Monaco Grand Prix'si Felipe Massa ve Williams için kolay bir hafta sonu olmadı ama otomobile daha çok uyan pistler yaklaştığı için Breizlyalı pilotun morali yüksek.
Monaco sevdiğim bir pist. Sezonun en zorlu yarışları ve koşullarını burada görürüz. Üstelik hava şartlarına bağlı olmaksızın. Üzerine bir de Pazar günü olduğu gibi yağmur yağarsa tüm bu zorluklar artar.
Pitlerden çıktığımda tutuşun gerçekten çok düşük olduğunu hatırlıyorum. Üstelik böyle düşünen sadece ben değildim.
Start öncesi podyumda, ulusal marşın çalmasını beklerken Alonso, Vettel, Bottas ve Button'la konuşma şansım oldu, hepsi tutuş eksikliğinden endişeliydiler.
Ne var ki yarışın güvenlik aracı ardında start alması mantıklı bir karardı. Arkasında çok tur attık, önde olanlar yarışın başlaması için sabırsızlanırken, bizim gibi orta sıralarda olanlar için göüş ciddi şekilde düşüktü.
Şartların iyileşmesi için bir kaç tur bekledik ve sonunda herşey doğru olduğunda yarış başladı.
Yağmur etkisini azaltmış olsa da bunun kolay bir yarış olmadığını söylemeliyim. Monaco'da bir pilot olarak yarışta neler olup bittiğini anlamak çok zordur çünkü direkt olarak rakiplerinizin ne yaptığını kontrol etme şansınız yoktur.
Williams Martini Racing takımım ıslak zemin lastikleriyle olan ilk stintimi uzatma karar aldı ve pist gerçekten geçiş lastiklerine uygunken bu değişikliği yaptım.
Bu, trafikten dolayı aldığımız bir karardı, ayrıca pitten sonra Manor'dan Pascal Wehrlein'in önünde çıkmak için de yapmamız gereken şeydi. Eğer bunu yapmamış olsaydık diğer pilotlara olduğu gibi çok vakit kaybedecektik.
Bu yüzden 20'nci tura kadar zorladık ve geçiş lastiklerini taktık. Aslına bakacak olursanız bir 10 tur daha atarak Lewis Hamilton'ın yaptığı gibi direkt olarak kuru zemin lastiklerine geçiş yapmayı da deneyebilirdim.
Kolay olmazdı ama imkansız değildi. Eğer Lewis gibi bu riski almış olsaydık yarışı ilk beş içerisinde noktalayabilirdik. Ne var ki stratejimizi uyguladığımız anda bu çok riskli gibi görünüyordu.
Geçiş lastikerliyle tempon iyiydi, aynı şeyi kuru zemin lastikleri için de söyleyebilirim. Çok hızlı olan Sergio Perez dışındaki tüm rakiplerimizle temas halindeydik.
Monaco'nun Williams için en zor pist olduğunu düşündüğümüzde onuncu olarak 1 puanı hanemize yazdırmayı pozitf bir şey olarak ele alabiliriz. Ayrıca bu sezon her yarışı ilk on içerisinde bitirmiş tek pilot olduğum da unutulmamalı.
Hafta sonunun tamamında otomobilin ayarı için çok çalıştık ve 2015 ile karşılaştırma yaptık. Red bull'dan sonra Williams bu pistte en çok gelişen takımdı.
Bence daha iyisini de yapabilirdik çünkü sıralamalarda ilk ve ikinci stintlerim iyiydi, Q3'teyse arka lastiklerimdeki sıcaklığı kaybettik ve çok vakit harcadık.
Önümüzde daha iyi yarışlar var
Artık Monaco geride kaldığına göre otomobilize daha uygun olan pistlere geçebiliriz.
Montreal her zaman Williams'ın favori pistlerinden biri olmuştur ve oraya pozitif bir bakış açısıyla gidiyorum. Otomobilimizde bir yeniliğimiz olacak ve Mercedes motorumuzdan mükemmel sonuçlar bekleyebiliriz, ki bu Kanada'da her zaman en bütük silahlardan biri olmuştur.
Montreal'den sonraysa Bakü geliyor. Burada referans alabileceğimiz br yarış yok ama uzun düzlükler olduğu için bize uygun olduğunu söyleyebiliriz. Bu hafta içinde burasıyla ilgili daha detaylı bilgiler verebiliyor olacağım çünkü pisti ilk kez simülatörde deneyeceğim.
Sonrasındaysa genelde iyi olduğumuz Avusturya ve Silverstone geliyor. Bu yüzden 2016'nın yazına büyük umutlarla girdiğimi söylemeliyim.