"Büyük araba" denince akla gelmesi gereken ilk isimlerden biriydi Opel Vectra. Ascona modelinin elinden aldığı bayrağı, başarı ile Insignia'nın eller,ne teslim etti. Bu zorlu bayrak yarışında Vectra'nın geçirdiği evrimleri incelersek, aracın elde ettiği başarıları kendi gözlerimizle göreceğiz!

Geniş ve uzun boyutlara sahip bir sedan modeli olarak geniş ailelerin gönlünde taht kuran Opel Vectra, uygun ve ekonomik sayılabilecek fiyatıyla ilk tercihler arasında kendine yer buluyor. Küçük veya hatchback model araba tarzlarından hoşlanmayan sürücüler için son derece güvenilir bir alternatif olan Vectra, 1988 yılında Opel firmasına pek çok başarı getirecek olan çok önemli bir kapıyı araladı.

Vectra A olarak bilinen ilk Opel Vectra, 1988 yılında sedan ve hatchback modeller olarak iki alternatif ile satışa sunuldu. Vectra’nın Opel yelpazesine girişiyle kadrodan bir elemanın çıkması gerekecekti: Opel Ascona. Ascona’nın yerini alan Opel Vectra, böylelikle adeta son derece zorlu bir bayrak devralma maratonuna ilk adımını atmış oldu. Opel Vectra A’nın 1988 yılında başlayan hikayesi 1995 senesinde son buldu ve yerini Vectra B’ye bıraktı.

Koskoca bir nesil, Opel Vectra’yı işte bu kasa ile tanıdı. Sedan araba kavramını baştan sona tanımlar nitelikte özellik ve boyutlara sahip olan Opel Vectra B, 1995 yılında bayrağı Vectra A’dan başarı ile teslim alıyordu. Kaput ile birleşik, ilginç yan ayna tasarımıyla rüzgara ayak uyduran ön yüz ifadesi, araca son derece çekici bir hava katmaktaydı. Opel’in uygun gördüğü ufak bir makyaj ile ön farlarının, ön ızgarasının, arka farlarının ve tamponlarda ki bazı detayların makyajlanması sonucu daha güzel ve modern bir Vectra B ile tanıştık. Audi, Mercedes, BMW gibi dev isimlerin yanında yükselen ve “Ben buradayım!” diye haykıran Opel Vectra B, hedeflediği başarıya fazlasıyla ulaşıyordu. Vectra’nın altın dönemine aracılık eden Vectra B, 2002 yılında yerini alfabenin sonraki harfi olan Vectra C’ye bıraktı.

2002′de Opel yepyeni bir sayfa açarak Vectra’yı olabildiğince değiştirdi. Büyüklüğünü ve kalıbını koruyan aracın keskin hatlara sahip gövdesi, modern far tasarımlarıyla buluştu. Geniş ailelerin gönlündeki yerini kimselere bırakmama konusunda kararlı olan Vectra, bir makyaj sürecinden daha geçtikten sonra son haline kavuştu. Doğduğu günden beri Astra ile benzer yüz yapılarına sahip olan Vectra’nın bu son modelinde mevcut olan ön yüz, Astra’nın o dönemki modelinin yüzüyle neredeyse aynıydı. 7 yıl süren Vectra C macerası, ne yazık ki 21 yıllık bir tarihin sonunu işaret ediyordu. 2009 yılında Opel firması, hem Vectra C’nin üretimine, hem de Vectra serisinin üretimine son verdi. Bu sayede emektar araç, 21 yıl önce Ascona’dan aldığı bayrağı başarılarla dolu bir kariyeri ardında bırakarak Insignia’ya devrediyordu.

Büyük sedan kavramını baştan sona tanımlayan bir aracın ömrüne yakından göz attık. Yollarda halen çok sık olarak karşılaştığımız Vectra’lara duyduğumuz saygıyı daha da güçlendirerek Opel’e başarının kapısını aralayan bu modeli tebrik ediyoruz!