2017 Formula 1 sezonu öncesi testlerde tavana çıkan heyecan, testlerin bitmesinin ardından bir süreliğine yerini beklemeye bıraktı.

Formula 1 dünyası için kış dönemi, abartı olmasın ancak en az sezon içerisindeki yarışlar kadar büyük öneme sahiptir. Lansmanlarla başlayan heyecan testlerde doruk noktasına ulaşıyor. Yeni sezon öncesinde sadece üst sıralar için değil en alt sıralarda mücadele edecek takımlar için dahi büyük heyecan vardır ve piste çıkana kadar herkes büyük umutlara sahiptir.

Aynı durum taraftarlar için de geçerli. İlk testler yeni araca ve lastiklere alışma süreciyle geçerken 2. testlerde artık hız ve sezona hazırlık büyük önem kazanır. Bu açıdan geçen hafta gerçekleşen testler büyük önem taşıyordu.

İlk test haftasındaki izlenimler, 2. test haftasında doğrulanmış ya da tam tersi yalanlanmış oldu. Testlerde yapılan yorumlar her zaman % 100 doğru olmaz. Lastik faktörü, pist gelişimi, motor haritası, yakıt yükü vb gibi bir çok farklı parametreler performansta etkili olsa da, testlerin ardından bazı şeyler netleşir ve Barcelona'daki 2. testlerin ardından takımların durumuna dair artık daha net yorumlar yapabiliriz.

Yeni araçlar tanıtılmadan önceki tahminlerden bazıları gerçek olurken doğal olarak bazıları yanlış çıktı. Şu an için görünen Mercedes, Ferrari ve Red Bull'un zirvede yer aldığı. Williams beklenenin aksine orta grupta lider durumda yer alırken McLaren, motor partneri Honda'nın sıkıntılarıyla yine gerilerde mücadele edecek gibi. Sauber ise Manor'un yokluğunda arka tarafın müdavimlerinden olacak gibi görünüyor.

2017 - 2016 en hızlı tur gelişimi

Pilot	Takım	Derece	Fark	2016 Derecesi	2016 - 2017     Farkı
Raikkonen	Ferrari	1:18.634		1:22.765	-4.1
Vettel	Ferrari	1:19.024	+0.390	1:22.852	-3.8
Bottas	Mercedes	1:19.310	+0.676	1:23.022 (Rosberg)	-3.7
Hamilton	Mercedes	1:19.352	+0.718	1:23.622	-4.2
Massa	Williams	1:19.420	+0.786	1:23.193	-3.7
Verstappen	Red Bull	1:19:438	+0.804	1:25.049 (Kvyat)	-5.6
Sainz	Toro Rosso	1:19.837	+1.203	1:23.134	-3.2
Hülkenberg	Renault	1:19.885	+1.251	1:23.933 (Magnussen)	-4
Ricciardo	Red Bull	1:19.900	+1.266	1:24.427	-4.5
Pérez	Force India	1:20.116	+1.482	1:23.721	-3.2
Ocon	Force India	1:20.161	+1.527	1:23.251 (Hulkenberg)	-3.3
Palmer	Renault	1:20.205	+1.571	1:24.859	-4.6
Stroll	Williams	1:20.335	+1.701	1:23.229 (Bottas)	-2.8
Kvyat	Toro Rosso	1:20.416	+1.782	1:23.382 (Verstappen)	-2.9
Magnussen	Haas	1:20.504	+1.870	1:25.422 (Gutierrez)	-4.9
Grosjean	Haas	1:21.110	+2.476	1:25.255	-4.1
Vandoorne	McLaren	1:21.348	+2.714	1:24.714 (Button)	-3.3
Alonso	McLaren	1:21.389	+2.755	1:24.735	-3.3
Ericsson	Sauber	1:21.670	+3.036	1:25.031	-3.3
Wehrlein	Sauber	1:22.347	+3.713	1:24.760 (Nasr)	-2.4
Giovinazzi	Sauber	1:22.401	+3.767
Celis Jr	Force India	1:23.568	+4.934

Yukarıdaki tablo, aslında Kemal arkadaşımızın hazırladığı Barcelona testleri istatistikleri içeriğinden. Tabloyu normalde doğrudan bilgilendirme için almıştım ancak sonrasında ilginç bir inceleme olacağını düşünüp üzerinde bazı değişiklikler yaparak 2016 testlerinde elde edilen en hızlı dereceleri, geçen seneki turların hangi lastiklerle elde edildiğini ve aradaki farkı gösteren bölümler ekledim. Yazımın temelini ise bu tablodan elde ettiğim sonuçlar oluşturdu.

