daha fazla takım emri görebilir ve pazar günü yaşananların asıl kaybedeni oluruz.