Interlagos'ta pazar akşamı Red Bull etrafındaki ilgiyi görünce, Brezilya GP'yi Red Bull'un kazandığını düşünebilirdiniz.

Takım Patronu Christian Horner, motorize evin bir köşesinde yüzünde büyük gülümsemeyle sohbet ediyordu, Hollandalı taraftarlar garajın arkasında kutlama yapıyorlardı, takım misafirleri kupa ile selfie çekiliyordu ve Jos Verstappen kutlama birası içiyor, önünden geçen kişilerin tebriğini kabul ediyordu.

Çok büyük başarılar kazanan bir takım için normal bir üçüncülüğü bu şekilde kutlamak çok abartılı olurdu ancak Max Verstappen'in Interlagos'ta başardıkları normal bir üçüncülük değildi.

Zorlu koşullarda en iyi yol tutuşunu bulmak için yaptığı taktiksel çalışma, Kimi Raikkonen ile Nico Rosberg'e yaptığı etkileyici geçiş hamleleri, büyücü kadar iki hızlı hamle ile iki mükemmel kurtarışı ile 14.lükten 3.lüğe yükselerek padoğu hareketlendirdi.

Mercedes'in takım patronu Toto Wolff bile, pilotlarının yarışı 1 ve 2. sırada tamamlamalarına rağmen yarışın "Verstappen Şov" olduğunu söylemişti.

Lewis Hamilton mükemmel derecede hızlı olup hatasız bir şekilde kazansa da, yarışın başında ve ortasında geçiş lastiğine geçerek risk alan ancak hava koşullarının da etkisiyle hatalı stratejiye sahip olan Verstappen'in performansı Ayrton Senna'nın 1984 Monaco'daki, Michael Schumacher'in İspanya'daki efsane yağmur performanslarını akıllara getirdi.

Evet, öyle. Verstappen'in pazar günü başardıkları, F1'in uzun bir süredir en heyecan verici genç yeteneğine sahip olduğunun kanıtıydı.

Verstappen, şu ana kadar çıktığı 42 yarışta aldığı tek zafer istatistiğiyle konuşulmuyor. Aynı yarışlarda Senna'nın 4, Schumacher'in 6 galibiyeti vardı.

Verstappen bu kadar kısa sürede her sporda ortaya çıkan genç yıldızlar gibi kendisini büyük bir isim olarak kabul ettirdi. Mücadele ettiği dönemi yeniden belirliyor. İyi ya da kötü ne yaparsa yapsın her zaman etrafında heyecan verici bir şeyler oluyor. O "oyun bozan" olarak bilinir oldu.

Eskiden bu kelime asi çocukları eleştirmek için kullanılırdı ancak günümüzde bu kelime övgü amaçlı kullanılıyor.

Modern dünya bu şekilde olan kişileri seviyor. Kurulu düzeni sarsan bireyler ya da şirketler, herkes için bir şeyleri daha iyi hale getiriyorlar. Uber ve AirBnB'nin taksi ve otel sektörlerini ne hale getirdiğini düşünün.

Verstappen de F1'de aynısını yapıyor. F1'de henüz 2. sezonunu geçiriyor olmasına rağmen kurallarda daha şimdiden 2 değişiklik yaptırdı. Birincisi süper lisans kuralları, diğeri ise frenleme anında yön değişimi.

Pilotların birbirleriyle olan yaklaşımlarında değişikliğe sebep oldu ve pazar günü yine sınırları zorladı.

Güvenlik aracı arkasında bir çok rakibi koşulların yarışmaya uygun olup olmadığını anlamaya çalışırken o her anı yol tutuşunu anlamak için kullandı.

Geleneksel kuru zemin çizgilerinden kurtulan Verstappen, her anı rakiplerine kıyasla nerede geç fren yapabileceğini, aracı virajda en hızlı nereden döndürebileceğini, gaza en erken nerede basabileceğini bularak geçirdi.

Onun ne kadar mükemmel bir yarış zihnine sahip olduğunu bu yaptıkları gösteriyordu ve bir çok takım pilotlarına, Verstappen'in yaptıklarını örnek almalarını söyledi. Verstappen, kontrol dışı bir genç olmaktan çok uzakta.

Babası Jos'un söylediği gibi: "Ben onu Çılgın Max olarak çağırmıyorum. Onun agresif olduğunu düşünmüyorum. Onun şekli böyle, hazırlıkları bu şekilde. İnsanlar onun agresif olduğunu düşünüyorlar ve çok agresif savunma yaptığını söylüyorlar ancak o savunma yapıyor. Gelecek şeyin ne olduğunu biliyor ve bu şekilde geçiş yapıyor."

"Ona her zaman geçiş yapıyorsa bunun tepki şeklinde olmamasını söylüyorum. Bir kaç viraj öncesinde kendisini hazırlamasını söylüyorum. Onda tam olarak bunu gördük." dedi.

Verstappen'de hızlıca öğrendiğimiz şeylerden birisi, onun pist üstünde ya da dışında olanlardan etkilenmemesi. Brezilya'daki hamleleri etkileyiciydi. Rakipleri onun yaptıklarından şikayet ettikçe, o bundan daha çok güçleniyor gibi görünüyor.

Onunla konuşurken her şeyi çok standart bir prosedürde gördüğünü anlıyorsunuz. Sebastian Vettel ve Kimi Raikkonen gibi dünya şampiyonlarını kızdırmak onun için Nico Rosberg'i yağmurda bir virajın dışından geçmek kadar normal bir şey.

Geçtiğimiz günlerde ona, bu eleştirilerin kendisini yaralayıp yaralamadığını sordum. Hızlı bir şekilde cevap verdi: "Hayır. Yani bunun normal olduğunu düşünüyorum. Her sporda bu var. Bu yüzden standart bir prosedür buluyorum."

"Yani, artık insanların geçişiyle ilgili kurallara bir madde koymak zorunda kaldılar. Bu mükemmel bir şey. Genel olarak sporlar böyledir. Benim sürüş şeklim böyle. Tabi ki bazıları bunu severken bazıları sevmiyor. Ancak her şeyde böyle oluyor."

"Futbolda da böyle. Bazıları sevilirken bazıları sevilmiyor. Tüm bunların aynı olduğunu düşünüyorum."

F1'de daha ilk senelerinde iki kuralda değişikliğe sebep olması ile trend belirleyici olup olmadığının sorulması üzerine ise "Her zaman bunu yapmaya çalışıyorum. Her zaman kendimi bir sonraki seviyeye taşımak için zorluyorum. Bazen farklı alanlara da adım atabilirsiniz." şeklinde cevap verdi.

Verstappen için sınırları zorlama olayı çok net bir şekilde görülüyor. Senna ve Schumacher'in 50'den az yarış geçmişine sahipken geleceklerinin nasıl olacağını tahmin edemiyorduk ancak Verstappen için gelecek senelerde neler olabileceğini hayal edebiliriz.

Jos'un pazar günü dediği gibi "O gittikçe daha iyi olacak. Henüz 19 yaşında. F1'de 2. senesinde. Böyle bir yarışta bu şekilde performans gösteriyorsanız, buna gösteri demem. Gelecekte bizi çok keyifli senelerin beklediğini söyleyebilirim."

Modern dönemdeki en büyük bozucu güçlerden birisinden ufak bir replik çalarsak, bu seneki Birleşik Devletler başkanlığı adaylarından "Max Verstappen " F1'i tekrar harika yapıyor.