Geçen seneki derecelerle kıyasladığımızda bu seneki araçların şimdiden (lastik farkına bakmaksızın) 3.5 sn civarında geliştiği görülüyor. Geçen seneki tur zamanı ile fark ne kadar büyükse, bu o takımın daha çok geliştiğini gösteriyor. Takım değiştiren pilotlarda karışıklık olmaması için bu seneki pilotların yerine geçen sene kim varsa, onun derecesini ekledim.

Geçen seneki testlerde Mercedes pilotları daha çok orta sert lastiklerle çalışıp yumuşak lastiklerle hızlı turlarını atmışlardı. Mercedes pilotları süper yumuşak ve ultra yumuşak lastikleri sezon içerisinde ilk kez kullanmışlardı. Ferrari'de ise durum daha farklıydı ve en hızlı turlar süper yumuşak ve ultra yumuşak lastiklerle gelmişti. Bu sene ise takımlar büyük ölçüde süper yumuşak ve ultra yumuşak lastiklerle derecelerini yaptılar. Lastikleri, aynı tür lastikler kullanıldığını düşünerek dengelediğimizde, Mercedes'in aslında ana rakiplerine göre çok fazla gelişme göstermediği ya da Ferrari ve Red Bull'un onlara göre daha çok geliştiği sonucu ortaya çıkıyor. Yumuşak - süper yumuşak lastik arası 0.4 sn, süper yumuşak - ultra yumuşak lastik arası 0.2 sn fark olduğunu düşünerek dereceleri ultra lastiklere göre yeniden hesapladığımda ortaya şöyle bir tablo çıkıyor:

Pilot	Takım	Derece	Fark	2016 Derecesi	2016 - 2017       Farkı
Raikkonen	Ferrari	1:18.434		1:22.765	-4.3
Vettel	Ferrari	1:19.024	+0.590	1:22.652	-3.6
Bottas	Mercedes	1:19.110	+0.676	1:22.422 (Rosberg)	-3.3
Verstappen	Red Bull	1:19:238	+0.804	1:24.449 (Kvyat)	-5.1
Hamilton	Mercedes	1:19.352	+0.918	1:23.022	-3.6
Massa	Williams	1:19.420	+1.086	1:22.593	-3.1
Stroll	Williams	1:19.735	+1.301	1:23.229 (Bottas)	-3.5
Sainz	Toro Rosso	1:19.837	+1.403	1:23.134	-3.2
Hülkenberg	Renault	1:19.885	+1.451	1:23.733 (Magnussen)	-3.8
Ricciardo	Red Bull	1:19.900	+1.466	1:23.827	-3.9
Pérez	Force India	1:20.116	+1.682	1:23.521	-3.4
Ocon	Force India	1:20.161	+1.727	1:23.251 (Hulkenberg)	-3.3
Palmer	Renault	1:20.205	+1.771	1:24.259	-4
Kvyat	Toro Rosso	1:20.216	+1.782	1:23.382 (Verstappen)	-3.1
Magnussen	Haas	1:20.504	+2.070	1:25.222 (Gutierrez)	-4.7
Grosjean	Haas	1:21.110	+2.676	1:24.655	-3.5
Vandoorne	McLaren	1:21.348	+2.914	1:24.714 (Button)	-3.3
Alonso	McLaren	1:21.389	+2.955	1:24.135	-2.7
Ericsson	Sauber	1:21.470	+3.036	1:24.431	-3
Wehrlein	Sauber	1:22.347	+3.913	1:24.160 (Nasr)	-1.8
Giovinazzi	Sauber	1:22.401	+3.767
Celis Jr	Force India	1:23.568	+4.934

Katedilen mesafeler (km)

Takım	2017	2016
Mercedes	5102	6023
Ferrari	4450	3975
Williams	3624	3984
Sauber	3668	3900
Force India	3654	3626
Haas	3328	2206
Red Bull	3184	3803
Renault	2779	3612
Toro Rosso	2719	4883
McLaren	1978	3305

Yukarıdaki tablo şu açıdan önemli. Yeni araçlarla geçen seneye göre 4-5 sn civarında hızlanılması bekleniyordu ancak geçen seneye göre kıyasladığımızda araçların gelişiminde aslında henüz istenilen seviyeye ulaşılamamış gibi görünüyor. Kurallarda büyük değişikliğin olmadığı, istikrarın devam ettiği senelerde bile bir önceki seneye kıyasla yaklaşık 1.5 - 2 saniye gelişim oluyor. Bu tabloya göre ortalama 3.5 sn gelişme kaydedilmiş gibi duruyor. Ancak kuralların daha çok aerodinamik gelişime izin vermesi, sene içerisinde araçların beklenen seviyelere gelmesini sağlayacaktır. İsterseniz şimdi takım takım analizimize başlayalım.

Ferrari


Kimi Raikkonen, Ferrari SF70H

Ferrari'nin son yıllarda test döneminde elde ettiği dereceler her zaman iyi olup sezon içerisinde durum hüsran olmuştu. Özellikle geçen seneki derecelerin sezon içerisinde performansa yansımaması, bu seneki performans karşısında herkesin daha temkinli olmasına neden oluyor.

Kim ne derse desin, Ferrari bu sene testleri yakından takip edenler için oldukça farklıydı. Dayanıklılık anlamında geçen seneyi geride bırakarak güçlü bir test dönemi geçiren Ferrari, aynı zamanda yaptığı uzun sürüşler ve takip ettiği programla güçlü olduğunun işaretlerini verdi. Bunun üstüne bir de geçen senenin aksine basın karşısında yapılan temkinli açıklamalar, motivasyonu bozmama çalışmaları İtalyan ekibin başarılı olmaya ne kadar odaklandığının birer işaretiydi.

Ferrari testlerin ilk bölümünde özellikle uzun sürüşlere ve aracı dayanıklı hale getirmeye çalışırken son iki gününde performansa odaklandı diyebiliriz. Önce Vettel, ardından Raikkonen'den gelen dereceler Ferrari'nin hızının işareti gibiydi. Testlerin son gününde Raikkonen süper yumuşak lastiklerle 1:18.634 yaparak en hızlı turu kaydetti. Raikkonen'in bu turunda 5. virajda ufak bir hata yaparak zaman kaybettiği biliniyor. Bunun dışında ultra yumuşak lastiklerle 0.2 sn gibi ekstra bir kazanç sağlanıyor. Raikkonen, o turundan daha da hızlı gidebileceğini söyleyerek son hızlarının bu olmadığını işaret etti. Ne kadar daha kazanabileceğini bir kenara bırakalım, Raikkonen zaten her halükarda en hızlı turu atmayı başardı. Yukarıdaki tabloda lastik farklarını dengelediğimizde Raikkonen'in geçen seneye kıyasla 4.3 sn gelişmiş olması, Mercedes karşısındaki gelişimin habercisi gibi görünüyor. Vettel de testlerin son günündeki hızlı turunda, son sektörde yavaşlamasaydı muhtemelen Raikkonen'e benzer bir orana sahip olacaktı.

Aslında şöyle bir şey daha var; Süper yumuşak ve ultra yumuşak lastikler mayıs ayında bu pistte gerçekleştirilecek yarışta kullanılmayacaklar. O yarışta kullanılacak en yumuşak lastik, yumuşak lastik olacak. Yumuşak lastiklerle elde edilen en iyi derecelere baktığımızda yine Ferrari zirvede görünüyor. Vettel yumuşak lastiklerle 1:19.341 yaparken onu en yakından takip eden isim 1:19.852 ile Red Bull'dan Max Verstappen oldu. Williams ile Felipe Massa 1:19.909 yaparken Mercedes'ten Hamilton en iyi 1:19.915 yapabildi ve 4. sırada kaldı.

Yarış simülasyonlarına baktığımızda, Vettel kendisi ile aynı anda yarış simülasyonu yapan Red Bull pilotu Ricciardo'dan oldukça hızlı göründü (Yaklaşık 1 sn). Mercedes ile doğrudan bir kıyaslama yapmak zor çünkü Mercedes ekibi yarış simülasyonunu ilk hafta, yani pistin henüz gelişmediği döneminde yaptı. O simülasyonla kıyaslarsak Vettel'in 0.3 sn tur başına daha hızlı olduğunu belirtmemiz lazım

Ferrari bu sene zirveye çok yakın görünüyor ancak yine de şu an için en tepede olacak demek için erken. Karşısında Mercedes gibi test döneminde çok fazla hızını belli etmeyen bir takım var. Özellikle motor konusunda kısık ayarlarla çalışmayı seven Mercedes, yarış hafta sonunda vanayı açtığında (hepimizin diline yerleşti artık) Ferrari'nin gerçek durumunu görmüş olacağız. Benim beklentim, Ferrari'nin geçen seneye göre gelişiminin gerçekçi olduğu ve zirvede en azından iki takım arasında yakın bir mücadele olacağı yönünde.

Mercedes


Valtteri Bottas, Mercedes AMG F1 W08

Son 3 sezonun şampiyonu Mercedes, aerodinaminin öne çıktığı yeni kurallara rağmen hala favori, yani mağlup edilmesi gereken takım konumunda. Mercedes aerodinamik açıdan sıkıntı yaşayan bir takım değil, aksine motorun yanında aynı zamanda şasi açısından da oldukça iyi durumda.

Testlerin ilk haftasında, güncellenmemiş ve muhtemelen kısık bir motor ile piste çıkan Mercedes, oldukça fazla mesafe kat etmeye odaklandı ve bunu başardı. Takım sürekli olarak farklı aerodinamik parçalar test etti ve sezon içerisinde hangi yoldan ilerleyeceğine karar vermeye çalıştı. İlk hafta gerçekleştirilen testlerde Mercedes'in turbodaki dayanıklılık endişeleri nedeniyle motoru kıstığı söyleniyor. O testlerdeki Hamilton'ın yarış simülasyonundaki turları, Vettel'in sondan bir önceki gün yaptığı simülasyona göre 0.3 - 0.4 sn yavaştı.

Testlerin ikinci haftası Mercedes için çok sorunsuz değildi ve takımın özellikle tabanı çalıştırmada bazı sıkıntılar yaşadığı ve şu anda maksimumu alamadığı söyleniyor. Buna rağmen güncellenmiş motorun takıma büyük performans kazancı getirdiği de gelen bilgiler arasında.

Güncellenmiş motorun sağlayacağı avantaj ve dayanıklılık sorunlarının aşılması, Mercedes'in de vanayı biraz daha açmasını sağlayacak. Bunun yanında Hamilton'un testlerde ayarlarda en iyi noktayı bulamadıklarını söylediğini de unutmamak lazım. Tüm bunları hesaba kattığımızda, Mercedes Ferrari'yi yakalar ve hatta az bir farkla da olsa geçer gibi görünüyor. Ancak kesinlikle geçen sene olduğu gibi bir üstünlük beklemiyorum.

Red Bull


Max Verstappen, Red Bull Racing RB13

Yeni aerodinami temelli kurallar nedeniyle favori olarak gösterilen Red Bull, lansmandan beri aracıyla şaşırtmaya devam ediyor. Red Bull aracı, test döneminde en az yeni parça eklenen araçlardan birisi oldu ve hem sidepod hem de barge board bölümündeki diğer araçlara göre olan sadelik dikkatlerden kaçmıyor.

Geçene seneye göre gelişim tablosuna baktığımızda Ricciardo'nun 3.9, Kvyat'ın yerine gelen Verstappen'in 5.1 sn hızlandığı dikkatlerden kaçmıyor ancak geçen seneki test döneminde Red Bull'un çok iyi olmadığını hatırlamak lazım.

Aslında bu test dönemi de Red Bull için çok iyi geçmedi diyebiliriz. Genel olarak McLaren-Honda ekibinin yaşadığı sorunlar dikkat çekse de onlar kadar olmasa bile sorun yaşayan takımlar vardı. Renault motorlu takımlar ERS'de sorun yaşayarak oldukça uzun süre garajda beklediler.

Red Bull Verstappen ile aynı gün iki defa MGU-K sorunu yaşadı ve takım dayanıklılık sorunlarının sürekli tekrarlanmaması için muhtemelen motoru kısarak piste çıktı.

Red Bull, açık bir şekilde yarışacağı paketi ilk yarış Avustralya'ya saklamış gibi görünüyor. Avustralya'da hem Renault'nun daha dayanıklı motoru, hem de Red Bull'un güncel aerodinamik paketi geldiğinde Red Bull testlerdeki durumuna göre yepyeni bir seviyeye geçebilir. İşte bu yüzden bu sene ilk 3 takım birbirlerine çok yakın olacak gibi görünüyor.

Sezonun ilk yarışında Mercedes, Ferrari ve Red Bull pilotları 0.3 - 0.4 sn içerisinde yer alırsa, gelişim yarışı o kadar büyük önem arz edecek. Gerçekten her şey, yeni sezonun büyük heyecana sahne olacağını işaret ediyor. Ya da ben öyle görmek istiyorum...

Williams


Felipe Massa, Williams FW40

Sadece bana göre değil, takip eden herkese göre Williams testlerin sürprizi oldu. İlk hafta yaşanan kazaları bir kenara bırakırsak takım, kaybettiği günlere rağmen 2. hafta hem katettiği mesafe hem de elde ettiği dereceler açısından oldukça dikkat çekiciydi.

Turbo motorların ilk 2 senesinde, motor avantajını en iyi şekilde kullanarak peş peşe 3.lükler elde eden Williams, geçen sene aerodinamik açıdan gelişen Force India'nın gerisine düştü ve sezonu 5. sırada tamamlayabildi. Williams'ın geçen seneki mücadelede geriye düşmesi, yeni sezon öncesinde beklentilerin düşmesine neden oldu.

Ancak Williams, hem ikinci hafta katettiği mesafe ile farkı kapatıp hem de hızlı turlarıyla ön gruba yakın bir performans göstermeyi başardı. Bu sene orta grup çok yakın olacak gibi ancak Williams onlardan bir tık daha yukarıda sağlam pozisyonda görünüyor. Test derecelerine göre Williams Red Bull'un önünde gibi görünse de bunun gerçekte olması zor diyebiliriz.

Williams'ın performansının yanında takımın deneyimli pilotu Felipe Massa'nın performansı da dikkatlerden kaçmadı. Emekliliği sadece birkaç ay süren Brezilyalı pilot, aerodinaminin etkin bir şekilde geri dönüşü ve ön tarafta daha sağlam lastiklerin olmasıyla, bu sene bize eskiden olduğu gibi güçlü performanslar sunabilir.

Toro Rosso


Carlos Sainz Jr., Scuderia Toro Rosso STR12

Lansmanlarda en çok dikkat çekici araç, Toro Rosso'nun aracı olmuştu. Mercedes'in aracına benzerlikleriyle dikkat çeken STR12, aerodinamik açıdan geçen senelerde olduğu gibi güçlü bir görüntüye sahipti.

Hatırlayacak olursanız, Toro Rosso aerodinamik açıdan oldukça güçlü araçlar üretiyor. Geçen senelerde takım, aerodinamik açıdan en iyilerden birisine sahip olduğunu ancak motor yüzünden geride kaldığını söylüyordu. Bu sene motor performansı açısından eksiklik giderilmiş olabilir ancak öncelikle dayanıklılık sorunlarının aşılması gerekiyor.

Testlerin 2. haftasında 584 tur atabilen Toro Rosso, bu açıdan sadece McLaren'ı geçebildi. Yaşanan dayanıklılık sorunları sadece motor tabanlı değil, takımın da çözmesi gereken bazı sorunlar bulunuyor.

Buna rağmen Carlos Sainz, attığı tur ile Toro Rosso'yu Ferrari, Mercedes, Red Bull ve Williams takımlarının ardından 5. sıraya taşımış oldu. Yine de bu derece, takım için her şeyin kolay olacağının habercisi değil. 0.3 sn içerisinde Toro Rosso, Renault ve Force India pilotları yer aldılar.

Renault


Nico Hulkenberg, Renault Sport F1 Team RS17

Renault geçen seneye göre gelişme kaydeden takımlardan birisi ve bu düzenlenmiş tablodaki değerlerden de görülüyor ancak olmak istediği yere geldiğini söylemek zor.

Geçen sene spora fabrika takımı olarak dönen Renault, sadece 3 yarıştan puan alabilmişti. Takıma bir çok yeni isim katıldı ve pilot olarak, ayrılan Magnussen'in yerine Nico Hulkenberg gibi hızlı bir isim getirildi.

Lansmanlarda yeni araçla büyük bir heyecan oluştu ancak pist üstünde henüz Renault orta gruptan kurtulabilmiş değil. Hulkenberg de yaşayacakları sıkıntıya dikkat çekerek, ilk 4 takımın yerinin sağlam görünmesinden dolayı kalan puanları almanın, orta gruptaki yakın mücadeleden dolayı zor olduğunu kabul etti.

Fabrika takımı olarak Renault, yaşanan motor sorunlarının da birinci muhatabı konumunda. Özellikle Jolyon Palmer, motor sorunları nedeniyle çok fazla zaman kaybetti. Ancak performans anlamında Renault motorunun büyük bir gelişme kaydettiği söyleniyor. Şu ana kadar bu performans, dayanıklılık sıkıntıları nedeniyle tam olarak pist üstünde yansıtılmamış olabilir.

Force India


Sergio Perez, Sahara Force India F1

Geçen seneyi 4. sırada tamamlayarak havalara uçan Force India için bu sene pek de istediği gibi başlamadı. Burun kısmında farklı bir yol tercih eden takım, aerodinamik açıdan beklentileri karşılayamadı.

Force India, geçen senenin Avrupa bölümünde aerodinamik açıdan yükselişe geçmişti ancak sezona kötü başlamıştı. Bir önceki sene de benzer durumun olduğunu hatırlarsak, takımın bu seneki başlangıcı da şaşırtıcı olmaz. Takımdan gelen açıklamalar, Mercedes güç ünitesindeki kilo artışının da etkisiyle yeni aracın planlanandan daha ağır olduğu yönünde. Hatta bu yüzden pilotlara 2'şer kilo vermeleri talimatı gelmiş.

Geçen senelerde takımını bir çok kez podyuma taşıyan Sergio Perez, yeni araçta bir çok zayıf noktanın olduğunu kabul ediyor. Geçen sezondaki gelişim bu sezon içerisinde de olursa, Force India, ilerleyen bölümlerde Williams'ı yine yakalayabilir.

Haas


Romain Grosjean, Haas F1 Team VF-17

Formula 1'de henüz 2. senesini geçiren Amerikalı ekibin 2017 aracı, Ferrari aracına olan benzerlikleriyle dikkat çekiyor.

Testlerde Haas aracının pist üstünde iyi göründüğü şeklinde yorumlar geldi ve geçen seneye kıyasla takım katettiği mesafe ve dolayısıyla dayanıklılığı ile dikkatleri üzerine çekti.

Haas saf hız açısından şu anda önündeki takımların gerisinde görünse de Ferrari güç ünitesindeki performans kazancı, doğrudan katkı sağlayacak. Sauber'in aksine Haas, Ferrari'nin 2017 güç ünitesini kullanıyor.

Bunun yanında takımda geçen seneye göre daha güçlü bir pilot kadrosu var. Esteban Gutierrez'in yerine daha önce McLaren ve Renault takımlarında yarışan Kevin Magnussen geldi.

McLaren


Fernando Alonso, McLaren MCL32

Bu sezon en çok gelişmesi beklenen ancak en büyük hayal kırıklığı yaşayan takımların başında geliyor McLaren.

Tarihin en başarılı takımlarından olan ve Fernando Alonso gibi büyük bir pilota sahip olan takım, ne yazık ki Honda birlikteliğinde beklentilerin çok gerisinde kalmaya devam ediyor.

Geçen seneki iyileşmenin ardından Honda motorunun bu sene daha da iyi olması bekleniyordu. Honda cephesinden gelen yorumlar büyük ölçüde yenilenen güç ünitesinin hem dayanıklılık hem de güç açısından rakiplerine yaklaşacağı yönündeydi ancak testlerde ortaya çıkan görüntü tam tersi oldu.

McLaren pilotları hemen hemen her gün doğrudan güç ünitesi ya da dolaylı olarak güç ünitesine bağlı elektrik ya da yakıt deposu gibi sorunlar yaşayarak zaman kaybettiler. 2016'daki testlerde 3305 km kateden takım, bu sene ancak 1978 km katedebildi.

Kötü olan ise şu: Honda patronlarının güç ünitesindeki gelişime rağmen rakiplerinin kendilerinden daha büyük gelişme kaydettiğini söylemesi. Dayanıklılık sorunları bir şekilde aşılabilir gibi görünüyor ancak performans eksikliğini gidermek, jeton sisteminin kalkmasına rağmen o kadar kolay olacak gibi görünmüyor.

Evet, haklısınız McLaren başlığı adı altında hep Honda'dan bahsettim ancak motor olmadan en iyi şasiyi yapsanız da bunun bir anlamı olmuyor.

Honda dayanıklılık sorunlarını aşıp motorun gücünü normal seviyeye getirirse McLaren orta grup mücadelesinin ortağı olacaktır ancak ondan daha ilerisi şu an için, Honda'nın bu güç ünitesi yapısı ve rakiplerini yakalama konusundaki yanlış öngörüleriyle pek mümkün görünmüyor. 3 senedir her sene başlamadan önce rakiplerini yakaladığını düşünen ancak piste çıktığında tam tersi bir durumla karşılaşan ekipten, daha fazlasını beklemek yanlış olur. Ne yazık ki...

McLaren yine en iyi şasilerden birisine sahip olduğunu iddia etse de, motorun gücünü görmeden bunun hakkında yorum yapmak da anlamsız.

Sezon böyle devam ederse, Honda şapkadan tavşan çıkaramazsa sene sonunda Alonso F1'den ayrılmasa bile takımdan ayrılması artık kesin gibi bir şey.

Sauber


Marcus Ericsson, Sauber C36

Son senelerde maddi açıdan büyük sıkıntılar yaşayan takım, bu seneki aracıyla büyük beğeni topladı. Açık konuşalım, araca baktığımızda geçen seneki araca göre görsel açıdan F1 aracı formatına daha çok uyuyor.

Görüntü açısından büyük bir iyileşme olsa da Sauber için bu sezon çok iyi geçecek diyemeyeceğim. 2008'e kadar BMW ile zirveye yakın yerlerde yer alan, tekrar Sauber olduğunda yine fena işler çıkarmayan ekibin son senelerdeki dip noktası yine devam edecek gibi görünüyor. Monisha Kaltenborn iyi niyetli olsa da, takımı getirdiği nokta ne yazık ki ortada.

2016 Ferrari motoru ile yarışarak zaten sezona 1-0 mağlup başlayan Sauber, Manor'ın spordan çekilmesinin ardından son sıraların müdavimi olacak gibi. Acı ama gerçek...

---

Toparlamam gerekirse;

Yeni sezon öncesinde heyecan özellikle Ferrari tarafında üst seviyede. Mercedes'in testlerde yaşadığı çeşitli sorunlar, güncellemelerin bazılarının iyi çalışmaması ve Ferrari'nin hem şasi hem de motor açısından gelişmesi yeni sezon öncesinde heyecanı en üst seviyeye taşıdı.

Yukarıda genel olarak izlenimlerimi yansıtmaya çalıştım. Bu dönemde şu birinci, şu ikinci olur demek zor ancak takımları performans gruplarına ayırabiliriz. Bu kapsamda

1. Grup: Ferrari, Mercedes, Red Bull

2. Grup: Williams

3. Grup: Toro Rosso, Renault, Force India, Haas

4. Grup: McLaren, Sauber

Gelişim yarışıyla 3. gruptakiler 2. grupta yalnız görünen Williams'ı muhtemelen yakalayacaktır. Son grupta yer alan McLaren'in üst seviyeye çıkması ise tamamen motora bağlı. Sauber ise tek başına takılacak gibi. Zaman zaman önüne çıkan fırsatları değerlendirebilirse puan alabilir ancak sezon sonunda değişen çok bir şey olmaz.

Orta gruptan 1 - 1.5 sn önde olması beklenen ilk 3 takım arasında yaşanacak mücadele ise hepimizin en çok merak ettiği şey. Son 3 senedir dominasyona fazlasıyla maruz kaldık. Bu sene değişen kurallarla güç dengelerinde de değişiklik olacak gibi. Umarım Ferrari, Mercedes ve Red Bull arasında efsanevi bir sezon ve sezonlar bizleri bekliyordur...

Birden çok takımın, farklı takımlarda yarışan pilotların şampiyonluk mücadelesini çok özledik.

Şimdiden heyecan dolu bir sezon olmasını diliyorum.